suya atılan ölü balık

29 2 0
                                    

Şimdi ki zaman...

Gözlerini yavaşça açtığında, etrafını saran karanlığı hissetti. Soğuk duvarların nemli dokusunu teninde hissediyordu. Başının etrafında dönüp duran sessizlik, odanın içindeki sessizliğin yankısı gibiydi. Aniden, bulanık bir bilinçaltı geçmişe dair uçucu bir iz belirdi zihninde, ancak hemen kayboldu, çabucak sönüp gitti. Gözlerini odaklamaya çalıştığında, önünde uzanan karanlık, içsel bir boşluk gibi göründü. Hatırladığı tek şey, 7 Temmuz'un sönük hatıralarıydı, ancak bu anı bile belirsiz ve donuktu.

Mahzene düşen ışık, duvarların nemli yüzeyinde dans ederken, Laren'in iç dünyası da bir o kadar sisliydi. Kendini kaybolmuş bir gemi gibi hissediyordu, hatırladığı herhangi bir an, unutulmak üzere olan bir rüya gibi, parmak uçlarının arasından kayıp gidiyordu. Derin bir iç çekişle, zihnindeki sisli perdeleri aralamaya çalıştı, ancak her çaba, sadece daha fazla karanlığı ortaya çıkarıyordu. Mahzende bulunan bu gizemli yer, onun iç dünyasının yansıması gibiydi, belirsizlik ve korku doluydu.

Birden, gözlerine ulaşan kırmızı ve mavi ışıklarla sarsıldı. Karşısında, belli belirsiz tüp maskeli bir adam vardı. Silindie şeklindeki ince tüplerden yayılan bu renkler, bilinçaltındaki gizemli bir gücün izleriydi. Kırmızı ışık, ateşin yüreğini canlandıran bir alev gibi parlıyordu, geçmişin ateşini hatırlatıyordu. Mavi ışık ise, suyun dinginliğini yansıtarak, derinliklere bir çağrıda bulunuyordu. Laren, içindeki bu renkli ışık huzmeleri arasında sıkışıp kalmış gibi hissetti, suyun serinliği ve ateşin sıcaklığı arasında denge arayan bir yolcu gibi.

Bir adam sessizce mahzene adımını attı, ayakkabılarının bozuk zeminin üzerindeki hareketleri duyuldu. Not defterine bu günün tarihi, 24 Ekim'i yazarken adamın yüz hatlarını gölgeleri belirginleştirdi. Duvarlar nemli ve soğuktu, tüyler ürperten bir sessizlik mahzenin içini doldurdu. Soluk bir ışık altında duran, diğer adamla konuştu. "17 gündür burada, son 7 gündür uyanık. Hatırladığı tek bir gün var, o da 77 gün önce, 7 Temmuz günü."

Laren'in kontrolünü sağlayan adam, sesiyle mahzenin soğuk duvarlarına yankılanan ciddi tonuyla, "Her şeyi anlattığına emin misin?" diye sordu. Gözleri, karanlık mahzenin derinliklerine bakarken, o kızın olduğu kişiye karşı şüpheci yaklaşıyordu, aynı zamanda korkuyordu; bu yüzden son günlerde verdiği ilaçların dozunu gizliden arttırmıştı.

Belirsiz adam, belirsiz bir sesle, "Evet, eminim," diye cevap verdi. "Verdiğimiz ilaçlar yüzünden bu halde, tahminimce 7 dakika içinde kendine gelecek." Ancak sesindeki belirsizlik, gerçeği saklamaya yönelik bir çaresizliği yansıtıyordu.

"Peki, onlardan biri olmadığına emin misin?" diye sordu diğer adam, endişeli bir bakışla belirsiz adamın yüzüne bakarak.

Belirsiz adamın gözleri, karanlık mahzenin içinde kayboldu. "Bilmiyorum, o bu halde bile aynı. Hiç değişmedi, bu berbat haliyle bile..." Sözleri, derin bir iç çekişin yansıması gibiydi.

"Bu berbat haliyle bile güzel mi?" diye sordu diğer adam, merakla.

Belirsiz adam, belirtmek istemediği bir bakışla, "Hayır, demek istediğim o aynı sadece... Eskiden kendinin hep farkında biri olmuştu ama şimdi ne yaptığından haberi bile yokken, gülümsemesi, ağlaması hatta bakışları bile aynı." Yine de gözlerine dikkatle baktığında, eskisine göre boş bakışlara sahip olduğunu görebiliyordu.

"Bizim aradığımız bunlar değil biliyorsun," dedi diğer adam, endişe dolu bir bakışla etrafı süzerek.

"Eğer olsaydı bir açığı yakalardım. Onu tanıyorum, sıradan bir kızdan fazlası değil," dedi belirsiz adam, içsel bir çatışma ile sesinde titrek bir ifade belirerek.

ÖLÜ RUHLAR BALOSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin