Max, savaşta bacağından aldığı kılıç darbesiyle yere serildiğinde askerleri onu yarı yolda bırakmamış Taylor hanedanının üzerine yürümüştü. 2 gün süren savaştan sonra şehir harap olmuş,siviller ölmüş ve az sayıda asker kalmıştı.
Max kan kaybından ölmüştü. Bunu biliyordum. Ve bu midemde sert bir ağrı yapıyordu. Bu derin sancı beni uyandırıp yatağımda oturmaya zorladı. Kapı önünde bekleyen Elsa'yı gördüm.
-Alex, dedi yatağıma yaklaşıp. Max.. demesine izin vermeden
-Biliyorum Elsa,dedim. Bana sarıldı.
-Bugün cenazesini yapacağız. Öğlende hazır ol.
Elsa odadan çıktı. Üzerime Max'in ceketlerinden birini aldım, saçımı düzeltmeden çıktım evden. Şehri gezdim. Yıkık binalar, ateşi yeni sönmüş sıcak küller.. Halk toparlanmaya çalışıyordu ve beni gördükçe gözleri dolan insanlar yine de saygıdan eğiliyorlardı.
Sessizdi. Yanıma bir asker geldi.
-Kraliçem, dedi beni selamlayarak ve elime bir mektup verdi.
Bunu Max yazmıştı.
"Sevgilim,
Biliyorum bunları yazmak en az senin okuman kadar zor olacak ama yazmalıyım. Üzerimde koskoca bir şehrin sorumluluğu varken seni ihmal ettim. Sevdiğim kadını küçük bir inat yüzünden görmek istemedim. Affet kraliçem. Sen benim şu uzun hayatım boyunca aldığım en güzel hediyeydin. Kıymetini bilmek isterdim. Bu mektubu alma sebebini biliyorsun. Artık yanında olamamam. Bu şehri ben olmadan idare edebileceğini biliyorum. Sen Max Scott'un tek eşi, Scott Hanedanının kraliçesisin. Benim sefaletten ve yokluktan yarattığım bu zengin şehri senin yükselteceğini biliyorum. Hayatımın Ay'ı.. Seni sade yaşamından alıp aksiyon savaş kan kavga ve gürültü dolu hayatımda başköşe yaptım. İsterdim ki hayatın daha renkli olsun. Yapamadım. Affet. Sana verebildiğim tek hediye,seni korumak içkn verebileceğim canımdır. Kral Max,senin kalbinin kölesidir."
Gözyaşlarımı tutamıyordum.
Max'in cenazesi çok kalabalıktı. Onu ağıtlar eşliğinde tüm şehir yasta toprağa gömdük. Dayanamıyordum pes edecektim ve ettim de. Kurtulabileceğim düşüncesiyle gözlerimi kapadım...2 gün sonra
Başımda Elsa ve bir doktor vardı. Ultrason cihazi ile karnıma bakıyorlardı. Elsa
-Kraliçem günaydın. Bu haberi duyunca çok sevineceksiniz.
-Neler oldu Elsa?
-Hamilesiniz kraliçem. Ve prensimiz hızla büyüyor.
-Ne?2 buçuk aylık hamileymişim. Hastaneden çıktığımda buruk bir sevinç yaşıyordum.
Balkonda elimle karnımı tutarak bahçede oynayan Tina ve David'i izliyordum. Elsa ise yanımda çay içiyordu..Aylar hızla geçiyordu ve doğum yaklaşmıştı. Gece büyük bir sancıyla uyandım. Çığlıklar atıyordum sanki karnıma bir bıçak girip çıkıyordu. Etrafta koşuşan insanları gördüm. Prens için hazırlık yapıyorlardı. Doğum başlamıştı..
Tina Scott'un kaleminden;
Alex, Scott hanedanından Kral Max'in yüzyıllar süren hayatı boyunca sevdiği tek kadındır. Max öldükten sonra ülkeyi oğlu Arvenle tam 130 yıl yönetmiş ve tekrar yükselişe geçirmiştir. Refah dolu bir hayattan sonra Kraliçe öldüğünde yatağında şu mektup bulunmuştur;"Sevgili kralım,
Beni sade yaşamımdan alıp bu aksiyon dolu hayatında bir bahar gibi görmen beni çok mutlu etti. İyiki dedim. Sana defalarca kez aşık oldum. Duvarlarımı sana defalarca kez indirdim. Ülken bana emanettir. Sana nasıl gözüm gibi baktıysam, ülkemize de bu şekilde bakacağım.
Sevgilim, oğlumuz Arven seni hiç görmeden yetişecek. Ama bil ki o bana senden kalan en büyük hediyedir ve o bana emanettir tıpkı ülkemiz gibi.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüşüm:Bir Vampir Hikayesi
VampiroAlex sıradan hayatı olan sıradan bir kızdır.Bir vampire aşık oluşu ona tüm sıradanlığını kaybettirir. Keyifli okumalar..