20. run away

639 35 7
                                    

Yorum yapmayi ve bolumu begenmeyi lutfen unutmayin. -xx

BÖLÜM 20: RUN AWAY

1 Haziran 2017 Perşembe - Morro Bay, California

Sabahın ilk saatlerinde pek heyecan verici olmayan San California'da vakit geçirdik ve dürüst olmam gerekirse en kısa sürede buradan ayrılmak istiyorum. Genel olarak şehri benimseyememekle birlikte dün akşam ki üzücü olay sonrasında aklımdaki San Francisco tamamen yerle bir oldu.

Beth kalkıp bütün eşyalarımızı topladıktan sonra bavulları araçlarımıza yükledik. Hepimizin arasındaki eğlenceli hava bana neden en yakın arkadaşımlarımla yolculuğa çıktığımızı hatırlattı.

Bahsettiğim şey arkadaşlarınızla vakit geçirmek, sahilde oturmak, konuşmak ve gülmek. Ya da araba sürerken radyonun o yüksek sesliyle bağırarak şarkı söylemek ya da çadırlarımızın önünde kamp ateşinin etrafında otururken günün nasıl geceyi kovaladığını izlemek. Hatta belki de o sırada aşırıya kaçmadan bira içmek.

Ve işte şimdi buradayız ve işler hayal ettiğimin, istediğimin tam zıttı. Ortada hep Tumblr fotoğraflarında gördüğüm mükemmel yolculuk fotoğrafları yok. Bu bulunduğum en karmaşık yolculuk.

Geceleri birlikte zaman geçirmiyor, yoldayken öncekeki kavgalarımızdan dolayı neredeyse aramızda garip bir hava hakim. Hepimiz uçmuş ve çakırkeyif haldeyiz. Her gece partilere gidip ertesi gün baş ağırısından yakınıyoruz. İlişkilerimiz neredeyse son bulma tehditi altında. Bu aralar nadiren eğlenebiliyorum. Çoğu zaman kendimi eğlenmek için zorluyor ya da sarhoş olarak istediğim hale gelebiliyorum.

Sam ile hala birbirimizle konuşmuyoruz ya o bir konuşma başlatmaya çalışıyor ve ben onu görmezden geliyorum. Beth ve Dylan ne kadar birbirleriyle iletişim halinde olsalarda aralarında eskisi gibi bir rahatlık söz konusu değil. Jess ise hala kendisi gibi, Harry e sırılsıklam aşık ve hiç yolunda gitmeyen bir şey yokmuş gibi. Çok toy. Harry ise eskiye oranla daha sesiz. Bazen nefesinin altından bir şeyler mırıldanıyor ve Jess'in etrafında olup ellerini tutuyor, sahte olduğu belli olan bir şekilde alnından öpüyor.

San Francisco'dan ayrıldıktan sonra bir süre Morro Bay'de bulunan bir plajda oturduk. Nihayetinde giriş yaptırdığımız motele gitmeden yüzdük ve akşam ki partiye hazırlanmaya başladık. Beth öncesinde bir grup erkekle tanışıp akşam ki plaj partileri için bir kaç kişiye ihtiyaçlarını olduğunu öğrenmiş ve bize sormadan partilerine geleceğimizi çok istediğimizi anlatarak tekliflerini kabul etmiş.

Ve şimdi burada, diğerlerine benzer daha bir sürü partide bulunduğum tarzda bir yerdeyiz. Yüksek ve boktan şarkılar ile sarhoş insanların dans edip yürüdüğü bir yer. Bir de yüz kilometre öteden kahkahaları duyulan ot ile kafası uçmuş bir grup insan. Ve de dans pistinin ucunda başka bira isterler mi diye sormasınlar diye ellerinde bir bira şişesi tutup duran ayık insanlar. Ne büyük israf, o bira gerçekten onları içecek birileri tarafından tutulmalıydı.

''Konuşabilir miyiz?'' Kulağımın dibinden Sam'in sesini duydum. ''Lütfen Stella, doğum günün birkaç gün sonra ve seninle kavga etmekten nefret ediyorum.''

Onu görmezden geldim. Konuşulacak bir şey yoktu. Sam için ''kim suçlu'' olayı kapanmımştı. Benim bütün bunlardan kaçmak için ot almış olmamı kendisine yüklemiş, bütün ilgiyi kendi üstüne toplamıştı.

''Estelle,'' Sam ısrar etti, ''Gerçekten üzgünüm. Aramızın yine eskisi gibi olmasını istiyorum.''

''Tamam.'' Dedim ve beyaz bardağımı kırmızı olanla değiştirmek için eğildim. Parmaklarını bileğime doladı ve bu sanki tenimi yakıyormuş gibi hissettirdi. Bu rahatlatıcı bir yakış değil, birinin damarlarında tutkuyu ve şehveti ortaya çıkaran değil de sadece birinin dokunuşuna katlanamayarak o kişiyi kendinizden uzaklaştırmak istediğiniz türden bir dokunuş.

Night Sky (Harry Styles) *Türkçe ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin