but i knew you

134 25 39
                                    

taylor swift - cardigan 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

taylor swift - cardigan 

♫ 

karanlık, bu fırsatı değerlendirip sürünerek Alma'ya doğru ilerlemeye başladı.

Alma korkup geri çekildi. karanlığın yanına gelmesini istemiyordu. karanlık yaklaşırsa yeniden kemiklerinde o soğukluğu hissedeceğini, ışığını kaybedip eskisinden daha da matlaşacağını, bütün canavarların aynı anda bileklerinden tutup onu yatağın altına çekeceğini ve onu oraya hapsedeceklerini biliyordu. aslında karanlık onu yakalarsa katrana benzeyen o siyah şeyin içine düşeceğini, kuma batmış gibi ortadan kaybolacağını düşünüyordu.

karanlık, yatağın altından çıktı. alma hızla ayağa kalktı.

titriyordu.

sonra karşısındaki bu siyah, karanlık madde bir çamur gibi şekil değiştirdi.

Alma'nın şeklini alıp önünde durdu.

Alma bir süredir sadece koyu sislerin arasında olmadığını, aynı zamanda üşüdüğünü de anladı. ilk başta güneşin sıcaklığı yok olmuştu ama daha sonra sıcaklık olmadan yaşamaya alışmıştı. parlaklığı ne kadar sevdiğini bile unutmuştu. sıcaklığı teninde hissetmeyi ne kadar sevdiğini unutmuştu.

- Alma ve Yedi Canavar

22.23

yoongi evin kapısını kapattı.

"anne," diye seslendi içeriye doğru. tahmin ettiği gibi sesine geri dönüş olmamıştı, annesi evde değildi.

ayakkabılarını çıkararak yavaş adımlarla ilerledi. kalbindeki ağırlık mı vuruyordu ayaklarına yoksa yorgunluk mu sarmıştı vücudunu bilinmez pek bir halsiz pek bir durgun şekilde geçti oturma odasına. yorgunluk fiziksel değildi ama kendini fiziksel olarak çok güzel gösteriyordu.

çantasını da ceketini de bir yerlere attı şimdilik yerlerine koyacak hali yoktu. daha fazla yürüyemeyecekmiş gibi attı kendini koltuğa. hiç ışıkları açmaya da yeltenmemişti odayı da evi de perdenin altından sızan ay'ın ışığı hariç hiçbir şey aydınlatmıyordu şu an.

ışıkları bilerek açmadı yoongi ışık açıkken dinlenebileceğini düşünmüyordu. ışık açıkken rahatlatmaya çalıştığı vücudunun rahatlayacağını düşünmüyordu. ışığı açarsa evdeki her şeyi göreceğini biliyordu. tozlanmış televizyon ünitesini, yarım bıraktığı dostoyevski'nin öteki kitabını, ingilizce ders notlarını, annesinin biblolarını... her şeyi... her şey. kendini de göreceğini biliyordu yoongi. kendi bedenini, ruhunu, düşüncelerini ışıkla beraber açığa çıkacağını biliyordu. parmakları gitmedi bu yüzden açmaya kendini görmeye cesareti yeter miydi? hiç sanmıyordu.

biz ölmek için doğduk ➸ sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin