10/01/2024-Çarşamba
Uzun dakikalar boyunca Jay'i beklemiş olmasına rağmen gelen yoktu. Jake bu sabah okula giderken yalnız kalmıştı. Jay geleceğini söylemişti halbuki.
Okula varmak için çok az zamanı kalan Jake canı sıkkın bir halde yürümeye başladı. Jay'i arayıp sormak isterdi ama daha önce numarasını almak aklına gelmemişti. Bunu sağlayacak birini tanımadığına göre de yalnızca geleceğini umarak yürümek kalmıştı.
Nefes nefese zile dakikalar kala okula yetiştiğinde Jay orada değildi. Oturdu ve ders boyu gözü kapıda onu bekledi. Hatta bu yüzden öğretmenden uyarı bile almıştı.
Sonunda ilk teneffüsün bitişine doğru sınıf kapısı açıldı. Koşarak geldiği belli olan Jay kapıdaydı. Birkaç saniye bekleyip soluklandı ve Jake'in yanına ulaştı.
"Çok özür dilerim Jake. Gerçekten çok özür dilerim. Ben... uyuyakalmışım."
Geç kalmasının altında yatan başka bir sebep bekleyen Jake bunu duyunca sessizce gülmeye başladı. Bunu gören Jay ciddiyetle baktı ona. "Ciddiyim, özür dilerim."
"Sorun değil Jay." dedi hâlâ gülerken Jake. "Sadece... başına bir şey geldi sandım."
Elini Jake'in omuzuna koydu Jay. "Korkma, bir şey olmayacak bana."
"Olmasın."
İkili birbirine hoş bir şekilde birbirine gülümserken bu güzel ortamı sınıfa giren hoca bozdu. "Herkes yerine. Bütün eşyalarınızı kaldırın, deneme yapacağız."
Jay yüzünü sıkıntıyla buruştururken Jake gülümseyerek hocanın dediklerini yaptı ve beklemeye başladı. Jay de şikayetlerini bitirip yanına oturmuştu hemen.
"Nefret ediyorum denemelerden. Hem de sadece edebiyat denemesi yapıyor."
"Edebiyat hocası başka ne deneme yapabilirdi Jay?"
Onların fısıldaştığını gören hoca cırtlak sesiyle susmaları için bağırmış ve denemeleri dağıtmaya başlamıştı. Jay ona göz devirip denemesini önüne çekti. O boş boş bakarken Jake çoktan çözmeye başlamıştı. Jay rahat durmayacaktı.
"Jake" dedi yanında oturan çocuğun kolunu dürterek. "Bana da göstermeye ne dersin?"
Jake gösterirdi aslında ama sinirini denemek istemişti biraz. Omzunu kaldırıp indirerek 'hayır' işareti yaptı.
Jay ısrarla onu dürtmeye başladığında durumu hoca fark etti. "Jay, rahat edemedin orada sen. Gel şu yan tarafa geç bakayım. Doğru düzgün çöz orada."
Jay göz devirip yerinden kalkarken Jake pişmanlıkla ona bakıyordu. Niyeti bu değildi.
Süre ilerlerken Jay soruları çözmeyi bile düşünmeden kitapçığı yana bırakmış, kafayı koyup yatmıştı. Jake ise harıl harıl çözüyordu. Ama Jay'i öyle bırakmaya niyeti de yoktu.
Jay'in gözünün kendine çarptığı bir anda ona beklemesi için işaret etmiş ve bütün cevapları kitapçığın bir kağıdına yazmıştı. Ardından sayfa çeviriyor gibi yapıp Jay'e göstermişti. Neyse ki Jay yazanları görecek kadar yakındı. Hocanın ise pek umurunda değildi artık.
Jay bütün cevapları geçirdiğinde süre bitmiş ve cevaplar kontrol edilmişti. Şansa bakın ki ikilinin puanı aynıydı. Bunu hocaları da fark etmişti.
"Beni şaşırtıyorsun Jay. Umarım Jake'ten uzak bir yerde oturduğun günlerde de aynı performansı görebilirim."
Jake yakalanmanın utancıyla kızarırken Jay sırıtmıştı. Neyse ki hoca da fazla üzerinde durmadan geçmişti.
*****
"Bir daha böyle yapmak yok Jay. Ya kızsaydı sana?"
"Bir şey olmaz bana. Ama seni düşünemedim, özür dilerim."
Jake yüzünü buruşturup başını salladı. "Hayır, sorun bu değil. Asıl önemli olan..."
Jay ise kafasına yumuşakça birkaç kez vurup susturdu onu. "Tamam, boşverelim bunu."
Jake'in keyfi yerine gelmiş ve onlar normal bir halde devam ederken keyiflerini bozan bir durum meydana geldi. Jinsang yanlarına yaklaşmıştı.
"Naber Jake? Fenalaşıp gitmişsin dün yine. Bebek misin sen, sürekli ağlayıp zırlıyorsun böyle?"
Jake cevap vermek için ağzını açmışken geri kapattı. Uğraşmak istemiyordu. Ama Jay için bunda bir sakınca yoktu.
"Sen bir gel böyle güzel kardeşim. Kalk bakayım, kalk. Yürü şöyle."
Aniden kalkıp götürmüştü çocuğu. Jake korkuyla onları beklerken dakikalar sonra Jay döndü.
"Ne oldu Jay? Niye götürdün onu? Bir şey dedi mi sana?"
Jay gülerek başını iki yana salladı ve sırasına oturup tek kolunu Jake'e sardı. Bu hareket onların sevgi gösterisi olmuştu resmen.
"Merak etme. Güzelce konuştuk ve ben bir daha yanına gelmeyeceğine dair güzel bir söz aldım. İçin rahat olsun, tamam mı?"
"Tamam ama..."
"Bir daha sana kötü bir şey söyleyemeyecek Jake. Seni rahatsız etmeyecek. Ama'sı var mı bundan sonra?"
"Yok tabii... Sadece hayatımdan böyle çıkması alışılmadık."
Jay sorgular bir hareketle ona baktığında Jake sarılışına daha da sığınıp özetledi kısaca. "Biz çocukluk arkadaşıydık onunla. Her şeyimi bilirdi o yüzden. Ve bunu bana karşı kullanmaktan çekinmezdi. Neden benden nefret edip kötülük yaptığını anlayamadım gerçi. Yine de, sonunda bitti."
Jay kafasını salladığında 'Evet.' diyordu. 'Evet, bitiyor ve bitecek.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chaser-Jayke
Fanfiction"Ben intihar etmek için çıkıyorum. Öğretmen gelip sorarsa söylersin." "Peki, çabuk dön ama." Beni çevreleyen karanlığa ışık gönderiyorsun. Sana bakınca kör oluyorum. Umurumda değil, aşkına ihtiyacım var. Aşk, yine beni aydınlat Bana doğru bir ışık ...