10.

138 28 19
                                    

11/01/2024-Perşembe

Güneş son ışıklarını da yeryüzüne göndermiş, gezegeni uykuya dalmaya hazırlarken Jake gözlerini açtı batan güneşe karşı. Jay'in yüzü hemen tepesinde onu izliyordu.

"Günaydın. Gerçi biraz geç oldu ama."

"Günaydın. Sen buradayken sürekli uyuyorum. Kusura bakma."

"Önemli değil Jake. Ben şikayetçi değilim."

Jake gülümseyerek doğruldu yerinden. Jay o kalkarken elini sırtına koyup destek olmuştu. Eli hâlâ sırtındayken hafifçe sırtını okşamaya başladı. Kendince ona böyle temaslarla şefkat gösteriyordu. Sabahki temas biraz farklıydı gerçi ama.

"Senin yanında çok mutlu hissediyor ve rahatlıyorum. Bu yüzden uykum geliyor hep."

Jay beklemediği itirafla şaşırmıştı ama ona mutlu hissettiriyor olmak onu daha da mutlu etmişti.

"Seni mutlu edebilmek nasıl bir his anlatamam Jake. Beni sevindirecek tek şey bu olabilir."

"Neden beni böyle önemsiyorsun anlayamıyorum. Gerçekten bu kadar sevilecek biri değilim ben."

"Öylesin Jake. Aksini düşünmeni bile istemem."

Jake minnetle başını omzuna yasladı Jay'in. İkisinin sevgi gösterileri temasa dayanıyordu genelde şimdi ve öncesinde olduğu gibi.

"Jay, film izlemek ister misin?"

Aslında Jay'in niyeti gitmekti. Jake ise onu göndermeye niyeti olmadığını epeyce belli etmişti.

"Olur, izleyelim."

*****

"O halde yarın görüşmek üzere. İyice uyu ve dinlen tamam mı?"

Jay evden çıkmadan son kez Jake'e sarılmış, kulağına fısıldayarak iyice tembihlemişti onu. Jake gülerek ondan ayrıldığında Jay kapıya doğru yürüdü. Kapı kapanmadan önce son kez ona bakmak istediğinde aldığı küçük bir öpücük olmuştu. Dudaklarından hem de.

Jake yaptığından habersiz gibi geri çekildi hemen. Sonra gülerek omzunu silkti. "Veda niyetine. Görüşürüz."

Ardından beklemeden kapıyı kapattı. Jay'in aklı saniyeler öncesinde kalmıştı. O küçük temas aklını başından almıştı. Elini dudaklarına götürüp gülümseyerek apartmandan ayrıldı. Jake tarafından izlendiğinin farkında değildi.

Jake onu sokakta kaybolana kadar izlemiş, ardından evde sevincinden zıplayarak dolaştı. Sonra odasına geçip yatağına uzandı aynı mutlulukla. Sonra yarın düştü aklına. Morali de orantılı olarak düşüşe geçti.

Planı açıkça yarın kendini okulun terasından bırakmaktı. Kendini bırakırdı da Jay'i bırakabilir miydi, ondan artık emin değildi.

Çok düşündü gece boyu. Gündüz uyuyakaldığı için uykusu yoktu. Düşünmesi gereken şey ise çoktu. Basit gelmiyordu hiç. Karar vermesi gereken şey intihar edip etmeyeceği ile ilgiliydi.

Herhangi bir karara varamadan sabaha ulaştı. Kararı Jay'in gözlerine baktığı anda verecekti. O gözler yaşaması için sebebe ihtiyacı olup olmadığını söyleyecekti.

Dudaklarındaki hissi tekrar hatırladı o an. Yaşadığı en iyi deneyimlerden biri olduğuna emindi.

*****

12/01/2024-Cuma

"Gözlerinin altı kızarmış. Uyumadın mı gece?"

Jake güne Jay'in telaşlı sesi ile başlarken gerçekten uykusuzdu. Jay'in hali de ondan pek farklı görünmüyordu.

"Senin de gözlerin kıpkırmızı. Ben zaten uyumuştum ve o yüzden sabahladım. Peki sen neden uyumadın?"

Jay geçirdikleri günü ve yaşadıkları ufak teması düşünmekten uyuyamadığını söyleyemezdi elbet. "Bilmem, uyuyamadım sadece. Hadi gel, sıraya uzanalım. Ders boş zaten."

Jake onayladı ve başını sıraya koydu. Jay de aynı hareketi yapmıştı. Sonra geri kalktı ve Jake'in üzerine üşümemesi için kendi montunu örttü. Mont Jay gibi koktuğundan Jake'in uykuya dalması pek sürmedi.

Her şey önceki gibiydi. Boş ders ve sırada huzurla uyuklayan Jay. Jake'in planları da aynı şekilde işliyordu.

Birkaç ders saati geçtikten sonra Jay başını kaldırdı sıradan. Gerçekten saatlerdir uyuyordu. Jake yanında olmalıydı. Tabii sadece teoride. Çünkü Jake yoktu.

Algıladığı şeyin ardından Jay telaşla doğruldu yerinden. Jake yoktu. Bütün okulu dolaştı. Taehyun'a sormak için onu aradı ama o da yoktu. Delirmesine ramak kalmıştı.

Sınıfa geri döndüğünde çıkmadan önce görmediği bir detay fark etti. Sıranın Jake'in oturduğu tarafında bir kağıt vardı. Jay başından aşağı kaynar suların döküldüğünü hissediyordu. O gün de böyle olmuştu. Jake bir kağıt bırakıp gitmişti.

Telaşla terasa çıkmaya başladı yine elindeki kağıtla. Korktuğu için kağıdı okumayı bile lüzumsuz bulmuştu. Nasıl olduğunu anlamadığı bir hızla kendini çatıda buldu. Jake görünmüyordu. Canını acıtan 'belki atlamıştır' düşüncesiyle uca yaklaştı.

Chaser-JaykeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin