Kim Taehyung, mafya lideri Jeon Jeongguk'un büyük malikânesinin bodrum katında tutulan ve 5 senedir hiç dışarı yüzü görmeyen genç bir oğlan çocuğuydu.
•
Yaş farkı içerir
Siz de geldiyseniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz
Umarım sevdiğiniz bir bölüm olur
Keyifli okumalar 💜
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yangından geriye kalan, küle dönmüş bir ev...
Etrafında onlarca görevli vardı. Olay yerini inceleyen, cesede dair bir iz bulmaya çalışan. Jeongguk, olay yerinde bulunan Namjoon'un arabasının içindeydi. Karşılaştığı manzara ile önüne gelen herkesi, her şeyi yok etmeye meyilli bir tavır sergileyip, zarar vermeye başlayınca kimse yanaşamasa da, Yoongi ve Jimin sakinleştirmiş, sonradan gelen Namjoon da Jeongguk'u arabasına bindirip araştırmanın bitmesini beklemesini istemişti.
Namjoon'un şoförü dışarıda, kapının hemen önünde beklerken Namjoon telefonu ile ilgileniyor, bağlantıları ile görüşüp bu konu için gerekli yönlendirmeleri yapıyordu. Jeongguk ise kafasını geriye yaslamış, boş gözlerle arabanın tavanına bakıyordu.
Bakışları bomboştu. Sanki içindeki bütün duygular çekilip alınmış gibi. Hissizlik çepeçevre sarmıştı etrafını. Saatler öncesinde çok büyük nefret, öfke saçmıştı etrafa ama şimdi ki sakinliği daha korkunç görünüyordu.
Arabanın yanına gelen bir çalışan ile Namjoon arabanın penceresini indirdi aşağı. "Buldunuz mu cesedi?" O anda yumruğunu sıktı Jeongguk. Bu konu hakkında, Taehyung'un cesedinden bahsederken, nasıl bu kadar rahat ve özensiz konuşabiliyordu? Bunu, nasıl bu kadar kolay dile getirebiliyordu?
"Bay Kim, arkadaşlar bütün alanı en ince detayına kadar araştırdı."
Geceden beri sürüyordu araştırma. Sabah olmak üzereydi. Jeongguk uyumamış, kimseyi de uyutmamıştı. "Ne buldunuz?" Namjoon'un sorusu ile Jeongguk arabanın tavanına bakmaya son verip gözlerini kapattı. Duyma ihtimali olan şeylere gücü yoktu ve ciddi manada korkuyordu.
"Her hangi bir cesede rastlanmadı efendim."
Jeongguk hızla gözlerini açıp kafasını kaldırdı yasladığı yerden ve yanındaki bedenlere baktı. Namjoon ise kafasını sallayıp birkaç kelime ile görevliyi gönderdikten sonra Jeongguk'a çevirdi kafasını. "Ceset yok, demek ki Taehyung burada değilmiş. Gözünüzü korkutmak istemiş sadece. Rahatlayın biraz." Jeongguk ona oralı olmayıp yanındaki kapıyı açmak için hareketlenirken Namjoon ileri eğilip konuştu.
"Bay Jeon, nereye?"
Jeongguk hiç bakmadı arkasındaki adama ve arabadan indi. Sonunda ise döndü geri ve elini arabanın üstüne doğru dayarken ileri eğilip arabanın içinde oturan adamın gözlerine baktı.
"Taehyung'u bulacağım."
•
Eli beyaz takım elbisesinin cebindeyken ağır adımlarla yürüyordu genç adam.
