12/01/2024-Cuma
"Ben... Onu kurtarabilirdim."
"Gerçekten yapabilir misin Jay? Peki o zaman, git ve onu kurtar."
Jay korkuyla ağlamaktan kızarmış gözlerini etrafa çevirdi. Nereden gelmişti o ses?
"Korkma, ben seni ona kavuşturacak kişiyim Jay."
"Aklımı kaçırdım. Gerçekten aklımı kaçırdım."
Gelen sesi umursamayıp aklını kaçırdığına hükmettikten sonra hâlâ bırakmadığı mektubu aldı ve aşağı indi Jay koşarak. Yapması gereken şeyler vardı ve şu anda delirmek, istemediği tek şeydi.
Burnundan soluyarak adımladı okul koridorlarını. Aradığı kişiyi buldu en sonunda. Zaman kaybetmeden koşarak yanına gitti ve yakasına yapıştı.
"Hepsi... Hepsi senin yüzünden!"
Jinsang'ın yüzüne yumruklarını indirirken pişman değildi Jay. Tek istediği onun canının da Jake kadar acımasıydı.
Hıncını yerde yatan çocuktan çıkarırken omzunda bir el hissetti. O elle yerinde hareketsiz kalmışken bunu fırsat bilen Jinsang ellerinin arasından kaçıp gitmişti. Jay tepki vermedi gitmesine.
Yorgunlukla yere oturdu. Dizlerini kendine çekip başını yasladı. Okulun ortasında yumruklarını kullandığı için kanlanan elinde tuttuğu mektup ile birlikte oturuyordu. Omzundaki el hâlâ oradaydı.
"Öfkeni ondan çıkararak bir yere varamazsın. Onu döndürmek mi istiyorsun? Yardım etmem için bana güvendiğin sürece olur."
Bu ses Jay'in çatıda duyduğuydu. Korkan gözlerini yukarı çevirdiğinde bunun yan sınıftaki Taehyun olduğunu gördü.
"Ne saçmalıyorsun sen? Şaka kaldıracak durumda değilim Taehyun."
Söylediklerine rağmen aldığı karşılık keyifli bir gülüş oldu. "Okulumuzun birinci kuralı nedir Jay? Kang Taehyun'a güven. Eğer kabul edersen seni dünyanın en mutlu insanı yapabilirim."
"Git başımdan Taehyun. Alay edecek başka insanlar bul kendine."
"Sana aşık olduğun çocuğu ölümden kurtaracak bir yol var diyorum ve sen git mi diyorsun?"
"Sen onu sevdiğimi nereden biliyorsun?"
Taehyun tekrar güldü ve konuşmanın uzayacağını anladığından yorulmamak için Jay'in yanına oturdu. "Taehyun bilir. Ama bunu boşver şu an. Ne dersin? Onu kurtarabiliriz."
"Aptal olduğunu düşünmeye başlıyorum derim. Nesin sen büyücü falan mı?"
Taehyun ciddi anlamda düşünüyor gibi göründü bir an. Sonra o ciddiyetini bozup eski haline döndü. "Bunu ben de bilmiyorum tam olarak. Ama detaylara odaklanmayı bırak Jay. Gerçekten bunu sağlayabilirim."
"Siktir git. Ağlamak istiyorum ben."
"Fazla asabi davranıyorsun ama ağlayarak bana yalvaracağın anın yakın olduğunu biliyorum. Şimdilik hoşçakal o halde."
Bunu dedikten sonra kalktı ve gerçekten gitti. Jay arkasından bakakalmıştı. Düşününce, bakakalmaktan başka ne yapıyordu zaten son zamanlarda?
*****
15/01/2024-Pazartesi
Jay son kez ayrıldığı mezarlığa baktı ve iç geçirdi. Bu yerin yalnızca iki günde ona yuva olması hâlâ canını acıtıyordu.
O günü tekrar tekrar düşünmekten kendini alamıyordu. O güzel yüze son kez bakmış olmanın üzüntüsü onu kendinden geçecek kıvama getiriyordu.
Jake onun hayatında görüp görebileceği en masum, temiz ve güzel insandı. Hatta belki de o kirli insanlarla aynı sıfatla anılamayacak başka bir varlıktı. Tanıdığı ilk günden beri yüreğinde filizlenen tek sevgiydi o.
Koparmışlardı ama onu elinden. Söküp almışlardı hayatının tek güzelliğini. Tek suçluyu o kirli ve zararlı insanlarda buluyordu. Ne vardı böylesine yargılayıcı olmayıp Jake'i özgüven eksikliğine itmeseler?
Onu iyileştireceğine söz vermişti. Sözünü tutamayışı yaralıyordu.
Okula doğru ilerleyen yavaş adımlarını hızlandırdı bir anda. Ne kadar tuhaf görünse de, yapacaktı. Kaybedeceği hiçbir şey yoktu bundan sonra. Ama kazanabileceği bir şeyler olurdu belki.
Sonunda okula ulaştığında çantasını gelişigüzel sırasına fırlattıktan sonra sınıftan çıktı. Seri adımlarla okulu dolaşmaya başladı. Bu okuldan kelimenin tam anlamıyla artık tiksiniyor olsa da yapması gereken şeyler vardı.
Karşısına dikildiği Taehyun onu görünce kahkahalar atmaya başladı. Sonrasında yanındaki arkadaşlarını Jay ile özel konuşmak için gönderdi. Bunun ardından Jay beklemeden söze girdi.
"Hâlâ sana inanmıyorum ama kaybedecek şeyim yok artık. Bana yardım et Taehyun."
Keyifli görünen Taehyun Jay'i yanına oturması için davet ettikten sonra lafa girdi. "Karşılığında bana ne sunuyorsun?"
"Bunun bedeli olduğunu söylememiştin."
"Hadi ama, cidden zamanı geriye almanın bedava olduğunu mu sanmıştın?"
"Sana güvenen aklıma so-"
Taehyun eliyle Jay'in ağzını kapattıktan sonra işaret parmağını da kendi dudağına koyup 'sus' işareti yaptı. "Terbiyesizleşmeye gerek yok canım. Tek bir isteğim olacak senden."
"Şöyle çabuk."
"Şu sizin sınıftaki Kai var ya..."
Jay onun konuşmasını bitirmeden araya girdi. "Tamam hallederim o işi. Sen yapman gerekeni yap."
"Bakıyorum da aceleciyiz. Kai'ı unutmayalım ama lütfen. Şimdi benimle gel."
Jay Taehyun'la kalkıp giderken bok yoluna gittiğini düşünüyordu ama umarız yanılırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chaser-Jayke
Fanfiction"Ben intihar etmek için çıkıyorum. Öğretmen gelip sorarsa söylersin." "Peki, çabuk dön ama." Beni çevreleyen karanlığa ışık gönderiyorsun. Sana bakınca kör oluyorum. Umurumda değil, aşkına ihtiyacım var. Aşk, yine beni aydınlat Bana doğru bir ışık ...