Bölüm-2

731 35 8
                                    

Hayata seyirci olarak başlarsanız, elinizde hiçbir şey olmaz . Sadece izlediğiniz hayatlara alkış tutmakla kalırsınız. Ne acınası ama . Bir tane hayatımız var ona da sahip çıkmalıyız , insanların ne istediği değil bizim ne istediğimiz önemli olmalı . Yoksa kendi hayatımıza da seyirci kalırız.

----

Zaman nasıl da yıkıyor her şeyi . Bir bakıyorsun 'gitmem' dediğin yerdesin . Bir bakıyorsun 'söylemem' dediğin cümledesin.
İşte ben de tam bu durumdayım . Gitmem dediğim yerde...

Evlenmiştim , hem de o kadar çabuk olmuştu ki bu , sanki her şey aylar öncesinden ayarlanmış sadece benim haberim olması bekleniyor gibiydi . Evleneli 6 koca ay olmuştu . Annem evleneceğimi söylediğinde başımdan aşağıya kaynar sular boşalmış resmen dilim tutulmuştu .

Bizim evde annem bir konuda karar verdimi , babam ile bana söz düşmüyordu. fakat bu son yaptığı şey çok caniceydi.

Annemden bunu hiç beklemiyordum . Tamam , otoriter bir kadın ama kızını tanımadığı biri ile evlendirmesi hiç beklenmedik bir şey .
Annem modernist bir kadındı , böyle çağ dışı bir şeyi nasıl yapar aklım almıyor doğrusu. Hele babam , bu konuyla ilgili tek bir laf etmemiş , hep benden kaçmıştı.

Ben Ahu Sayan kendi hayatıma seyirci kalmış , olanları izlemekle yetinmiştim . Anneme karşı çıksam eminim ki bu durum bir nevi değişirdi.

Evlendiğim adam; Yusuf Asilzade , kendisi ile 6 aydır evliydik ama diğer evli çiftler gibi hiç olmamıştık. Ortak tek bir yanımız yoktu . Kendisi sinirli , huysuz ve tam bir dikdatördü.

Şuan odamda gideceğimiz davet için hazırlanıyordum. Yusuf'un yakın arkadaşlarından olan Kenan açtığı iş yerinin 10. yılını kutlamak adına bir davet veriyordu. Yusuf ve ben de baş konuğuyduk tabi.

Kapımın tıklanması ile odamdaki banyodan çıktım "Gel" diye seslendim . İçeriye giren evin hizmetlisi Özgeydi . Annesi bu evde aşçı olarak çalışıyordu o da gelip diğer işleri hallediyordu.

"Ahu hanım , Yusuf bey geldi. Sizin de fazla oyalanmayıp aşağıya gelmenizi istedi."

"Geliyorum." deyip odamdan yolladım . Odamdaki aynanın karşısına geçip kendime baktım. Siyah , uzun saçlarımı dalgalandırmıştım . Bu gece için siyah kısa ve askılı bir elbise tercih etmiştim.
Vücudumu tamamen sarıyordu. Altında ise siyah YSL topuklu ayakkabılarım vardı . Dolgun dudaklarımı kırmızıya boyamış yüz makyajımı gayet sade bırakmıştım. Son kes aynaya bakıp, çantamı elime aldım.

Daha fazla oyalanmayıp odamdan çıkıp merdivenlere yöneldim . Topuklu ayakkabılarımın sesi evde yankılanıyordu . Ev o kadar sessizdi ki sanki evde kimse yoktu.

Merdivenler bittiğinde salona doğru ilerledim. Yusuf koltuklardan birisine oturmuş, elindeki telefonla oynayıp viskisini içiyordu. Üzerine her zaman ki giydiği siyah gömlek ve pantolonu vardı.

Topukluların sesini duyar duymaz telefonda olan bakışlarını çekip bana baktı. Gözleriyle büyük bir dikkatle süzdü beni. Giydiğim elbise bacaklarımı ortaya çıkartmıştı. Dolgun göğüslerim elbisenin sıkması ile daha da belirgindi. Yusuf derince yutkundu. Beğeni dolu bakışlarını vücudumdan çekip yüzüme ulaştırdı.

Ayağa kalkıp, elindeki bardağı koltuğun yanındaki sehpaya bıraktı. Telefonunu cebine atıp bana doğru yürüdü. Tam karşımda durup gözlerime bakmaya devam etti. Sağ elini kaldırıp önüme düşen saç tutamıyla oynadı. Derin bakışları altında vücudum yanmaya başladı.

KAPTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin