Aşk Kalpte Tutsak

7.BÖLÜM: AŞK KAPIDA

Sera Öztürk

     Dün gecenin olayı bugünde hepimizin gündemindeydi. Parla tüm gece ağlamış, Rüzgar sırf Parla için Berat ile konuşmaya karar vermişti. Olay içinde iki masum Yankı ve ben kalmıştık. Gerçi burada tek masum Yankıydı ama neyse.

Bu düşüncelerle birlikte çizim yapmaya çalışırken Yankı'nın yanıma gelmesi ile ona baktım. "Naber çalışkan hanımefendi?" diyerek sordu.  Gülümsedim çizimlere doğru uzanıp "Çok yoruldum, kafam dolu işler çok ilk günlerden böyle şeyler yaşamak yordu" dedim

Yankı gülümseyip "Bi de beni düşün dünden beri hala şokundayım insan bana bir söyler" dedi. Haklıydı çocuk "Söylemek istedim ama Rüzgardan duy istedim. Benim anlatmam doğru olmazdı" dediğimde karşımdaki sandalyeye oturdu.

"Rüzgar bana anlatmıştı aslında ama isim vermemişti. Unutamadı Parlayı üniversitede aynı evde yaşıyorduk. Her gece kabuslarında yaşadı. Hala bir şeyler saklıyor gibime geliyor. " dediğinde kaşlarımı çattım. "Ne gibi? " diyerek sordum.

"Bilmiyorum ama sence kabuslarında görmesi normal mi her gece Parla'nın ismini sayıklayarak uyanması, sanki bir vicdan azabı çekiyor" dediğinde dikkatle dinliyordum. Ellerimi saçlarım arasından geçirerek "Anlamıyorum tek istediğim Parla'nın mutlu olması" dedim.

"Neyse bu kasvetli havayı ben dağıtayım o zaman. Akşam seninle buz patenine gidelim ne dersin? " diyerek sordu. Gülerek baktım ona "Buz pateni mi? " diyerek tepki verdiğimde ayağa kaktı. "Evet  buz pateni, iş çıkışı bekle hayatının en güzel aktivitesi olacak" dedi ve gitti cevabımı bile beklemeden.

Deliydi bu çocuk. Tüm gün işlerin içinde adepte olmaya çalışırken Yankı ile birlikte hiç denk gelememiştik. O kadar çok yorulmuştum ki acaba gitmesem mi diye düşünürken herkes çıkmaya başlamıştı. Masamı toplarken "Hadi Sera hanım vakit kaybetmeyelim hadi" dedi.

Omuzlarımı indirip "Acaba gitmesek mi ben çok yoruldum Yankı" diyerek dudak büzdüğümde Yankı yanağımdan makas alıp "Hayır Sera hemen mızıtma ama hadi" diyerek kollarımdan tutarak sürüdü. Hayır diyemiyordun bu çocuğa.

Arabaya bindiğimiz gibi kafamı koltuğa yasladım. "Bak sakın uyuma Sera" diyerek beni uyardığında "Azıcık bak azıcık kestircem" dedim parmaklarımla belirterek. Gülümsediğini görünce hemen kafamı cama çevirip gözlerimi kısa süreliğine kapattım.

"Seracım uyan hadi! " Yankı'nın sesiyle gözlerimi açtığımda Yankı elini yanağıma götürüp okşamaya başlamasıyla gözlerim hızla açıldı.  Hızla yerimden kalktım. Kalbim hızla atarken öksürüp "Baya dalmışım" dedim.

Aşırı utandırmıştı bu hareketi. Kemerimi çıkarırken kalbimin içinde kelebekler tepişiyordu.  Boğazımı temizleyerek indiğimde gülümseyerek "Evet buyurun hanımefendi" dedi kapıyı göstererek bende tebessüm ettim ve girdim gösterdiği büyük kapıdan.

Bu saatlerde oldukça sakin bir yerdi burası. İçime aniden bir enerji dolarken Yankı kapıdaki kıza ücreti ödedi. Kaşlarımı çatıp "Bak bunuda sen ödedin benim param mı yokda haberim yok Yankı! " diyerek kızdığımda koluma dokunup "Paran sana kalsın Seracım ben çağırdım ben planladım bu yüzden lafını yapma da giy şu verdiklerini hadi" dedi.

Derin bir nefes verip "Peki" dedim. Oturduğum yerde söylenerek pateni giymeye çalışıyordum. O sırada Yankı karşımda dikilip bir elini beline koymuş boy gösteriyordu. Birden gülmeye başladığımda "Komik mi? " diye sordu ciddice. Hala gülmeye devam edip

"Gördüğüm en hot boy olarak tarihe geçebilirsin Yankı" dedim. Söylediğim kelime Yankı'nın kulağına komik gelmiş olacak ki güldü oda ben gibi. Sonra elini uzatıp "Ee öyleyse bu hot boy sizi piste alsın şu buzları eritelim madem" dedi.