19

2.3K 192 80
                                    

Jimin telefonunu bıraktığı an, yüzünde ki gülümseme yok oldu.

Kameraların görmeyeceğinden emin olarak, kağıdı avuçlarının içinde açtı ve üstünde yazılan cümleyi tekrar okudu.

Tersten yazılmıştı. Ama bu çok belli oluyordu.

"Bugün. Gece yarısı. Sinchon Hastanesi. L. F."

O hastane kapatılmıştı bildiğine göre ve eğer gerçekten öyleyse, katil onu çok ıssız bir yere çağırıyordu.

Neden? Öldürmek için mi? Ortadan kaldırmak için mi?

Derin bir nefes aldı. Ne yapmalıydı? Zaten gidecekti, asıl sorun Jungkook'u nasıl atlatacağıydı.

Telefonunu kapatsa ve taksiyle gitse?

İçinde ki ses ona, Jungkook'un bir FBI ajanı olduğunu hatırlattı ve sinirle başını masaya yasladı.

Sevgilisi neden FBI ajanıydı ki?

Bir yolunu bulup oraya gitmeli, katile haddini bildirmeliydi. Ona saldıran adamların, onun adamları olduğunu biliyordu zaten. Yani sadece tahmindi tabi ama emindi nedense.

***

Jimin her zaman erkenden uyurdu ve geceyarısı uyanık olması söz konusu bile olmayacağı için, Jungkook da genellikle geceyarısı onu gözetlemezdi.

Bunu hatırlayan Jimin çok sevindi ve pencereyi yavaşça açıp, Jungkook'un evine baktı. Işıklar kapalıydı.

O da uyuyordu büyük ihtimalle.

Ona haber vermeyi, beraber gitmeyi çok istese de izin vermeyeceğini biliyordu ama Jimin gidip burnuna atılan yumruğun hesabını sormalıydı. Ne de olsa bir adamı, burnuna vurmuştu.

Dış kapıyı açıp, sessizce evden ayrıldı ve hızlı adımlarla ana yola çıktı.

Taksinin gelmesini beklerken, bir yandan Halsey dinliyordu. Bu sakinliği kime çekmişti acaba..

Taksi gelince ayağa kalkıp durdurdu ve içine binip, şoföre adresi söyledi. Yaklaşık yirmi dakika sonra adrese varmışlardı. Şoföre ücreti ödeyip, indikten sonra hastaneye dudaklarını büzerek baktı.

Çok karanlıktı.

En azından biraz aydınlatmalıydı, katil. Hiç de düşüncesi yoktu. İçinden ona küfürler yağdıra yağdıra hastaneye girdi ve ilk kata göz ucuyla baktı.

Ses yoktu.

"Nerdesiniz acaba, Bay Katil?" Yukarı katın merdivenlerine yöneldi. Ve çıktığı gibi karşısında ki odadan yayılan ışıkları gördü.

Mumdu galiba. Yani katil de oradaydı.

Cesur adımlarla odaya doğru yürüdü, yürüdü ve yürüdü.. odaya girdiği an katil ile göz göze geldi.

Eğer Jungkook olmasaydı ona aşık olurdu. Fazla çekiciydi, fazla seksiydi, fazla masum bakıyordu. Masum?

"Hoşgeldin, Jimin. Buyur, çekinme, otur." Katil eliyle yerde ki minderi gösteriyordu ama kendisi de taht benzeri bir sandalye de oturuyordu.

"Gerek yok, kalsın." Katilin yanında ki diğer sarışın adama baktı. Onun delici bakışları vardı. Katilin bakışları ise daha.. masumdu. "Neden çağırdın ki beni buraya? Mahkeme de görüşeceğiz zaten." Evet, onu hapse tıkacaktı.

FBI | JiKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin