[HAYKIRAN YÜREK]
KINALI GELİN
9. Bölüm
_____
Üzerindeki yeşil prenses model elbiseye göz gezdirdi kadın yüzüne yapılan makyaj esmer tenine yakışan yeşillin koyuluğu siyah gözlerine çekilen siyah sürmeyle Merdan Asaf'ı tek başına bekleme salonunda bekliyordu. Birazdan davetlilerin olduğu salona ineceklerdi evde kendi aralarında yaptıkları sözden sonra kocaman büyük bir salonda nişan yapmaya karar verip herkesi davet etmişlerdi. Söz günü beyaz giyen kadın bu sefer yeşilin en güzel tonu olan zümrütü tercih etmişti. Kendi eliyle seçmiş değildi lakin bu karardan da memnuniyetsiz değildi. Merdan Asaf gereken herşeyi kendisi halletmişti, kadının renk zevklerini elbette biliyordu. Bekleme odasında bekliyor oluşuyla canı sıkılmaya başlamıştı. Dışardan halay sesleri geliyor lakin odasına gelen yoktu hem ne kadar ayıp güya kocası olacak adam bile yanında değildi kınadı adamı dudak büzemeden de edemedi.
Kapı tıklanırken içinde olduğu düşüncelerden çıkmak zorunda kaldı, heybetli kocası içeri dalarken gözünü ona dikemeden de duramadı. Bir hayli yakışıklı kocası gözlerinin önündeydi. Yakışıklı adamdı vessellam Allah var dedi. Bu bizden farklı bir şeymi yiyiyor acaba diye düşünmeden de duramadı. Çocuksu yanına yenik düşüyordu.
Adam ona doğru yürüken oturduğu yerden kalktı elini ona uzatan adama elini vermekte teredüt etmedi bu defa herşeyi oluruna bırakmaya kararlıydı lakin kararına bağlı kalırmıydı orası muammaydı işte.
Karısına mest olmuş adam tuttuğu elnin sıcaklığı ile göğsü şişerken nefes almayı yeni öğrendiğini hisetmiş gibiydi. Birlikte el ele salona doğru giderken alkışlar yükselip zılgıt seslerini süslüyordu adeta. Merdivenden aşağı bakarken yüzlerce insanın ona bakması rahatsız etmiş gibi adamın koca elini küçük elleri ile sıktı. Bütün gözler gelin ve damattaydı merdivenlerden inip salonu ortasına geçtiler, kadının beline sardı kollarını adam. Kadının kollarını omuzlarına doğru götürdü birlikte dans ettiler.
Dansın hemen ardından halay çektiler. Kah oturdular kah halaya, gelin damat olarak katıldılar. Arada birbirlerine kaçamak bakışlar attılar. Kadın her ne kadar güçlü durmak istesede gözlerine düşen en ufak bir kırıklık adamın gözünden kaçmıyordu.
Sevmek istiyordu, bütün yaralarını sarmak, her birini öpmek bağrına basmak istiyordu kadını. Dakikalar birbirini kovaladı saatler geçti beşinci saate yakın kadın yorgunluktan pert bir haldeydi.
Gözü adamı aradı adam halay başı olmuştu. Siyah takım elbisesinin ceketini çıkarmış siyah gömleğinin üzerine siyah beyaz renkteki puşiyi omuzlarına atmıştı.Gözleri keşişirken kadının karnından garip bir his belirdi.
Aradaki uzaklık anlık bitmiş bütün insanlar orkestra dâhil herkes susmuş bir onlar kalmıştı sanki.Zihninde kararttılar belirdi elleri titrerken bu adamı en son nerde gördüğüne dair beyninde saniyelik bir görüntü belirdi. O adamdı halayda bakıştığı adam.
Hayat ne kadar da değişikdi daha geçenlerde bakıştığı adam şuan kocası olmuştu dinen.
Kalbi boğazında attı, adam kaderinde varmış. Öyle olmasaydı çok kısa zamanda adını duyduğu bir yabancıyken herhangi bir düğünde bakışmaz babası adamın halasını kaçırmaz berdel olmazdı, şuan onunla evleniyor olmazdı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐻𝐴𝑌𝐾𝐼𝑅𝐴𝑁 𝑌Ü𝑅𝐸𝐾
General Fiction[KÜFÜR VE YETİŞKİN UNSUR İÇERİR!! ] • • • Adamın yüreği alabora olmuşçasına çarparken kadından gelecek en ufak bir hareketi dikkatle bekliyordu. Sabah dudak kıvrımına değen o dudakların sıcaklığını tekrar hissedebilecek olmak dilini damağını kurutu...