Herkes sabah erkenden kalkıp kahvaltısını yapmış sonra da hazırlanmıştı. Yola çıktıklarında Hoshi, kayıp yarısı dolu benzin şişesini aramış zor da olsa sonunda bulmuş ve yollarına devam etmişlerdi.
Şimdi ise otobüsten indikten sonra karşılarına çıkan ilk restauranta kamp eşyaları ile girmiş karınlarını doyurmakla uğraşıyorlardı.
Seungkwan boğazını temizleyerek oturduğu yerde dikleşip karşısında ki arkadaşına sevimli olduğunu düşündüğü sırıtışıyla baktı."Sen ısmarlıyorsun değil mi kanka?"
Han pişmiş kelle gibi sırıtan arkadaşına gözlerini kapatıp gülümseyerek karşılık verdi.
"Ben sizden de fakirim."
Ortam da 'hıı' sesleri yükselirken Han demek istediğini açıkladı.
"Kardeşim zengin olan ben değilim babam. Benim money yok. No money arkadaşlar ben de no money."
Kahkahalar ortamı doldururken Dokyeom tuvalete gideceğini söyleyerek ayağa kalktı. Bu sırada Hoshi bileğinden tutup arkadaşının kendine bakmasını sağladı.
"Tuvalete diye hesaptan kaçmıyorsun değil mi?"
Dokyeom gözlerini devirdi.
"Hyung benim bunun gibi zaman kaybı oyunlara ihtiyacım yok."
Dino'ya bakıp:
"Hyungunun hakkını da öder misin Dino?"
Demişti.
Dino ise gülümseyerek başıyla onu onayladı. Dokyeom da Hoshi'ye dönüp gördün mü bakışları attı."Sen de bana ödeteceksin değil mi?"
Minho kardeşine bakıyordu. Dino konuşmak yerine yine başıyla onaylamayı tercih etti.
Minho, Dino'nun ensesine vurdu."O zaman neden bana sormadan onaylıyorsun gerizekalı? Ben zengin miyim?"
Dino omuz silkti.
"Banne!"
Minho ağzını açacakken Dokyeom ondan önce davrandı.
"Sen kardeşinle beni ayırıyor musun yani ?"
Minho kırgın halde kendine bakan Dokyeom'a üzgün üzgün baktı.
"Evet malisef!"
Eliyle Woozi'yi gösterip.
"Ben bu arkadaşı bile kardeşimden ayırıyorum."
Woozi gözlerini kısıp Minho'ya baktı."Aman çok da umrumdaydı."
Deyip içeceğini alıp içmeye başladı. Seungkwan Dokyeom'u dürttü.
"Sen tuvalete gitmiyor muydun?"
Dokyeom yeni hatırlamış olduğu çişiyle arkasını dönüp tuvalete ilerledi.
Gelince içeri girip kabinlerden birine girdi. Tuvaletini yaparken bir taraftan da dışarda ki konuşmaları dinliyordu."Sakin ol."
"Ne sakin ol ?! Görmedin mi puştu. Havalara bak adamda ki!"
Dokyeom yavan ve yutan konuşmalarından yabancı olduklarını anladı. Hiç ses çıkarmadan onları dinliyordu.
"Neydi ismi? Ha Changbin'di."
"Evet öyleydi galiba."
"Şu Apgujeong Lisesinde okumuyor mu o? Elinde ki çeket de yazıyordu sanki."
Dokyeom sifona giden eli okulunun ismini duyunca havada kaldı.
"Evet, ayrıca bizim okul da."
Aynı okuldalar mıydı? Okulun da yabancı var mıydı diye kendini sorguladı Dokyeom.
"Onu parçalayacağım. Özellikle o kaslarını kesinlikle yerinden kopartacağım. Bizim kim olduğumuzu bilmiyor."
Dokyeom konuşan kişinin sesinde ki soğukluktan ciddi olduğunu anladı. Kafası çok karışmıştı. Bunlar kimdi? Changbin kimdi? Bunu öğrenmenin tek yolu da kapısını açıp çıkmaktı. Elini kapı koluna koyup açacaktı ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm homop-ŞŞŞH!
FanfictionSEOKSOO , MİSUNG , HYUNLİX, +7 En iyi dostum dediğin kişiyi, gerçekten tanıyor musun? . "Ben seni koruyacağım. Hatta senin için ikinci bir sığınak... Hayır hayır ilk aklına gelen bir sığınak olacağım." "Ee biz hep birbirimizden çekinmişiz ya!"