ATEŞIN GÖLGESI

5.

SENDEEE BENIMMM KADARRR GERÇEKLERIIII GÖRÜYORSUUUUN
.

Her zamanki gibi uyanmış ve alt kata timi uyandırmaya inecektim ancak bugünün dünden bir farkı vardı. Mine de benimle kalıyordu. Alt kata sonradan evli olduğunu öğrendiğim Araz ve eşi Melis abla taşınmışlardı.

Nil ve Yusuf'un eski dairesine.

Sabah erkenden uyandığım gibi kahvaltı hazırlamaya koyulmuştum.

"Günaydın komutanım" mine uynamis ve bana bakıyordu onunla yakın mıydık? Pekala hayır

"Günaydın Mine"

"Şey ben kahvaltımı alt dairede yapsam olur mu?"

Valla işime gelirdi ben bu kahvaltıyı barut timi için hazırlıyordum.

" Tabii ki "

"Kusura bakmayın komutanım"

Derken masanın üzerindeki bardakları gördükten sonra ise muhtemelen kahvaltıyı barut timine hazırladığımı anlamıştı.

Hiç ses çıkarmadan evden çıktı.

Onun çıkmasıyla alt kata indim,

Benim gerizekalıları uyandırmaya.

Yedek anahtarla kapıyı açtım ve içeri ilk adımımı attım.

Büyük Hole geldiğimde yüksek bir sesle bağırdım.

"Barut uyan!"

Ses gelmedi emir ve Yusuf'un kaldığı odaya girdim, yatıyorlardı

"UYANIN LAN!"

Ikiside anında ayağa kalktı, esas duruşa geçerken bir hayli uykulu olmaları onları komik yapmıştı ama ben şuan komutan modundaydım.

"K-komutanım"

Komutanım tabii ya.

"Ben diğerlerini uyandırayım komutanım" diyerek kaçmaya çalıştı Emir, yer mi Anadolu çocuğu? Yemez.

Ensesinden yakaladığım gibi geri ittim içeri.

"Ben uyandırırım siz pijamalarınızı çıkarın bu ne birinde havuç var diğerinde çizgiler, palyaço musunuz oğlum siz! Hazırlanın çabuk!"

"Emredersiniz komutanım!" Odadan çıktıktan sonra sıradaki durağıma Furkan ve Pusat'ın odasına gittim.

Pusat uyanmış telefonla oynuyordu yanındaki Furkan ise muhtemelen 1000. Rüyasında herhangi bir kadınla araba sürüyordu çünkü ağzından araba sesi çıkarıyordu zannımca.

"Komutanım" diyerek ayaklandı Pusat.

Ben komutan olduktan sonra araya bir tık mesafe vermiştik resmiyette. resmiyetin olmadığı ortamlarda ise ben ve pusat gayet yakın iki arkadaştık.

"Kalkın çabuk uyandır şu dallamayı"

"Sormayın komutanım ya sabaha kadar araba sürdü. Tülin diyor, Aslı'ya geçiyor, Aslı diyor , Merve'ye geçiyor hayır bu nasıl bir pezevenkliktir be"

Gülmemek için tüm kaslarımı zorlarken arkamı dönmüş ve odadan çıkmıştım.

Masanın üstünde bulduğum çikolatayı kaptığım gibi yiyerekten yukarı çıkıyordum ki bir bedenin bana çarpması ile iki adım geriledim.

Desturdu. Evet evet kesinlikle desturdu.

"Çüş!"

"Kusura bakmayın iyi misiniz!" Diyerekten yüzümü kendine çevirdi büyük ve iri beden.