"Scoups kalk geç kalacaksın."
Dokyeom, Scoups'yı uyandırmakla geçirdiği on dakikalık zaman diliminin ardından daha fazla dayanamayıp onun odasından çıkıp mutfağa indi.
Hazırladığı kahvaltıdan birşeyler atıştırıp karnını doyuran Dokyeom bir taraftan da sınıf grubunda ki konuşmalara bakıyordu.
Sınıftakilerin dedikodudan başka yapacak işleri olmadığı kesindi. Neredeyse koca bir gün yeni gelecek öğrencileri iyisiyle kötüsüyle çekiştirmekle kalmamış bir de hatrı kalır diye diğer öğrencileri ve öğretmenleri de unutmamışlardı.
Dokyeom ordan sıkılıp instagram'a bakarken kulağına ilişen ayak seslerine kafasını kaldırıp baktı.
Scoups ayaklarını yerde sürüye sürüye açılmak için direnen gözleriyle kendi sandalyesine oturdu. Oturdu oturmasına da kafasını masaya vurup uykusa geri dönmesi çok da sürmedi.
Dokyeom alıştığı manzarayı umursamayıp son yudumuyla bardağımda duran meyve suyunu içti. Ayağa kalkıp kendi tabağı ve bardağını tezgaha bırakıp ortamı dolduran tik tak sesinin sahibine baktı.
Saat 7.38 idi. Her zaman 7.40da yola çıkardı ve çıkması gerekiyordu.
Masadan kafasını kaldırmayan hyunguna baktı. Ona bakarken yine her zaman ki gibi kendisinin daha büyük olup olmadığını sorgulamadan edemedi. Sonuçta genelde büyük birey küçük bireye bakmalıydı. Küçük birey büyük bireye değil."Hyung kalk geç kalacaksın."
Dokyeom şansını son kez denemek için Scoups'yı bir kez daha dürttü. Neyse ki Scoups zor da olsa gözlerini açabildi. O da biliyordu saatin ilerlediğini ve Dokyeom'un da o kalkmadan evden çıkmayacağını. Evet genelde de geç kalkardı ama bugün daha da geç kalkmasının ve uyanamamasının en büyük sebebi; dün gece geç saatlere kadar dergi için fotoğrafları ayırıp, düzenlemesi gerekmişti.
Dokyeom nihayetinde kaldırabildiği Scoups ötürü rahat bir nefes verdi.
Daha sonrasında evden çıkıp okula ilerledi.S
okağın başında daha öncesinde beklediğini bildiren Hoshi'yi görünce gülümsedi. Hoshi ile evleri çok uzak değildi. Çoğu sabah beraber okula giderlerdi. Bazen Wonwoo da onlara katılırdı ama o onlara katıldığı zaman bu iyi birşey değildi. Wonwoo çoğunlukla herkesten önce okula gider sorumlu olduğu için anahtarı onda olan kütüphanenin kapılarını açar ve kitapların arasına kendi için ayarladığı köşesine oturup ilhama kucağını açardı. Ama ola ki o köşesinde bile ilham onu red ederse çareyi Dokyeom ve Hoshi ile okula gelirken arardı. Böyle zamanlarda genelde pek konuşmaz kendini çevresinde ki insanlara kapatırdı. Bu sebepten ötürü de Dokyeom onu Hoshi'nin yanında görmediği için sevindi.
"Günaydın Dokyeom."
Hoshi arkadaşını görünce tüm herşeyi unutup rahatladığını hissetti. Karşısında ki özellikle de Dokyeom iken rahatlamaması saçma olurdu zaten. Ne zaman kendini kötü,stresli ve rahatsız hissetse Dokyeom'u arardı. Dokyeom'un sesi bile onun için rahatlamaya yetiyordu.
"Günaydın."
Beraber yürüyüp okula ilerlediler. Okula ilerlerken Hoshi'nin dans stüdyosundan birkaç kişiye denk geldiler. Onlarla ayak üstü konuşurken zamanı farketmeyen ikili zile son 5 dakika kala okulu hatırlayıp koşturmaya başladılar.
"Dokyeom en kısa zamanda sana egzersiz programı yaptırcam. Bu ne yavaşlık ya!"
Önde koşan Hoshi arkada nefes nefese kalan arkadaşına ilerleyip elinden tutarak koşturmaya başladı. Dokyeom sabahın köründe geç kalmak için mi kalktığını düşünüyordu.
Bir dakika ile geç kaldıkları okulun koridorunda hâla koşturan ikiliyi durduran çarptıkları üç kişiydi. Hoshi ve Dokyeom yere düşmeden durabilmişti ama çarptıkları üçlüden bir kişi kazazede olarak yerde oturuyordu. Hoshi ona kalkması için elini uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm homop-ŞŞŞH!
FanfictionSEOKSOO , MİSUNG , HYUNLİX, +7 En iyi dostum dediğin kişiyi, gerçekten tanıyor musun? . "Ben seni koruyacağım. Hatta senin için ikinci bir sığınak... Hayır hayır ilk aklına gelen bir sığınak olacağım." "Ee biz hep birbirimizden çekinmişiz ya!"