FBI | JiKook

- Final -

Herkes birbirini bulduğunda, öylece ormanın ortasında durmuş nereye gideceklerini düşünüyorlardı.

"Nerede şu mezarlıklar?" Yoongi'nin sorusu ile Jungkook ve Jimin bakıştı. Orası.. ikisi de nedensizce gülmeye başladığında, Carol şüpheyle onlara baktı.

Elini kaldırıp, işaret parmağını gülüşen ikiliye tuttu. "Seviştiniz, değil mi?"

Jimin gözlerini devirdi. "Ne sevişmesi Carol? Mezarlıkların yanında mı sevişeceğiz?"

Evet. Öyle yapmışlardı ama bunu onlara belli edecek değillerdi tabi ki.

Bir süre daha yürüdüler hep beraber ve yine o yol ayrımına geldiler. Jungkook ile ilk geldiğinde soldan gittiği için, bu sefer sağdan gitmek isteyen Jimin, mezarlıklara giden yolun sağ yol olduğunu söyledi.

Herkes hep bir ağızdan söyleniyordu.

"Bir ses duydum."

"Biri kulağıma fısıldadı."

"Ayağıma bir şey dokundu."

"Ot parçasıdır o gerizekalı."

"Koluma sen mi dokundun?"

"Kafama biri taş mı fırlattı?"

"Hey.. o gözler ne?"

Jimin ve Jungkook, yutkunarak Namjoon'un baktığı yere baktı. Kahretsin ki yarasalara yakalanmışlardı.

"Şimdi size kaçın dediğimde, arkanıza bakmadan kaçın." Jimin, Jungkook'un elini sıkıca tuttu. "Çünkü her an parçalara ayrılabiliriz."

Yoongi, Jimin'in son dediğini umursamadan, "Bu gözler, ölülerin gözleri mi yoksa?" diye sordu. Onun da tek takıldığı nokta oydu zaten.

Hoseok, gözlere dikkatli baktıktan sonra onlardan yüzlerce olduğunu fark etti. "Onlar ne bilmiyorum ama şuan yüzlercesi bize bakıyor."

Jungkook onu onayladı. "Yarasalar."

Carol dahil hepsi korkuyla Jungkook'a baktı. Zaten o an, yükselen kanat seslerinden dolayı hepsi yarasalar olduğuna inanmıştı.

Jimin'i dinleyerek, koşmaya başladılar.

***

Herkes birbirinden ayrılmıştı.

Jimin, Jungkook'un elini asla bırakmadığı için seviniyordu. "Sevgilim." Nefes nefese kaldığı için duraksadı. "Az daha seni kaybediyordum."

Jungkook'un elini sıktı ama Jungkook'dan tepki gelmedi. Kaşlarını çatarak Jungkook'a baktı, onu görmeyi bekliyordu ama koca bir boşlukla karşılaşmıştı.

Kimin elini sıkıyordu o zaman..?

Tuttuğu ele baktı. Az önce sıktığı ele. Sıcaklığını hissettiği ele.

Hiçbir şey yoktu.

"Ananı-" diye başladı küfür etmeye ve korkuyla etrafına baktı. Tek başınaydı. "Lan. Kimin elini tuttum? Hayır, neyi tuttum?"

Kimse yoktu.

"Hayalet? Ruh? Zombi? Umarım vampirdir." Kendi kendine konuşurken, yürümeye başladı.

O sırada ise, ne ara Jungkook'un elini bıraktığını sorguluyordu. Hiç bırakmadığından emindi oysa ki.

Yaklaşık beş dakika sonra.. geldiği yer hiç hoşuna gitmemişti.