Kim Taehyung, mafya lideri Jeon Jeongguk'un büyük malikânesinin bodrum katında tutulan ve 5 senedir hiç dışarı yüzü görmeyen genç bir oğlan çocuğuydu.
•
Yaş farkı içerir
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Minik iç çekişler ve sert darbeler...
Taehyung, annesi ile kaldığı odada yatağına yan bir şekilde uzanmış, yorganı kafasına kadar çekmiş, bacaklarını karnına doğru çekerek olduğu yerde küçücük kalmıştı ve sessizce ağladığı için hafif hafif iç çekip duruyordu. Elinde, Jeongguk'un dakikalar önce kendisine hediye ettiği bileklik vardı ve sıkıyordu parmakları arasında.
Jeongguk ise spor yaptığı odada boks torbasının hemen önündeydi. Kaşları çatık, darbeleri sertti. Hıncını çıkarmak ister gibi yumrukluyordu boks torbasını. Sinirinin bozuk olduğu bakışlarından ve hamlelerinden belliydi. Taehyung odasından gittikten sonra, Jeongguk da yatakta kalmaya devam edememiş, buraya gelmişti.
Yurt dışında olduğu süreç boyunca özlediği tek şey Taehyung iken, geldiği anda böyle bir duruma düşmeleri can sıkıcıydı. İkisi de gece birbiri için güzel hediyeler vermişken, yapmaları gereken tek şey sarılıp uyumaktı. Taehyung'un saniyelik itirafı, her şeyi bambaşka bir hâle getirmişti.
"Ben sanırım aşığım sana."
Daha da arttı darbeleri. Odaya yayılan vuruş sesleri daha şiddetli bir hâl aldı. "Aynı duyguları paylaştığımızı sanmıştım." Nefesi sıkışır gibi bir his bütün bedenini ele geçirirken dişlerini sıktı ve bir yumruk daha attı önündeki boks torbasına. "Kardeşinin öldüğü gün ortaya çıkmış olabilirim. Ama ben senin kardeşin değilim." En sert darbesini de indirirken nefes nefeseydi.
Çok öfkeliydi ve öfkesi kesinlikle Taehyung'a değildi.
Son yumruktan sonra tuttu sallanan boks torbasını ve alnını yaslayıp nefeslendi bir süre. Boynuna doğru süzülen teri hissediyordu. Nefes nefese kalmıştı. Gözlerindeki hayal kırıklığı gitmiyordu zihninden. Odadan çıkmadan önceki o son bakışı. Mavi gözleri dolduğu için parlıyordu ve orada yer edinen hayal kırıklığı can sıkıcıydı.
Daha önce Kim Taehyung'u hiç bu kadar kırmamıştı.
Daha önce Kim Taehyung'u hiç kırmamıştı.
Bu sırada Taehyung'un iç çekişleri yatağında uyuyan Veronika'nın uyanmasına sebep oldu. Oğlunun ağladığını fark eden kadın hızla kalktı yatağından ve koşar adımlarla yanına gitti.
Hızla üzerindeki örtüyü açtığı zaman ellerini dudaklarına yaslamış, gözlerini sıkıca kapatmış olan Taehyung'un hıçkırıklarını içine içine atmaya çalıştığını, kendisini sıktığını fark etti.
Yüzü ıpıslak bir hâl almıştı göz yaşlarından. Terden sarı saçları alnına yapışmıştı. Kendisini sıktığı için bedeni hafifçe titriyordu. Elindeki bilekliğin ucu görünüyordu. "Güzelim." Taehyung'un alnına yapışmış saçlarını nazikçe geri itti.
