31 Mayıs 2017- San Francisco, North Beach, California
Sırtıma vuran acıyla uyandım. Sızlanarak yan tarafıma yuvarlandığımda yanımda birisinin olduğunu hissettim. Şaşırmıştım, Harry eğik bir şekilde küçük çadırın içine sığmış oturuyordu. Bir an kaşlarımı çatarak yanımda neden Sam'in olmadığını, Harry'nin olduğunu hatırlamaya çalıştım.
''Um, Sam nerede? Ve çadırımda ne yapıyorsun?''
''Sana günaydın Estelle,'' Harry yüzündeki yumuşak gülümsemeyle konuştu, ''Kahvaltı ediyorlar ve Sam uyanana kadar yanımda beklememi söyledi çünkü uyuduğunda yanındaydım. Korkmandan veya kafanın karışmasından korkuyor olabilir, bilemiyorum.''
Gözlerimi ovaladım, doğruldum ve yorganı çeneme kadar çektim. Etrafıma baktığımda çadırın gri duvarlarını gördüm. Çadırın fermuarı biraz açık bırakılarak içeri hava gelmesi sağlanmıştı. Boğazım kurumuştu ve saatlerdir bağırıyormuş gibi hissediyordum. Harry bana şu şişesini verince minnettar bir şekilde aldım ve ılık sudan büyük bir yudum aldım.
Şişenin kapağını kapadım ve yanıma fırlatıp üstümdeki yorganı kaldırdım. Aniden sadece iç çamaşırlarımla oturduğumu üstümü sadece örtünün kapattığını, Harry'nin yanımda full giyinik bir halde oturduğunu anladım. Harry biraz utanmışa benziyordu.
Dün gece büyük bir ölçüde hatırlıyordum fakat Harry'nin beni çadıra getirmesinden sonra olanları değil. Bildiğim son şey Harry'nin tişörtünü gözyaşlarımla ıslattığım ve sebepsiz yere depresyonda hissetmemdi.
Bu çadıra nasıl geldiğimi hatırlamıyordum ama Harry'nin önümde oturup beni neşelendirmeye çalıştığını biliyordum. Büyük ihtimalle beni gögüsüne yaslanmış bir şekilde uyuyakaldıktan sonra beni çadıra taşımıştı.
Harry'nin öksürerek boğazını temizledi ve utanarak ona döndüm, ''Kıyafetlerını çıkarırken cebinden bir şey düştü, '' Harry konuştuğunda donup kaldım, ''Bana yalan söyledi, Estelle. Bana artık o boklardan uzak durduğunu söyledin ama cebinde bir torba vardı.''
Sesini yükseltmeye başladığında başım sızlamaya başlamıştı. Harry'nin bana kızmasını istemiyordum zaten Sam çoktan sinirliydi. Dürüst olmak gerekirse o torbayı neden ondan sakladığımı hatırlamıyordum. Bir daha kokain kullanmak isteyeceğimi sanmıyordum. Bir şekilde yaptım . istemediğim şeyler söyledim ve bu yaptığım sağlıksızdı. Bunu sağlıklı biri olduğumdan söylemiyordum fakat uyuşturucu işi başka bir boyuta taşıyordu.
''Üzgünüm.'' Mahçup bir şekilde cevap verdim. Harry'nin eline baktığımda içi yarı beyaz pudrayla dolu torbayı gördüm.
''Ben... Ben sadece üzgündüm, sanırsam.'' Dedim ve Harry ile göz göze gelmeye cesaret edemedim. Beni kararım yüzünden yargılıyordu. ''Sanırsam, ilgiye ihtiyaç duydum. Sam ve ben öncesinde biraz kavga etmiştik ve biz...biz ayrıldık gibiydi. Sam'in benimle ilgilenmesini istedim çünkü her zaman bunu yapar. Sonra o adam gelip beni mutlu edebileceğini söyledi. O an söyledikleri çok doğru geldi.''
''Birine uyuşturucu kullanmak nasıl doğru gelebilir ki?''
''İstediğimi aldım. İstediğim ilgiyi Sam'den değil ama senden aldım ve mutluydum. Bu yüzden ilaçları almak doğru gelmişti. Söz verdikleri gibi işte yaradılar. '' Kabul edilemeyecek gibi olsada kendimi haklı çıkarmaya çalıştım.
Yaşananlar her zamankindendi. Bir hata yapardım ve herkes beni fark eder, beni kırmızı ve ince çizgilerle işaretlerdi ki olanları uzun süre unutmamayım. Ama genelde yaptığımın yanlış olduğunu bana Sam söylerdi, Harry değil.
''Estelle, sigara veya alkol kullanabilirsin ama bunun gibi ilaçlar? Lütfen bunu bana bir daha yapma tamam mı? Endişelendim, hepimiz endişelendik.'' Harry kibarca konuştu, küçük torbayı kaldırarak bana sarıldı, ''Üzgünsen bana gelebilirsin, senin için her zaman buradayım.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Night Sky (Harry Styles) *Türkçe Çeviri
Fanfictionİçinde çokça alkol ve seks bulunan bir yolculukla başlayan hikayenin sonunda aşktan bile daha fazla karmaşık şeyler ortaya çıkacaktı. © Tüm Hakları @dearharlod'a Aittir. @dearharold thank you for your permission.! :)