Kim Taehyung, mafya lideri Jeon Jeongguk'un büyük malikânesinin bodrum katında tutulan ve 5 senedir hiç dışarı yüzü görmeyen genç bir oğlan çocuğuydu.
•
Yaş farkı içerir
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
|Flashback|
1 Eylül...
Dehşet verici, tüyler ürpertici bir kasvet hakimdi büyük malikâneye. Kapkara bulutlardı sanki gökyüzünü kaplayan. Yağmurluydu hava. Ay bile kara bulutların ardında kalmış, ışığını ulaştıramıyordu yeryüzüne. Tek bir çıt bile çıkmıyordu malikânede. Saat gece yarısını çok az geçmişti. Normalde bu saatlerde etrafta çalışanlar olurdu ama herkes odasına çekilmişti.
Çünkü bu gece kimsenin Bay Jeon'un karşısına çıkmaya cesareti yoktu.
Zaten her zaman korku salan adam, bu gece daha korkutucuydu. Kuyruğuna basılmış vahşi bir hayvanın saldırganlığıydı üzerindeki. En azından dakikalar önce çalışanların odasına çekilmesine sebep olan davranışları öyleydi.
Şimdi ise bir ölüden farksızdı.
31 yaşındaydı. Bu zamana kadar çok doğum günü atlatmıştı. Ama 31 Ağustos günü mezara koyduğu beden yüzünden ilk defa tarihler 1 Eylül'ü gösterdiğinde böylesine yorgun ve bitkindi. Mahvolmuştu. Ciddi manada mahvolmuş bir haldeydi.
Gündüz vakti toprağa koyduğu beden ile birlikte gömülmüş gibiydi.
Eğer ölmeseydi, şimdi saat tam 00:00 olduğunda, tarihler 1 Eylül'ü gösterir göstermez üzerine zıplar, boynuna sıkıca sarılır ve o tatlı neşesi ile doğum gününü kutlardı. Ama yoktu. Şu yaşına kadar uğruna yaşadığı, her şeyi saydığı kişi ölmüştü.
Hatta öldürülmüştü.
Bir melekten farksızdı onun güzeller güzeli. Ona bunu yapan kimse, büyük ihtimalle derdi kendisi ileydi. İşte bu daha da mahvediyordu Jeongguk'u. Ölümünden kendisinin sorumlu olduğunu biliyordu. Onu koruyamamış olması ise cabasıydı.
