Barlas
Bir halt yapamazlardı bana.
Benim gözaltına alındığımı duyan tüm savcı, hakim ve polisler olay yerine gelmiş, MİT'ten tanıdıklarım baskın düzenlemişti. Başından beri uyduruk bir oyunun içindeydik. Leon geldiğinden beri.
Ellerimdeki kelepçe çözüldü. Uzun zamandır kelepçeli duran bileklerimi ovaladım. Polis memurları beni odada tek bıraktığında hızlıca etrafımı inceledim. Olası bir durumda kaçılacak yerleri, kullanılacak metaryelleri belielemiştim bile. Ortada duran sadece masa bile olsa işimi kolaylaştıracaktı.
Leon gittikten iki saat sonra almışlardı beni gözaltına. Timdeki askerler beni almaya çalışsalar da elbette güçleri yetmemişti. Herkesi Yiğit'e emanet etmiştim. Bu yüzden içim rahattı.
Bu oyunun içinde Leon sadece bir piyon gibiydi. Fakat piyon kim tarafından kontrol ediliyor bilmiyordum. O da bilmiyordu.
O gözleri, vatan söz konusu olunca yükselen sesi, benimle dikleşirken gerilen göğsü, ağlarken sarışın olduğu için çabucak kızaran yüzü... Leon her haliyle çok masumdu. Kimseye peşin hüküm vermezdim. Böyle yetiştirilmemiştim. Fakat birinin böylesine gerçekçi rol yapabilmesi mümkün müydü? Leon sadece beni duygularımla esir alıp hapseden bir hain miydi? Yoksa hainler masum olan Leon'u kendi menfaatleri için mi kullanıyordu?
Aklımda daha binlerce soru vardı. Fakat şu an öncelikli cevaplanması gereken iki sualim vardı: Birincisi Leon iyi mi? İkincisi bunların sorumlusu kim?
Neden birincisi Leon'du?
Kapı kilidinin açılma sesi geldiğinde başımı o yöne çevirdim. Harika, savcı hanım gelmişti. Susmazdı şimdi.
"Barlas Koç?"
"Buyurun benim."
"Yarın saat 18.00'de mahkemeniz var. Öncelikle bunu belirtmek isterim."
"Teşekkür ederim."
"Şimdi sizinle yaklaşık 3 saat sürecek olan sorgumuzu ana hatlarıyla bahsetmek istiyorum. İlk önce Latof Karahasan'ın ölümünden sorgulanacaksınız. Daha sonra yeni gelen Yunan Üsteğmen Leon Vlahos'la ilişkiniz sorgulanacak. İzmir tatilinizi genel şekilde özetleyeceksiniz. Leon Vlahos'un vurulduğu an ve ondan sonrasını detaylıca anlatacaksınız. Kapanış olarak kendiniz ve timinizden bahsedeceksiniz."
"Anladım. Başlayabiliriz."
♡
Tam 4 saat süren bir sorgunun ardından beni adli kontrol şartıyla serbest bırakmışlardı. Hâlâ yaşadığım bu saçmalıklara inanamıyordum. Telefonumu çıkarıp Albay Cemil'i aradım.
"Alo? Nedir durumlar?"
"Çok açık bir düşmanımız var. Darbe planının olduğu yönündeki bilgiler kesinleşti. Barlas, buradaki kilit nokta sen ve Leon. Leon'u bilerek gönderdiler. Ayak bağı olacağını biliyorlardı. Leon'u bir nevi 2. Sen olarak gördüler diyebiliriz. Birini temizlemek gerekiyordu. Bu demek oluyor ki Leon ve senin canın tehlikede. Ama en çok Leon çünkü sana cesaret edebileceklerini sanmıyorum."
"Anladım sağ ol. Bir dakika doldu telefonlar dinlenir. Sonra görüşürüz."
Leon... aptal, inatçı sarışın. Yine inat et ve bu oyuna mani ol. Güçlü olduğunu biliyorum. Benden bile güçlüsün sen.
