Dokyeom'un Gerçek Yüzü

7 1 0
                                    

Yolda sessiz sessiz ilerlemekte olan ikili içinden Dokyeom sessizlikten rahatsız olup konuştu.
İçindekileri birine daha anlatmak istiyordu.

"Joshua öğrenmemen gereken birşeyi yanlışlıkla duydun diyelim."

Joshua, Dokyeom'a bakıp bir elini az havaya kaldırıp başını da ee dercesine salladı.

"Bu duyduğun arkadaşının özeli. Ona destek olmak istiyorsun."

Joshua düşünür gibi yapmıştı. Anlaşılan Dokyeom canını sıkan mevzuyu anlatıyordu. Devam et manasında başını aşağı hafifçe indirdi kaldırdı.

"Ama bu arkadaşının özele karşı hassasiyeti var. O sebeple duyduğun konudan bahsedemezsin ama yanında da olmak istiyo-"

Dokyeom Joshua'ya bakan gözlerini çekmedi. Olduğu yerde durup sessizliğini korudu. Joshua bir adım atmıştı ki sessiz kalan Dokyeom ile ona döndü. Gözünü kırpmadan ona bakan Dokyeom'a sorarcasına baktı. Dokyeom sesini alçattı.

"Joshua elimi tut."

Dokyeom, Joshua'nın yanına gelmişti bunu derken. Joshua'ya elini uzattı. Joshua tek kaşını kaldırıp ona soran gözlerle baktı ama dediğini de yaptı.

"Ben koş dediğimde benimle beraber koş!"

Joshua hiçbir şey anlamamıştı. Ne diyordu bu çocuk? Ne alaka idi? Joshua, Dokyeom'a tip tip bakarken Dokyeom elini havaya kaldırıp baş parmağı, işaret ve orta parmağı ile üç işareti yapmıştı. Bundan sonrasında da hızla ara sokağa koşmuştu. Joshua ilk afalladı sonra o da ona ayak uydurup koşmaya başladı.

Ne oluyordu?
Dokyeom arada arkasına bakıyordu. Diğer bir ara sokağa girerken de küfür edince Joshua da arkasına hızla bakış atıp geri döndü.
Arkalarında bir grup koşan adam görmeyi beklemiyordu. Endişeyle Dokyeom'a baktı. Dokyeom'da ne korkuya ne de endişeye dair iz vardı sadece sinirli gibiydi.

Dokyeom önlerine çıkan 2.5 metrelik duvarla arkasını dönüp Joshua'nın çıkması için yere çömeldi.

"Joshua çık."

Joshua ilk tereddüt etse de sonradan telaşla dediğini yaptı. O yukarı çıktığında Dokyeom da ayağa kalkıp duvara atlayacaktı ki silah sesiyle olduğu yerde durdu. Yavaşça arkasını dönüp kimlerin kovaladığını görmek istedi.

"Seokmin yerinde dur!"

Seokmin mi? Ne saçmalıyordu karşında ki bu aptal grup? Yani onu kaçırmak için kovalamıyorlar mıydı? Dokyeom sorgularcasına onlara baktı.

"Neyin peşindesiniz? Beni kaçırmak için kovaladığınızı sanmıştım."

Adamlar birbirlerine 'ne diyor bu velet?' bakışları atıp geri Dokyeom'a döndüler.

"Zaten seni kaçırmak için kovalıyoruz gerizekalı!"

Dokyeom offlayarak bıkkınca gözlerini devirdi. Gerçekten kimdi bu aptallar?

"Ya kesin zırvalamayı daha beni tanımıyorsunuz bile! Ne derdiniz sizin? Neden kaçırmak istiyorsunuz?"

Joshua oturduğu duvardan Dokyeom'a sorgularcasına bakıyordu. Adamların ellerinde silahlar vardı ama onda korkunun k'si bile yoktu. Hatta aksine cesurca karşısında ki adamlara bağıra biliyordu.
Sankiiii...alışık gibiydi?

"Arkadaşların elimizde Seokmin. Sen de hatta yukarda ki arkadaş da bizimle geliyor!"

Dokyeom, 'arkadaşların elimizdeyi' duyduktan sonra göğüsünde bağladığı kollarını çözdü. Arkasını dönüp Joshua'ya gitmesi için elinin tersiyle kışkışladı. Bu sırada da fırsattan istifade arka cebinden çıkardığı telefonundan scoups'ya mesaj atmıştı.

I'm homop-ŞŞŞH!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin