Kusursuz Hata / Texting (Düzenleniyor)

2. "Öfke"

Tenimin üzerinden geçip giden rüzgarla pencerenin açık olduğunu gördüm. "Elif şu camı kapatır mısın?" Diye konuştum fakat ses tonumdan gelen abuk subuk bir asabiyet beni durdurdu. Sakinlikle ve çekinerek Elif'e baktım. "Kapatayım da..." Beni incelerken kahveyi masanın üzerine bıraktı. "Şu hallerine bak. Kim aradı seni? Ne bu sinir?" Grubumuz üç kişiydi. Üç ayrı kişiliktik fakat bir araya geldiğimizde herhangi bir yerden açık vermeyecek kadar sıkıydık. Elif mantık, İrem neşe, ben... Boş beleşlik, gamsızlık?

"Şey ya, Sivas'tan. Kuzenim aramış. Biliyorsun pek düşüncelidir falan. En son aradığında şu binanın önüne ilk kez geliyordum. İkinci senemi dolduracağım daha yeni arıyor o derece." Tek ayak üstünde falan değil, basbayağı oturarak ve rahatça üst üste yalan zincirlemesi yaparak hayatta kalmaya çalışıyorum.

Ha şu bilinmeyen zerzavat. Bana mesaj atıp bizzat şahsıma yönelik hakaret eden zerzavat.

Çağrıyı reddedip tekrar mesaj atmak üzere engeli kaldırmak zorunda kaldım. Evet, yaptım. Gamsız hayatımın bana sunduğu bu ceza çok olmuyor muydu? Ben bedelini bir sürü kayıp vererek ödememiş miydim? Şimdi bu biraz fazla olmuyor muydu yani?

Sabır diledim, çokça.

Hümeyra; ne var?

Anında gördü.

05582**; Nereye kadar kaçacaksın?

05582**; iznin illa ki bitecek senin.

05582**; engellemenin hesabını çok pis soracağım Sezai.

Mafya heralde. Bu yükseliş veya yüksekten konuşmalar. Hani sanki çekirdek mafyaymış gibi sezinliyorum.

Hümeyra; sor güzel kardeşim, sor.

Hümeyra; git, kimse artık bu Sezai sor.

Hümeyra; şunu da bir kavra.

Hümeyra; numaralar karışmış, ben Sezai değilim.

05582**; kanıtlasana.

05582**; allah aşkına kanıtla ya.

05582**; arıyorum açmıyorsun, yazıyorum Sezai değilim diyorsun?

Tek kaşımı kaldırarak masadan kalkıp yatağıma tekrar döndüm.

Hümeyra; birincisi, sen kimsin ve sana neyi kanıtlıyorum?

Hümeyra; ikincisi, inan Sezai arkadaşını tebrik ettim.

05582**; sebep?

Hümeyra; kaçmış kurtarmış kendini, mis.

05582**; neden aradığımda açmıyorsun?

Hümeyra; neden böyle bir şey yapayım?

05582**; o zaman Sezai olmadığına nasıl inanacağım?

Biraz zeki. Ama ben, biraz daha fazla zekiyim.

Hümeyra; neden seni buna inandırmak zorundayım?

05582**; şaka mısın?

Hümeyra; hayal edemeyeceğin kadar gerçek, inanamayacağın kadar Sezai değilim.

05582**; boş yapma Sezai, aç telefonu.

05582**; gerçekten sırası değil.

Hümeyra; bak güzel kardeşim, ben Sezai değilim.

Dengem bozuluyordu. Denizin kıyısına vuran dalgaydım ama rüzgar intikam almak istercesine beni sertçe çarpıyordu kıyıya.

05582**; içimden sana inanmak hiç gelmiyor desem, Sezai olduğunu avcumun içi gibi biliyorum desem.