İnat

178 8 3
                                    


Alex,gülüşünü özlemişim..
Bir çift kelime ne kadar mutlu olabilirdi ki..

1 hafta sonra...

Max'in gözlerine bakmak çok keyifliydi. Saatlerce bu şekilde kalabilirdim. Ne yazık ki Elsa kahvaltıya çağırıyordu.
-Günaydın kraliçem
-Günaydın kralım,dedim gülümserken
Kapımız çalınmadan açıldı ve içeri üç küçük çocuk girdi. Tina, Matt ve David. Yatağımızın üzerine çıkıp sevinç çığlıkları atıyorlardı.
-uyanın uyanın uyanınn
Peşlerinden kapı aralıklı olmasına rağmen çalındı. Elsa gelmişti.
-Ah,kusura bakmayın abi,derken bana da selam verdi. Çocuklara kızdı. "çocuklar ben size kapıyı çalmadan içeri girmeyin demedim mi" .Çocuklara kıyamadım
-Elsa yapma lütfen.  Sorun değil
-Saray kuralları Alex. Çocuklara yüz vermemek lazım.
Gülümsedim. Max
-Hadi ozamaan. Canavarlarımız da geldiğine göre kalkıyoruz
Doğrulduğum yerden kalkacaktım ki üzerimin müsait olmadığını hatırladım.
-Max,siz kalkın ben geliyorum.
-Elsa siz çıkabilirsiniz.
Herkes çıkmıştı odadan. Max ve ben kaldık.
-Alex kalksana bitanem
-kalkamam
-kalksana kahvaltı yapıcaz.
-Maax üzerim uygun değil. 
Güldü.
"Tanrım bunu söylememeliydim"
Max koştu ve üzerime atladı.
-Çocuk gibisin, dedim gülerek
-Senin yanına böyleyim derken beni öptü.
Ve kapı tekrar çaldı. "Mükemmel zamanlama, yine"
-Max,seni duydum. Max:
-Gir
Tina gelmişti.
-Elsa sizi çağırıyor
-Ona geleceğimizi söyle.  O sırada yataktan kalktım ve üzerime bornozumu alıp banyoya girdim.
Tina ben banyodayken gitmişti. Max kapımı çaldı.
-canım, yarım bir işimiz kalmadı mı sence?
-hayır, hadi giyin, diye karşılık verdim.
5 dk sonra çıktım. Max klasik giyinmişti. Ve o uzun ceketini üzerine aldıktan sonra tüm sıradanlığı uçup gitmişti sanki. Onda farklı bir şey vardı. Ve bu beni mutlu ediyordu.
Birlikte aşağı indik Max'le. Hep birlikte kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra herkes dağılmıştı. Elsa dikkat çekmemeye çalışarak odasına çıkmıştı. Max'e haber verip yanına gittim. Yavaşça kapıyı açtım ve içeri girdim.
Elsa çalışma masasında oturuyordu. Elinde kağıtlar vardı. "Elsa onlar nedir" diye sordum.
-Düşünüyorum.
-Neyi
-Biraz kafa dinlemeye ihtiyacınız var.
-Geçeceğini biliyoruz her şey böyle kalmicak.
-Bilmek ister misin?
-Neyi?
-Ne düşündüğümü?
Başımla onayladım.
-Tatil. Abimi de ikna edebilirsem bir haftalığına da olsa buradan uzaklaşabilirsiniz.
-E bura kime kalıcak?
-Ben idare edebilirim
- Elsaa sen harikasıın
Ona sarıldım ve koşarak aşağıya indim.
-Maax haberlerim vaar
-Ne oldu sevgilim
-Elsa bizi bir tatile göndericek.
-Alex,burayı bırakamam
-Max,yapma. Elsa burada kalabilir. O bir genç kız. Kendi başına sorumluluk alabilir.
-Alex. Benim ne kadar düşmanım varsa onun da okadar düşmanı var.
-Saraya kimse giremez.

Saatler tartışmakla geçmişti. Max'i ikna edemiyordum. Elsa elindeki kağıtlarla aşağı indi. "Tatil yerinizi buldum." Suratımı astım.
-Elsa,gitmiyoruz.
-Neden. Abi?
-Elsa burayı bırakamam.
-Bana güvenmiyor musun? Sadece bir hafta. Oteliniz 5 yıldızlı vee rezervasyonunuzu yaptırdım. Yarın sabah gidiyorsunuz.
-Elsa onu iptal et
-Hayır.
  Max inanılmaz inatçıydı.
-Max dayanılmazsın. Ben gidiyorum,dedim.
-Nereye gidersen git.
-Yaa öylemi
-Alex işlerim var neden anlamıyorsun?
   Sinirle yukarı çıktım ve odamıza gittim. Elsa yanıma geldi ve yatağa oturdu.
-Alex,merak etme kırıcaz inadını. Birlikte.
  Gülümsedim. Yapmam gereken tek şey akşamı beklemekti.
Elsa odadan çıktı ve ben bavulları hazırladım. Uyudum biraz. Uyandığımda güneş batıyordu ve çocuklar odama gelmişti. "Alex yemek zamanı"
-Alex?
Max odaya gelmişti.
Yataktan doğruldum. Birileri nihayet önemsemeye başlamış.
-Alex bu konuyu akşam konuşalım.
-Bavulumuz hazır,dedim yüzümde yapmacık bir gülümsemeyle.
Beni elimden tuttu ve kaldırdı.Boynumu kokladı.
-Max napıyorsun çocuklar var.
-Imm bekleyebilirler.
Onu ittim.
-Bize bakıyorlar.
  Yine morali bozulmuştu. Aşağı indik. Aslında aç değildim. Ama yemeliydim. Sabah erkenden yola çıkacaktık. Max her ne kadar istemese de.
  Akşam yemeğinde hiç kimse konuşmadı sadece çocuklar konuşuyorlardı. Ortam gergindi ama belli etmiyordu kimse.
Yemeği bitirip yukarı çıkmak için izin istedim. Max"otur" dedi. Yerime oturdum. Yine o sıkıcı konuşmalarına başlayacaktı.
-Uzun yıllar ailemiz..derken sözünü kestim
-Ailemiz bla bla çok güçlü bla bla düşmanımız var bla bla. Max yeter. Buradaki herkes,sarayın hizmetçileri dahil senin klasik,skolastik düşüncelerinden bıktı. Değiş artık. Yeter. Biraz olsun sarayı değil de içindekileri düşün.
Max ellerini masaya vurdu.
-Ben ne yaptıysam bu ailenin iyiliği için yaptım. İnsandın sen. Ölümlüydün. Seni bize kattım. Ölümsüzleştirdim. Güç verdim. Bana ihanet mi ediyorsun
-Bunun konuyla ne alakası var,diye bağırdım
-Alex bana hiçkimse başkaldıramaz. Sen de dahil. Ne kadar karım olsan da bana karışamazsın. Bu saraydan çıktığın gün,benden gittiğin gündür.
-öyle mi?
-Öyle!
-Elsa çocukları masadan kaldır!
Elsa ses çıkarmadan çocukları masadan kaldırdı.
-Bak Max. Bu saray sadece senin değil.
-Alex. Ne oluyor sana böyle!
-Bıktım anlamıyor musun. Senin düşmanlarından inadından sadeliğinden. Değiş Max. Modernleş!
-Ben böyleyim. Kaldıramıyosan defol!
-Ne?
-Defol!
-İyi!
-İyi.

Max.  Ne oluyor sana böyle..

Dönüşüm:Bir Vampir HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin