6.~Kucağa sığınış~

16.1K 768 1K
                                    

[HAYKIRAN YÜREK]

6.Bölüm

1 K yorum/ 490 vote

PALYAÇO KORKUSU

____

Bazı anlar vardır. Nefessiz kaldığın yere göğe sığamadığın. Yersiz yurtsuz hissettiğin. Kimsesiz hissettiğin. Elimi tutan adam kimsem olmak ister gibi bakarken tedirgindim, rahatsızdım bu yakınlıktan.

Kötü niyetten elimi tutmadığını biliyordum ama tramvalarım içimdeki dürtülere engel olmama izin vermiyordu.

Bu yakınlığı bozan sesle derin bir nefes aldım.

"Ağabey...ağabey girebilirmiyim? Müsaitmisiniz!"

Kapıyı kırmak istercesine çalan ikiz kardeşlerden adını Beritan olduğunu bildiğim kızın alacaklı gibi kapıya saldırması aşırı sinir bozucuydu.
Az önceki olaya nazaran müsait olduğumuzu sorması başka bir sinir katsayımıydı.

Ah benim şu sakarlığım başıma bela.
Adamın kucağına düştüm, yetmezmiş gibi o şeye bacağım değdi ay çok ayıp desemde olan olmuştu.
Evet biraz saf olabilirim ama salak değilim canım. Bacağımın temas ettiği şeyin adamın... adamın erkekliği olduğunu anlamıştım. Ki o anki refleksle bir yerin acıdımı diye sordum.
"He malûm yerim acıyor desydi."herhalde kendimi toprağa değil sıcak kuma gömerdim.

Battıkça batıyordum. Bahtsızlığım hep benimleydi.

Aramızdaki kısa mesafeyi hemen aşarak bir kaç adım arkaya attım. Sert yüz hatları sinirden gerilirken sert sesi odada yankı uyandırdı.

"Gel Beritan gel."

Beritanın tir tir titrediğine emindim artık. Kapının ardından bile korktuğu aşikardı. Kapı kolunu yavaşça indirerek hafifçe araladığı kapıdan sadece kafasını uzatıp." Ağab-bey şey ben..yani sizi bekliyorlarmış nişan için takı merasimi yapacaklar."

Merdan Asaf eliyle yüzünü sıvazlayarak harelerini kız kardeşine çevirdi.
"Beritan kardeşim bir daha benim olduğum odada yada herhangi bir yerde böyle destursuz kapı çaldığını görmeyeceğim." Sert sesinde emir kipi vardı. Ki bu konuda bende katılıyordum ona, ne olursa olsun böyle davranmaması gerekiyordu."Şimdi aşağı in biz beş dakikaya geliyoruz."

Beritan tamam diyip bulunduğu yeri terk ederken bana doğru dönmüştü. Gözlerimi gözlerine dikip ne var der gibi baktım.

"Beritanın kusuruna bakma, tanısan çok seversin."

"Önemli değil, anlıyorum." Derken bana doğru yürümeye başlamıştı. Kaşlarımı çattılırken dudaklarım ince bir çizgi haline geldi, o bana bir adım geldi ben bir adım geri gittim.

Tamam imam nikahlı eşim olabilirdi artık ama kendisiyle artık hiç bir şekilde temas etmek istemiyordum. Üzerime yürüdükçe terlemeye başlamıştım.
Yada neden korkuyor gibi gözüküyorum ki dokunacağı varsa göreceğide vardı.
Geriye attığım son adımı durdurarak çatmış olduğum kaşlarımın altındaki gözlerimi gözlerine diktim. Bir kaç adım daha attıp dibime girerken patlamaya ramak kalmış bir volkan gibiydim.

𝐻𝐴𝑌𝐾𝐼𝑅𝐴𝑁  𝑌Ü𝑅𝐸𝐾Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin