BÖLÜM 2: ON THE ROAD AGAIN
26.05.2017- Salem, Oregon
Hiçbir şey bu kadar samimi gelmemişti ve bu harikaydı. Daha önce görmediğim şeyler keşfetmeyi hep sevmişimdir. İlk noktamız olan Medford'du ve daha önce Medford'a bulunmama rağmen üç saattir Medford yakınında olduğumuza dair bir belirti görmemiştim.
Tekrardan kaybolduğumuza eminim ve tekrardan bunun için Harry'i suçlayacağım. Harry kaybolmamakta pek iyi olmamasına rağmen ona navigasyonla bize liderlik etmesine izin vermemiz tam bir saçmalıktı.
''Sam, bunun doğru yol olduğundan emin değilim.'' dedikten sonra elime Harry aramak için telefonumu aldım. ''Bak, Portland diyor.''
''Portland mı? Olamaz!'' Arkasına yaslanıp etrafta bir belirti aramaya çalıştı. ''Hiç şaşırmadım, beş saatten fazladır yoldayız. Ve Medford'a varmamız 2 veya 3 saat sürmeliydi.''
''Birinin bunu Harry'e söylemesi gerek.'' Dylan lafımızı kestiğinde ben telefonumu dediği işi çoktan yaptığım için ona gösterdim. Rehberime girip adını buldum sonrada yeşil tuşa bastım. Bir kaç saniye telefon açıldı.
''Estelle? Merhaba!'' Jessica telefona doğru gülüyordu. ''Harry dur, konuşuyorum-Harry! Üzgünüm Estelle, ben sadece- Dur bebeğim, hayır ben-- Sola dönmen gerekiyor ve- Harry!''
''Evet şimdi neden kaybolduğumuzu anladım.''
''Kaybolmadık.''
''Altı saattir yolda olduğumuzun farkında mısın?'' dedim ve yüzümdeki sırıtışla başımı salladım, ''Ne zamandır yaklaştığımıza dair bir işaret gördün?''
''Tanrım, Portland'a yakınız!'' Jessica haykırdığında Harry keskince ''NE?'' demişti ve bende gülmeye başladım.
Bu yolcuğumuzu ilk günüydü ve şimdiden tam bir felakete dönüşmüştü bunun için Harry ve Jessica'ya teşekkür ediyorum. Ama bunu arabadaki iki adam gibi yine de alaya alıyorum tabii ama Beth hariç o biraz sinirli gözüküyor.
Arabadaki sessizdi, herkes ya benim dediklerimi ya da telefondan Jessica'nın anlattıklarını dinliyor. Harry ve Jessica oyalanırken göz ucuyla Sam'in gözlerini devirdiğini gördüm.
''Bir benzinci bulalım ve orada konuşalım.'' diyerek bir teklifte bulunuyorum.
Telefonumu kapayıp başımı tekrar yumuşak koltuğuma koyduğumda sesli bir şekilde iç çekiyorum. Harry'nin bizi tekrardan rehberlik etmemeliydi. Yaklaşık yarım saat sonra bir benzinci bulduk ve arabaları oraya çektik.
Beth arka koltukta uyumuştu, Dylan'nın işemesi gerekiyordu , sadece ben ve Sam Harry ve Jessica'nın yanına gittik. Arabalarına yaklaştığımızda Jessica arabadan fırlayıp Harry'nin yanına gidip ellerini birbirine kenetledi.
Jessica benim on dört yaşından beri en iyi arkadaşım ve onun asla, tekrar ediyorum asla, bu kadar aşık görmemiştim. Harry onun içindeki en iyisini ortaya çıkarıyor ve Jess bütün onun kalbini kıran eski erkek arkadaşlarından sonra Harry'i bulduğunu için bu kadar mutlu olamazdım.
''Özür dilerim.'' Sam veya ben konuşmaya başlamadan Harry konuştu.
''İlk hedefimiz Medford'u , Portland değil!'' Sam Harry'i suçlamıştı o ise bakışlarını yere düşürmüş ve utanmıştı. ''Yanlış yola gittiğimizi nasıl fark etmezsin? Demek istediğim 3 saatlik ve 6 saatlik yolculukların arasında devasa bir farklılık var.''
''Böyle planlamamıştım. '' Harry kendini savunmaya çalışıyordu ama Sam iğneleyici bir şekilde kıkırdadı.
''Tabiki öyle yapmamıştın. Belki senin biraz fazla dikkatini dağıttığı için seninle başka biri gelmeli.'' Sam dediğinde Jessica darılmıştı. ''Senin Harry ile gitmende bir problem var mı Estelle?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Night Sky (Harry Styles) *Türkçe Çeviri
Fanfictionİçinde çokça alkol ve seks bulunan bir yolculukla başlayan hikayenin sonunda aşktan bile daha fazla karmaşık şeyler ortaya çıkacaktı. © Tüm Hakları @dearharlod'a Aittir. @dearharold thank you for your permission.! :)