Yabancı

304 18 3
                                    

Birkaç adım daha attım. Korkuyordum. Daha fazla ilerlemedim. Arkamdan bir ses geldi. Olduğum yerde durdum. Sanki arkamda biri vardı
-Ne yapıyorsun burada prenses?
Demesiyle irkildim ve arkamı döndüm. Karşımda siyah gözlü esmer biri vardı. Tam üzerime atlayacaktı ki geri çekildim. Beni takip ettiğini hissediyordum. Var gücümle koşmaya başladım. Çok hızlı koşuyordum.
Ve villanın bahçesine geldim. Çocuklar oradaydı ve onlara seslendim
-Çocuklar içeri girin
Tina öylece bana bakıyordu
-Tina bakmanın sırası değil eve gir.
Tina:
-Alex napıyorsun?
Bu sırada Elsa geldi
-Alex noldu iyimisin?
-E-evet.Arkamda biri vardı Elsa
Arkamı döndüm. Hiçkimse yoktu. Elsa:
-Şaka mı yapıyorsun?
-Gayet ciddiyim. Çocuklarla saklambaç oynuyorduk ben onları bulmak için ormana gittim ve arkamda birinin beni takip ettiğini farkettim.
-Ama orada kimse yok. Ben bi nöbetçilere söyliyim kontrol etsinler.
-Tamam
Bu konuşmadan sonra eve gittim. Ve bir koltuğa uzandım. Max geldi.
-Eveet nasılmış benim prensesim
-İdare eder
-Noldu hayatım?
-Ormanda biri var
-Sen ormana mı gittin?
-Evet. Çocuklarla oyun oynuyoduk. Onları bulmak için...
-Alex! Bir daha oraya gitme!
- Ama neden?
- Sana gitme dedim!
Cevap vermedim.
- Hadi hazırlan tören için kıyafet bakalım sana
-Tamam, diyip yukarı çıktım.
Bana bağırmıştı. Ve ben ondan nefret etmiştim. Ormanda ne vardı ki. Aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı düzelttim ve üzerimi değiştirmeden aşağı indim. Max bana bakıyordu
-Ne?
-Üzerini değiştirmemişsin
-Evet böyle rahatım.
-Sen bilirsin.
Dışarı çıktık ve bir cooper a bindik. Araba tam benim hayalimdeki gibiydi.Max:
- Elsa da bizimle gelsinmi
-Olur.
Max Elsa'yı çağırdı ve o da arabaya bindi. Büyük bir alışveriş merkezine geldik. Max bana kapıyı açtı. Ama ben soğuk davranmakta kararlıydım. (Bağırdığı için tribi hakediyordu bikere :D)
Elimi tuttu ve içeri girdik.Burda çeşit çeşit mağazalar vardı. Ve çok da büyük bi yerdi.
Gün boyunca dükkanları gezdik ve nihayet tören için bir elbise bulabildik.
Kırmızı siyah dantel bir elbiseydi. Giyince gerçekten vampir gibi olmuştum. Taç bakmadık. Elsa Max'in bana annesinin tacını takacağını söyledi. Akşam olmuştu. Eve geldik. Yemek yedikten sonra odaya çıktım. Max arkamdan gelmişti. Kapıyı kapatıp bana yaklaştı ve ben hala trip atıyordum. Pijamalarımı alıp banyoya geçtim kapıyı da kitledim. Max şaşırmıştı.
-Alex?
-Ne
-Ne oldu bir şey mi var
-Hayır
-Bana kızgınsın
-..
-Peki ne yaptım söyle.
-Bi düşün
-Sana bağırdığım için özür dilerim Alex.
Üzerimi değiştirdikten sonra kapıyı açtım.Max öylece bana bakıyordu. Bir şey demedim ve yatağa oturdum. Yanıma geldi ve ellerimi tuttu."Alex ben seni kırdıysam gerçekten üzgünüm. Öyle bi niyetim yoktu. Orman tehlikeli bi yer ve ben sadece seni korumak istemiştim. Ben yanında olmadığım sürece kendini koruyamassın. Bazen sadece kaçmak yetmez. Ben sana bişey olur diye çok korktum. Eğer olsaydı kendimi asla affetmezdim. "
Bu sözleri ruhumu okşamıştı. Uzanıp onu öptüm. Kollarımı omzuna attım. Beni bir hamlede kollarına aldı...
Sabah erken uyanmıştım. Camdan dışarıyı seyrediyordum. Ormanı..
Üzerime Max'in gömleğini geçirdim. Onun altında siyah dantel geceliğim vardı. Herkes uyuyordu bu yüzden rahattım. Arka bahçeye indim ve çardağa oturdum. Ormana biraz daha baktım. Karga ve kuşların kanat çırpma seslerini duydum. Biri yaklaşıyordu. Hemde büyük bir hızla..

Dönüşüm:Bir Vampir HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin