18

6 1 0
                                    

(2 hafta sonra)

Sonunda taburcu olmuştum. Defne benden önce eve gelmişti, hızlıca eve çıkıp kapıyı çaldım.

Üzerinde pembe mutfak önlüğü ile beni karşılayan Defne'ye bakıp gülmekten yuvarlanmamak için kendimi sıkmaya başladım.

Çünkü fazla komikti. Fosforlu pembe mutfak önlüğünde 'benim kocam makas atar' yazıyordu ve abimin makas üstünde fotoğrafı vardı.

Defne abimden hoşlanıyordu evet ama ben bu görüntüyü gördükten sonra kendi abimden soğumuştum.

Içeri geçip oturduğumda Defne'yi karşıma aldım.

"Defo'm biliyorum yeni geldin eve yeni yerleştin ama beni her an göreve çağırabilirler. Çocuklarım hala gelmedi. Pamirler ne halde bilmiyorum. Benim gitmem lazım birazdan çıkacağım. Olur da haber veremem, gece eve gelmezsem, kapıları üst üste kilitle."

"Bende o iş aşkım ama tek başıma sanki korkarım."

Aklıma gelen fikirle gülümsedim.

"Sende alt kata inersin."

"Nillerin evine mi? Ben daha çok korkarım lan o zaman Yusuf o evin ağzına sıçtı "

"Doktor hanım ağzına küfür hiç yakışmıyor. Bu arada alt katta Melis abla ve görümcesi Aslı oturuyor."

"Bu sefer de tek başıma utanırım."

"Tamam hadi bir kek yap aşağı inelim"

"Tamamm!"

Defne kalkıp gidince bende oturduğum koltuğa yayıldım ve telefonumu açtım.

Abim(mal): bak ne buldum

Siz: ?

Abim(mal): *bir video gönderdi*

Videoyu izlemeye başladım, ekranda birden beliren babam elindeki saz ile türkü söylüyordu.

"Bir ay doğar İlk akşamdan geceden neyden neydem geceden"

"Şavkı vurur pencereden bacadan, dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben?"

"Uykusuz mu kaldın dünkü geceden neydem neydem geceden"

"Uyan uyan yar sinene sar beni dağlar haramı açma yaramı perişanım ben"

"..."

Elimle istemsiz akan göz yaşlarımı sildim. Bir elim yumruk olurken videoyu başa sardım.

Bu sefer diğer ayrıntılara odaklandım.

Babamın cebinde kasaturası vardı, annemin bana verdiği kasatura.

Babamın sazının arkasından kendimi ve yanımda oturan abimle ablamı gördüm.

Babamı dinliyorduk. O gün ise benim hafızamda yoktu.

Mesaj yazmak istedim ancak yapamadım. Mesajı görüldüde bıraktım. Abim anlardı zaten. Hep anlamıştı.

Elinde tepsiyle gelen Defne'ye döndüm. Bakışlarımı kaçırdım.

O da sormadı. Bilirdi çünkü sevmezdim anlatmayı.

"Hadi gidelim!"

...

"Ayy bir kere de Araz yolda duran arabaya çarpıp şoförü dövmüştü. Karakoldan Pamir kurtardı valla"

Dedi heyecanla Melis abla. Bilmiyordu ki kocası şuan belki işkence görüyordu. Ya da belki de..

Telefonumun çalmasıyla onlara döndüm. "Izninizle"

Arayan Davut albaydı. Hızlıca telefonu açtım.

"Üsteğmen Açelya Gözdağ her türlü emir ve görüşleriniz için hazırdır komutanım!"

"Anlaşıldı gölge. Şimdi lakabını yerine getirmen gerek en hızlı şekilde karargâha gel. Kendine komandolar arasında 25 kişilik bir tim kuracaksın"

"Emredersiniz komutanım!"

....

"Ne kadar komando eri varsa hepsini içtima alanına istiyorum Emirhan duydun mu?"

"Emredersiniz komutanım "

"Aferin"

...

"Rahat! "

"Hazır ol!"

"Dikkat!"

Diyerek erlere komut verdi Emirhan.

"Yerine geçebilirsin Emirhan "

"Sağ ol!"

Emirhan yerine geçerken bende erlere döndüm.

"Bugün burada olma sebebiniz çok açık ve net içinizden 25 kişi seçeceğim ."

"Cesur 25 kişi. Bile bile ateşe yürüyecek 25 kişi. Benim sağlam adama ihtiyacım yok. Benim deli adama ihtiyacım var. Deli 25 kişiye ihtiyacım var"

"Orada kardeşlerimiz beklerken onları almaya benimle gelecek 25 kişi istiyorum aranızdan. Ben yapamam ben o piçlerin inine inemem o yılanın başını ezemem diyen varsa açık olsun"

"Benimle olanlar bir adım öne çıksın "

Önümdeki kocaman ordu öne çıkarken gururla gülümsedim.

"Aferin asker seninle gurur duyuyorum"

"Sağ ol!"

"Emirhan sen aralarından 24 kişi seç hepsi savaş görmüş daha önce sınırda bulunmuş profesyonel kişiler olsun"

"Emredersiniz"

Ben arkamı dönüp giderken Emirhan tekrar bağırdı.

"Dikkat!"

ATEŞIN GÖLGESIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin