13.Bölüm

270 19 5
                                    

Keyifli okumalar...

Arda'nın koridorda bağıra bağıra şarkı söylediğini duymamla her ne kadar uykulu olsam da göz kapaklarımı yavaş yavaş araladım. Sabah sabah kafayı mı yemişti bu? Ardaya söylene söylene odamın kapısını açtım. Bugün diğer günlere oranla fazlasıyla neşeli bakıyor bana. Beni odama tekrar itip kapıyı üzerimize kapattı.

"Bugün artık bu olanları biraz olsun unutup, yeni bir sayfa açıyoruz. Hâlâ iyiyiz ve bunca şeye rağmen hâlâ buradayız. Öyleyse yeni bir sayfa açıp bazı şeyleri basitleştirmek için çok da geç değil."

Uykulu gözlerimle sadece suratına bakmakla yetiniyordum. Kolumdan tutup beni odadan çıkararak elimi yüzümü yıkamam için banyoya soktu. Bu haline gülerek elimi yüzümü yıkayarak banyodan çıktım. Arda benim ikizim gibiydi, aramızda sadece bir kaç ay vardı. Bebekliğimiz, çocukluğumuz, her anımız beraber geçmişti ve geçmeye de devam ediyordu. Kendisi evimizin karşısında ki evde oturuyor. Haliyle bu da bize kolaylık sağlıyor.

Arda kahvaltıyı dışarda yapmayı düşünüyor bu yüzden odama geçerek hızlıca hazırlandım. Yaklaşık yarım saat içinde hazırlandım ve Ardayla evden çıkarak güzel bir mekan da kahvaltı yapmaya gittik. Gün boyu her ne kadar yanımda olduğunu bilsem de umursamamış günümüzü doya doya geçirmek için uğraşmıştık. Akşam saatlerinde de arkadaşlarımızla buluşup kahve içip eve döndük.

Yanımda olduğunu bilsem de artık onu umursamayınca hayatım daha da yaşanılabilir bir hâl alıyor. Elimden geldiğince artık hep böyle yapıcaktım. Eve geldiğimde günün yorgunluğuyla duş alıp kendimi yatağıma bıraktım.

Uykumun derinliklerinde üstümdeki baskı gözlerimi açmam için beni adeta zorluyordu. Beni etkisine alan o derin uykuya karşı kapanmak için direnen göz kapaklarımı yavaşca araladım. Baş ucumda gülümseyerek her zaman olduğu gibi beni seyrediyordu. Görüşüm netleşene kadar bulanık bir şekilde yarım yamalak aynı şekilde onu izliyordum.

Evet hareket edemiyordum ama aynı zamanda üstümde büyük bir ağırlık hakimdi. Her zaman olduğu gibi şansımı deneyerek adını sormayı istedim, sadece istedim çünkü cevap alamıyordum. "Bana adını söyle. Adını bilmek istiyorum." Yüzündeki gülümsemesi genişledi. "Cin," dedi sadece. Yine geçen sefer yaptığı gibi dalga geçiyordu benimle, tekrar sormayı denedim. "Hadi bana adını söyle, neden söylemiyorsun? Benimle dalga geçme."

Söylediklerim onu eğlendiriyor, kahkaha atıyordu, delirmemek elde değildi. Kapanmamak için direttiğim göz kapaklarımı daha fazla açık tutmayarak kapattım. Başım da hissettiğim keskin ağrıyla gözlerimi araladım. Başımdaki ağrı bir yana üstümdeki ağırlık geçmemişti. Yavaşça doğrularak yatakta oturur pozisyona geldim. Oda da tektim, neredeyse öğlen olmuştu ve haliyle ablam uyanmış odadan gitmişti.

Odanın içinde yoğun bir kasvet vardı. Yatağımdan kalkarak cama yöneldim, perdeyi kenara alarak camı açtım ve içeriye hava girmesine izin vererek, derin bir nefes çektim. Yaz aylarında olduğumuzdan dolayı hava sıcaktı. Camı o şekilde bırakarak yatağımı toplamaya başladım. İşim bitince odamdan çıkarak kendime kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtim. Üzerimde ki ağırlık yavaş yavaş geçse de etkisi sürüyordu.

Dolaptan gerekli malzemeleri çıkararak kendime sandviç hazırlamaya karar verdim. Domatesi keserken kulağımın yanında hissettiğim nefesle hızla arkamı döndüm, mutfakta tektim hiç bir şey yoktu ama buradaydı sadece göremiyordum. Sürekli bu şekilde hayatıma devam edemezdim bu yüzden onu yok saymaya karar verip işimi bitirdim. Sakince yemeğimi yemeye koyuldum, yemeğimi bitirince tabağımı ve bardağımı makinaya koyarak odama geçtim.

Aynamın önüne geçerek vücudumu süzdüm, fazlasıyla çökmüş bir vaziyetteydim.Biraz yürüyüş yapmak bana iyi gelecekti, Dolabı açarak tayt ve tişört alarak üzerimi giyindim. Hafif bir makyaj yaptıktan kulaklarımı da alarak odadan çıktım. Annem de günlük ev işleriyle ilgileniyordu, ona biraz yürüyeceğimi söylerek evden çıktım. Onlarda bu içinde bulunduğum durumdan dolayı fazlasıyla üzülüyorlardı ama maalesef yaşadığımız şehir de şimdilik bana çare olabilecek herhangi biri yoktu ya da biz bilmiyorduk.

Uzun bir süre yürüdükten sonra bir parka gelmiştim etrafta koşturup oynayan bir sürü masum çocuk vardı. Onları görebileceğim açıda ki bir banka oturarak bir süre onları seyrettim. Küçükken bende hep büyümek isterdim, oysa ki büyümek, her aldığın yaş da sana gelen yeni bir sıkıntı, yeni bir bela demekti. Telefonumu elime alarak notlar yerime girdim burası artık günlüğüm olmuştu resmen. Bugün yaşadığım şeyleri eksiksiz bir şekilde yazdım.

Biliyordum, hissediyordum bundan kaçışım yoktu. Hayatımın her zaman bir yerinde benimle olacaklardı, aylarca belki de yıllarca. Bununla baş etmeti öğrenecektim, öğrenmek zorundaydım zamanla daha iyi anlıyordum başka çarem yoktu. Dışarı çıkıp kendimle kalmak bana gerçekten de iyi gelmişti ve artık eve dönmem gerekiyordu. Müzik dinleyerek yavaş yavaş eve döndüm.

Kapıyı açtığımda Arda bizdeydi ve ablamlarla oturuyorlardı. Adımlarımı hızlandırıp bende onlara katıldım. Günümün geri kalanını hiç bir şey yokmuş gibi hatırlamamaya çalışarak gülüp eğlenerek geçirmiştim. Gece olunca herşey ağır basıyordu ama bunu umursamamaya çalışarak yatağıma uzandım.

Arkama bakmadan konuşuyordum arkamda beni kovalayan bir adam duruyordu. O değildi ona hiç benzemiyordu arkama bakmadan koşmaya devam ettim. Ona bakma isteğiyle yanıp tutuşuyordum kafamı arkama çevirdiğim o an nefes nefese gözlerimi araladım. Gözümün üstüne düşen saçımı arkaya atmak için elimi kaldırdım ama kaldıramadım hareketsizdim. Kendime tam gelebilmek için gözlerimi bir kaç saniye kapatarak tekrar açtım.

Gözlerimi açınca karşımda onu görmeyi beklemiyordum, yine o gülen suratını görünce gözlerim kocaman açıldı. Bu gülümsemesi korkunç değildi aksine hoş denilebilir bir gülümsemeydi, aslında belki de başkasına göre korkunç gelebilecek yüzü bana o kadar da korkutucu gelmiyordu. Bir insan suretini andırıyordu daha çok ama tam da insan diyemiyordum. Sol elini yavaşça yüzüme yaklaştırınca nefesimi tutmuş yapacağı şeyi bekliyordum. Gözümün üzerine gelen saçımı okşayarak ağır ağır gözümün önünden çekti.

Eli saçımdan aşağı inerek yanağımı okşamış daha sonra geri çekilmişti. Eli bir ateş gibi sıcaktı ancak yakmıyordu, öyle ki insanın buz kesmesine sebep oluyordu. Gözlerim yavaş yavaş hareket eden elini takip ediyordu. O kadar yavaş hareket ediyordu ki bir kaç saniye sürecek olan bir şeyi neredeyse bir kaç dakikaya uzatmıştı. Sonunda elini tamamen benden uzaklaştırınca rahat bir nefes vermiştim.

Hemen ardından elinde kağıda benzeyen bir şey görmemle gözlerimi elindeki şeye diktim. Bir sürü yazı vardı şayet sadece bazı şeyleri okuyabiliyordum. Okuyabildiğim bir cümleye dikkatle baktım. Bunları benim yanımda yap. Kaşlarımı çatarak bakışlarımı ona çevirdim. Diğer yazanları okuyamasam da bir cinin istediği şeyin mantıklı, yapabileceğim birşey olması neredeyse imkansızdı. Kabul etmeyeceğimi anlayınca üzerimdeki baskısı artmış vücudumun uyuşukluğu daha da artmıştı.

"Dur hepsini okumama izin ver," dediğim şeyden sonra vücudum eski haline gelmiş rahatlamıştım. Bakışlarımı elindeki yazıya çevirdim. Ne yazdığını anlamıyordum ama kabul edemeyeceğimi düşündüğüm her an daha çok sıkıyor geçince bırakıyordu. Bu durumdan sıkılıp "hayır yapma, istemiyorum," dedim. Gözlerini gözlerime kenetlemiş sadece bana bakıyordu. Gözümü kapatıp açmamla kendime gelmiştim ve o gitmişti.

Her ne kadar gitmiş olsa da burda olduğunu iliklerime kadar hissediyordum. Yattığım yerden doğrularak su içerek biraz kendime gelmeyi umdum. Orda ne yazdığı düşüncesi aklımı kurcalayıp duruyordu. Yanıma baktığımda yanım boştu, duru salonda her zaman olduğu gibi film izliyordu.

Oflayarak kendimi yatağıma geri attım. Yapacak bir şey yoktu, her ne kadar uykum kaçmış ve huzursuz olsam da gözlerimi yumarak kendimi uykunun kollarına bıraktım.


Bölüm sonu.. Bölümü nasıl buldunuz?

Arkadaşlar bir süredir ailesel sorunlarımdan dolayı bir türlü bölüm atmaya fırsatım olmadı. Son bir haftadır da malûm çok kötü bir salgın var hâlâ onunla cebelleşiyorum. Aman sizde dikkat edin sakın hasta olmayın.

Yeni bölüm duyuruları ve kesitleri için beni takip etmeyi unutmayın. (⁠づ⁠ ̄⁠ ⁠³⁠ ̄⁠)⁠づ

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Paranormal Olaylar Yaşayan Bir Kızın GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin