Bölüm 18- O nerede ?

124 7 1
                                    

Selaaaam milleeet !  Bana kızmaya başlamadan açıklamaya girişiyorum : Sizi bu kadar beklettiğim için üzgünüm. Önümde önemli bir teog sınavı vardı. Anlayış gösterirseniz sevinirim. Hala kitabı okuyan varsa votelasın :D Sizi çoook seven
Angeline

MARİNA

Herkes bir yere dağılmış, olayın şokunu yaşıyordu. Göl kenarı bir yer bulmuş, ayaklarımı içine sokmuştum. Gözlerim dolup dolup taşıyordu. Yanıma yaklaşan ayak seslerinden sonra omzumda bir el hissettim. Bernica sonra gelip yanıma oturdu.

Dostum bu kız çok cooldu ! Ben bile yanında cici kız gibi kalıyordum.

" Merak etme arkadaşın ölmedi."

" Nereden biliyorsun ? "

" Hades'in kızıyım. Bilmemem tuhaf olurdu." Bunu söyledikten sonra en azından derin bir nefes almamı sağlamıştı.Devam etti.

" Sana bakınca tuhaf hissediyorum. Sende beni ilgilendiren bir şeyler var." Gözleri yine o sert haline bürünmüştü.

" Ne gibi ?" dedim oldukça rahatsız hissederek.Birden ikimiz de bir şok dalgasıyla gözlerimizi kapattık.

Görüntüde ben vardım. Denizin maviliğini tenimde hissederken en dibe indiğimi fark edip kıkırdamaya başlamıştım. Diğer sirenlerin sesleri kulağıma çalınca gülüşümü durdurup ifadesizce yanlarına gittim. O insanları büyüleyen sesleriyle onların hayallerini çalıyorlardı.

" Neden kardeşlerine katılmıyorsun Marina ? " Gerçekten artık anlamıyor muydu ?

" İstemiyorum. Benim olmak istediğim şey bu değil ! Ben bir canavar değilim !" Yine patlamıştım. Ne zaman aynaya baksam bu anılarımı hatırlardım zaten.Melez olmak en azından yaşamı taşınabilir kılıyordu.

Bernica anında kolumdan beni sıkıca tutarak itti. Bağırmaya başladı.

" SENİ CANAVAR ! YAŞAMAYI HAKETMİYORSUN SEN ! "

" Yeter ! Sus Hades kızı sus ! " Böyle devam ederse kendimi tutamazdım. Annemin nini sesi kulaklarımda çınlarken ellerimi sıkıyordum.

" Ölümün kurallarını bozuyorsun siren ! Bu benim için kabul edilemez." Belinden bir hançer çıkarıp yüzüme fırlattı. Ne kadar yakında olsa da yüzümü bir sıyrıkla ıskalamıştı.

Jacob koşarak yanımıza geldi ve Bernica'yı kızarak uzaklaştırdı.Şu durumda bunu kafama takamazdım. Beni bekleyen bir kahraman vardı. Rosette hepimizi toplayınca konuşmaya giriştim.

" Ben , Annabeth ve Kevin Olimpos'a kutuyu vermeye gideceğiz. İşimiz bittiği anda bizde aramaya başlarız. Ross, Jacob ve Bernica da Nerissa'yı aramaya girişsin. "

" Nutella bizi bekliyor. Hadi gidelim." Annabeth. Bu tatlı pegasus da endişelendiğini belirten bir yüz ifadesi takınmıştı. Yanına gidip onu okşadım.

" Merak etme dostum. Sahibini bulacağız."

ROSETTE

" Şu an kafa karıştırıcı olaylar yaşıyor olabilirsin ve bu kafa karıştırıcı olaylar kafanı daha da karıştırabilir. Ama ODAKLANMAK ZORUNDASIN ! " Tuhaf tuhaf Jacob 'a baktım.

" Belki bunu ona sen anlatmalısın Jacob." dedim kollarımı tuhafça sallarken. Bugün her şey oldukça tuhaftı anlaşılan.

Bernica bize hepimizden hatta büyükannemizden bile büyük olduğu , neredeyse bütün küçük tanrıları tanıdığı, onsuz hiçbir şey olduğumuz , o küçük sarışından nefret ettiğiyle ilgili nutuk çekti. Ölümün kuralları Marina 'da işlemiyordu ve bunu herkes anlamıştı. O hariç tabii. O zamana dönmek gerekirse...

Beklenmeyen Misafir (HOO FANFİC)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin