4.BÖLÜM: GEÇMİŞİN İZLERİ

251 192 156
                                    

Parla Aydın

"Bide yüzsüzce bana iş teklifi etti inanabiliyor musun?" dedim sinirle. Eve gelmiş ve günün analizini yapmak için oturmuştuk. "Rüzgar sana iş mi teklif etti? " şaşırarak soruma sorusu ile karşılık verirken "Evet sırf Aras beyden gelen teklifi kabul etmeyeyim diye yaptı ben bilmiyor muyum Rüzgar'ı. " dedim.

Rüzgara olan nefretim çığ gibi büyürken Serada bir haller vardı. Hala Rüzgara olan hırsımı kusarken Sera birden "Ben kabul ettim Parla" dedi. Anlamayarak duraksadım. "neyi kabul ettin? " diye sordum kuşkuyla.

Yere doğru eğdi başını yere bakarak konuşuyordu. "Yankı bana da iş teklifinde bulundu. Bende kabul ettim" dediğinde donakaldım. Ayağa kalkıp odaya gidecekken kolumdan tuttu. "Yapma böyle lütfen geleceğim için hepsi" dedi. Kaşlarımı çatarak "O adamın bana neler yaşattığını en iyi sen biliyorsun Sera" diyerek gözlerimi doldurdum.

Koltuğa oturup devam ettim konuşmaya. "Ben bilmiyor muyum kabul etmeyi?" diyerek ona döndüm. "Ben bilmiyor muyum hiçbir şey olmamış gibi devam etmeyi ama ben onun yüzünden mahvoldum. Babam öldü yanımda değildi. Çekip gitti ben babamın yokluğuna mı alışmaya çalışsam onun yokluğuna mı bilemedim Sera.

Senin gözlerin önünde krizler geçirmedim mi ben, benim bunca sene üzülmem senin için bir şey ifade etmiyor mu gerçekten?" dediğimde Seranın da gözleri doldu. "Ağlama Sera, soruyorum sadece. Sende benimle birlikte yorulmadın mı, biz seninle sabahlara kadar ağlamadık mı?"

Sorularımı birbir sorarken Sera bir anda sildi gözlerini. "Ben senin için bir senemi yok saydım. Sırf sen mutlu ol sırf senin yanında olayım diye bir senemi umursamadım. Sen rüzgar yüzünden hayallerinden vazgeçerken ben gözümü kırpmadan seninle o çukura girdim şimdi o çukurdan çıkmak istiyorum diye beni suçlayamazsın" dedi.

Olduğum yerde kalmıştım. Söyledikleri canımı acıtırken sesim titreyerek "Ben senden bunu yap istememiştim, ben seni o çukura zorla itmişim gibi konuşamazsın Sera inanmıyorum sana gerçekten" diyerek hızla kalktım.

Odama girip sertçe kapıyı kapattım. Sinirle yorgana vurarak Rüzgara kızıyordum. Her şey onun suçuydu. Her şeyi mahvettmek için yapıyordu bunu. Geçen senelerimi heba ettiği gibi geleceğimide heba etmeye çalışıyordu ama buna izin vermeyecektim.

...

Sabah uyanır uyanmaz bavulumu hazırlamaya başladım. Bir süre Berat'ın yanında kalacaktım. Bu evde durdukça Sera ile sürekli kavga edecektik. Rüzgar yüzünden en yakın arkadaşımın kalbini kırmak istemiyordum.

Bavuluma istediklerimi koyup hızla evden çıkacakken birden odandan Sera çıktı. Hiç ona bakmadan askılıktan ceketimi giyerken "Bu mu yani kızdığın zaman evi mi terk edeceksin?" diye sordu.

Soğuk bir sesle "Kalbini kırmak istemiyorum lütfen Sera" diyerek evden çıktım. Kapıyı kapattığım gibi çıktım. Berat'a haber vermek istememiştim çat kapı gitmek doğru değildi de erkek arkaşımdı sonuçta.

Taksiyle Berat'ın evine gittiğimde kapıyı tıklattım. Uyuyor mu acaba diye düşünürken zile bastım. Birkaç saniye daha bekledikten sonra tam arayacaktım ki kapı açıldı. Kapıyı ise kız açtı. Şaşkınlıkla kaşlarımı çatarken ardından Berat geldi. "Selin kim gelmiş?"

Ben kapıda öyle kalırken Berat beni görür görmez bir an kaldı. Sonra "Aşkım bu ne güzel sürpriz girsene içeri" dedi. O sırada içeri sürüklediğim bavula bakmakla yetindi. İçeri girdiğimde anlamıştı benim bakışlarımdan.

"Bu ofisten arkadaşım Selin, işimiz vardı da kahvaltıya geldi" dediğinde kızı süzdüm. Turuncu kafalı cılız bir kızdı. Elini uzattı suratsızca "merhaba" dedi. Yapmacık bir gülüşle elini sıktım.

Aşk Kalpte TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin