Şarkılar:
Kamuran Akkor-Bir Ateşe Attın Beni
Evdeki Saat-Rüyadasın(Bu bölüm biraz kısa ama merak etmeyin her bölüm aynı değil. Olaylara göre bölümün uzunluğu veya kısalığı değişiyor. İyi okumalarrr<3)
Onu bu sefer daha dikkatli ve daha gizli bir şekilde takip edecektim. Ben de bu yüzden aklıma gelen müthiş bir fikirle yol üzerindeki bir mağazaya geçip gözlük, şapka ve şal aldım !
Muhteşem Amerika filmlerindeki takip misali...
Planım Karaköy'de gezen bir turist olmaktı. Evet söylemenize gerek yok, biliyorum çok akıllıca bir plan. Ama ne yapabilirim ki ? Daha mükemmel bir şey aklıma gelmedi.
Gözlüğü ve şapkayı taktıktan sonra şalı da boynuma attım ve zaman kaybetmeden peşine takıldım. Arada kendi kendime de İngilizce bir şeyler mırıldandım. Hatta bunu yapmamdan sonra yanımdan geçen seyyarlar bile beni gerçek bir turist sandılar ve yüz yirmi lira olan bir tişörtü, iki yüz elli liraya satmaya çalıştılar ! Bu dünyada hiçbir zaman değişmeyecek olan şeylerden biri de açgözlülüktü...
Her önünden geçtiğim işletmedeki insanlar ısrarla geçip bir şeyler almamı istiyorlardı. Bir şekilde onları başımdan savurup takibe devam ettim.
Sokaktan sokağa geçiyordu ve ben hala onu takip ediyordum. Bir sağa, bir sola dönüp duruyordu. Acaba kendi de nereye gittiğini bilmiyor olabilir miydi ?
Birkaç dakikanın ardından son kez sağa döndü ve tenha bir sokağa geçti. Bu sokağa geçtiği an tüylerim diken diken olmuştu, çünkü geçtiği sokak pek de normal bir yer değildi. Bu sokak gazinoların olduğu bir sokaktı.
Hayatımda hiç gazinoya veya başka bir eğlence kulübüne gitmemiştim ama dizilerden ve haberlerden gitmiş kadar olmuştum. Ve şu anda geçtiği bu sokaktaki bir gazino da önceden bayağı bir olay olmuştu.
Bu sokaktaki insan sayısı da gittikçe azalıyordu. Kalabalığı geride bırakmıştık ve artık o da daha dikkatli adımlar atıyordu. Onun dikkatli adımlarıyla ben de daha sakin ve yavaş yürüyüp uzaktan onu takip etmeye devam ettim.
İki, üç dakika sonra bir gazinonun önünde durdu. Uzaktan gazinonun ismini okuyamıyordum. Onun durmasıyla ben de durdum ve yanımda duran çöp konteynırının arkasına saklanıp ne yapacağını izlemeye başladım.
Galiba gazinoya geçecekti ama neden ? Burada ne gibi bir işi olabilirdi ve gündüz vakti bir insan neden gazinoya gelirdi ki ?
Gazinonun önünde biraz oyalandı. Sanırım içeri geçmek için kendini toparlamaya çalışıyordu. Birkaç saniyenin ardından içeriye geçmeyi başardı. Ben ise hala çöpün arkasında saklanıyordum.
Birkaç dakika boyunca çıkmasını bekledim ama çıkmadı. İçeriye girip girmemekte kararsız kaldım ama sonra daha fazla düşünmek istemediğimden girmeye karar verdim.
Gazinoya yaklaştıkça ismi de görünmeye başlamıştı. "Altın Çiçek Gazinosu."
Şapkayı iyice yüzüme çektim ve içeriye girdim. Kara perde malzemeleriyle oluşturulan karanlık bir ortam, renkli gece ışıkları, rakı kokusu, kalabalık insanlar ve sahnede Kamuran Akkor'dan, "Bir Ateşe Attın Beni" şarkısını söyleyen bir kadın vardı.
Gündüz olmasına rağmen bu kadar insanın bu saatte burada olmasına anlam verememiştim. Nasıl bir kafadaydılar ki ?
İçeride bir sürü insan vardı ama o yoktu, onu göremedim.
Yanıma gelen garson sayesinde düşüncelerimi yarıda kestim ve ona kulak verdim.
"Hoşgeldiniz efendim. Hangi masaya geçeceksiniz ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ YABANCININ GÜNLÜĞÜ
RomanceDuru Ofelya Kara. Küçüklüğünde yaşadığı travmatik olaylar yüzünden, yedi senedir psikolojik destek alan bir kadın. Yirmi dört yaşında olmasına rağmen asla kendini o yaşta hissetmeyen ama öyle davranmak zorunda kalan bir kız. Çocukluğunu yaşayamadığı...