Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
guns n' roses - this i love
♫
koskoca bahçede sadece hyunsu ile hoseok duruyordu. bekledikleri kişiler vardı.
okul kapısından ilk çıkan daejung oldu. esen rüzgar saçlarında dolaşırken onu bekleyen hyunsu ile yavaş adımlarını hızlandırdı. günü bok gibi geçmişti belki ama hala yanında onu destekleyen biri vardı. bu gülümsemesini bozmaması için yeterli bir nedendi.
bahçeye gelen ikinci kişinin yoongi olacağını düşünen hoseok, elinde küçük buz torbasını dudağına tutarak yürüyen esmeri görmesiyle yüzünü ekşitti. beklediği kişi kesinlikle bu değildi.
yoongi'nin aralarında ilk çıkması gerekirken hala bahçeye inmemesi hoseok'u endişelendiriyordu. acaba sınıfa mı çıktı? diye düşündü genç. cebindeki telefonu çıkardı.
hoseok: okul bahçesindeyim, eşyalarında benimle
mesajı gönder tuşuna bastıktan hemen sonra okul kapısından çıkan yoongi'yi gördü. telefonu cebine koyarak ona doğru yürüyen yoongi'yi incelemeye başladı. mutlu olmasını beklemiyordu ancak yüzündeki bu ayrı kasveti de anlamlandıramadı. müdürün odasındaki konuştukları yüzünden miydi? ne konuşmuşlardı? suçu ona mı yıkmışlardı? yoongi, iyi miydi? hoseok'un her zaman kafasını dolduran ve onu rahat bırakmayan düşünceler artık sadece kendisi ile ilgili değildi. başka biri için endişeleniyor, kendisinin zerre ilgisi olmadığı bir konu için kaygılanıyordu.
ve bu herhangi birisi için değildi.
x kişisi y kişisi ile ilgili değildi.
yoongi içindi.
yoongi olduğu içindi.
yoongi yanına geldiğinde tuttuğu montu uzattı. "neden en son sen çıktın?"
"öğüt vermek istedi." montunu giyer giymez çantasını alarak bir omzuna taktı.
"ne öğüdü? seni mi suçlu buldu yoksa?" hoseok, yoongi'nin ısıtmak için ellerini birbirine sürttüğünü gördüğünde cebindeki eldivenlerin varlığını hatırladı ve eldivenleri cebinden çıkararak yoongi'ye giydirmeye başladı. "bence müdürle ben, hatta sınıftakiler bile konuşmalı, tek başına suçu üstlenemezsin." eldivenleri giydirdikten sonra boynuna sardığı atkısını da çıkararak yoongi'nin boynuna doladı. "sınıfta konuşmak istiyor. jimin'i zor tuttuk."
yoongi, bir bebeği kundaklar gibi onu kundaklayan hoseok'un gözlerindeki cevap isteyen bakışları ve sesindeki endişe dolu melodisine şaşırmadan edemiyordu. sırf üşüyor diye kendi eldivenlerini, atkısını ona veriyor, siciline bir şey olacak diye endişelendiği için hoseok da onunla birlikte endişeleniyordu. işte yoongi de buna şaşırıyordu, neden bu kadar üstüne titriyordu? ona yardım ettiği için karşılık mı veriyordu? hoseok'un nazik biri olduğunu ve önceden de eldivenlerini, ceketini ona verdiğini biliyordu. ancak bu kadar ileri giderek kendisini çok da ilgilendirmeyen bir konuya böyle stresleneceğini düşünmemişti. yoongi, hoseok'un herkese böyle davranır mı diye merak etti. ona mı özeldi bu davranışlar yoksa yerinde başkası olsa gene böyle davranır mıydı?
