°×11×°

98 12 15
                                    

•*•❧❦❧•*• •*•❧❦❧•*•

Chan'ın bu saçmalıklara dayanmasının tek sebebi Jeongin'in de ellerinde olmasıydı. Yoksa bu aşağılık alfaları çoktan yerle bir etmiş, Wonyoung'u zindana attırmış ve yeniden bir araya geldiği ailesiyle vakit geçiriyor olurdu. Fakat lanet olsun ki vitası da ellerindeydi. Jeongin güçlü olsa dahi ona bir şey yaparlar korkusu onu yiyip bitiriyordu, 4 gündür.

Kurdu çok sinirliydi. Nasıl onun vitasına dokunabilmişlerdi? Nasıl onu vitası ile tehdit edebilirlerdi?

Bu sırada Jeongin ondan daha sinirliydi. Yerinde duramıyordu ve telaşından dolayı Seungmin ve Jimin'in dediklerini yapamıyordu. Jimin ona nasıl mühürlü eşiyle konuşacağını anlatıyor, Seungmin ise deltaya zarar gelmeyeceği hakkında konuşuyordu. Fakat Jeongin bunları dinleyemeyecek kadar telaşlıydı ve feremonlarının kokusu herkesi boğuyordu. Bir an önce kendini sakinleştirip Chan ile zihinden konuşmayı öğrenmeliydi.

"Lanet olsun! Odaklanamıyorum!"

Kendine de sinirlenirken feremonları artmıştı. Ve bu etrafındakilere hiç yardımcı olmuyordu. Felix Jeongin'i kendine getirmek için önünde durdu. Jeongin dikkatini ona verdiğindeyse konuştu.

"Bu yaptığım için Chan hyung beni öldürebilir ama şuan bu önemli değil."

Ona anlamsız bakan Jeongin'e tokat attı. Felix'in Jeongin'e tokat atmasıyla Jimin, Seungmin, Jisung, prensler, kral ve kraliçe şaşkınlıkla ikisine baktı.

"Teşekkürler Lix hyung."

Jeongin biraz kendine gelmişti. Jimin'in anlattıklarını yapmaya çalıştı, elinden geleni yaptı.

"Chan! Chan! Christopher! Chris! Deltam! DELTAM!"

Galiba Chris onu duymuyordu. Ya da ona cevap veremiyordu. Bu yüzden başka bir şey denedi Jeongin.

"Chris eğer beni duyuyorsan şunu bilmelisin: Ben sarayda güvendeyim, seni benle kandırıyorlar, inanma. Hepimiz burada güvendeyiz. Sadece sen yoksun. Lütfen, lütfen hemen gel."

Kanlar içindeki arabaya baktı. Alfaların kanıyla süslenmiş arabaya baktı. Deltayı dizginleyebileceklerini sanmak gibi bir hata yapmışlardı. Seonghwa bir tarafa fırlamış bir kafayla Hongjoong'a yaklaştı.

"Hwa o kafayı n'apıyorsun? Iyyy..."

"Keyfimden tutmuyorum. Bak bakalım kimin kafası bu."

Hongjoong Seonghwa'nın elindeki kafaya baktı.

"Jake? Onun Woojin ile öldüğünü sanıyordum."

"Öyle olması gerekiyordu. Üstelik kolyesine baksana. Woojin'e verilen aile yadigarı, yerini sadece Woojin biliyordu."

"Yani Woojin hala yaşıyor."

"Evet."

Onlardan uzakta bekleyen arkadaşlarına işaret verdi Hongjoong. İki arkadaşları onlardan biraz uzakta tetikte bekliyordu. Biri Hongjoong'un işaretiyle yanlarına gitti.

"Mingi Yunho'ya söyle hemen gidip Seungmin'e haber versin. Woojin yaşıyor."

"Ne?!"

"Deltanın kaçtığını yüksek ihtimalle yaralı olduğunu fakat onu bulup getireceğimizi de söyle. Şu kolyeyi de güvenle Seungmin'e ulaştırın."

Mingi Yunho'nun yanına döndü. Seonghwa ve Hongjoong deltayı bulmak için etrafa bakmaya başladı. Fazla uzaklaşmamış olmasını umuyorlardı.

××××××××××

Seungmin ona getirilen kolye ile bakışıyordu. Mingi ve Yunho onun vereceği tepkiyi çekingen bir şekilde bekliyordu. Çünkü Seungmin korkutucu bir insandı, yani çoğu zaman.

Seungmin küçük bir sinir krizi geçiriyordu. Changbin'in onu sakinleştirmeye çalışması işe yaramıyordu. Bu garipti çünkü Changbin, her iki hayatında da, onu sakinleştirmekte eşsiz bir yeteneğe sahipti. Fakat şuan bu yeteneği işe yaramıyordu. Çünkü Seungmin'in Woojin'e olan siniri ve kini her şeyin önüne geçiyordu.

Changbin onu sonunda sakinleştirdiğinde Jisung konuştu. Olayı konuşmaları ve neler olduğunu anlamaları gerekiyordu.

"Woojin'i öldürmemiş miydin Seungmin?"

Kraliçe ve kral şaşkın olsalar da gorum yapmadılar. Her şeyi daha sonra onlara anlatabilirlerdi.

"Öldürdüm! Kalbine ok sapladım!"

"Öldüğünden emin oldun mu Minnie?"

Felix biraz daha sakin bir sesle sormuştu ikizinin aksine.

"Olmadım. Tek amacım orayı yerle bir edip uzaklaşmaktı."

"Bir türlü yaşamış olmalı. Jennie noonaya haber verdiniz mi Yunho?"

Jeongin eşinin kurtulmuş olduğunu duyunca sakinleşmişti. Şuan ise Woojin sorunu ile ilgilenmesi gerekiyordu.

"Verdik. Her yerde arama başlattı."

"İşe yaramaz! Woojin ablamdan nasıl saklanacağını iyi biliyor."

Seungmin'in nefretle söylediğikleri hepsini ürpertti. Hyunjin anlamaya çalışarak sordu.

"Woojin kim ve amacı ne?"

"Seungmin'in abisi Woojin. Amacı şuan yüksek ihtimalle Seungmin'in her şeyini elinden almak. Çünkü Seungmin ona öyle yaptı."

"Seungmin ona ne yaptı Felix?"

"Çok sevdiği ailesini öldürdüm."

"Ünlü Kim ailesi."

"Evet, kralım. Yaptıkları pislikleri temizlemek için gerekliydi. Ben de işkence ettikleri omegalar dışında hepsini öldürdüm."

"Kim Woojin ile tanışmıştım. Omegalara bakarkenki gözlerinde nefreti görmüştüm."

"En çok Seungmin'den nefret ediyor."

"Ve en çok ondan korkuyor."

•*•❧❦❧•*• •*•❧❦❧•*•

Kısa bir bölümdü ama anca. Derslerimden zor zan buluyorum ve ne olacağına bir türlü karar veremiyorum. Bu yüzden size kısa bir bölümle geldim. Artık yeni bölüm için bayağı bir beklersiniz (özür).

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 29 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Coniugis | JeongchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin