21 Kasım 2026 20.45
Ortamdaki karanlık, bazı bedenlerin ruhlarını yansıtır cinstendi. Perdenin koyu kırmızı rengi, bir vampirin avının boynundan içtiği kanın rengini taşıyordu.
Bir tiyatro sahnesini andıran hayatlarımızda, kimimiz av olurken kimimiz ise vampir olurdu.
Başkasının ruhunu çekip almak ise onlar için sadece bir uğraştı.Bana nefes aldıran sahnemde türlü türlü senaryoların döndüğü anda nefesimin kesildiğini hissediyordum.
Karşımda beni alkışlayan insanlar, sergileyeceğim oyunculuğa mı yoksa oynayacağım oyuna mı el çırpıyordu?
Ruhuma melodi miydi bu sesler yoksa azap çığlıkları mı?
Ben Kumsal.
Soyismini asla benimsememiş, ismini ise bana gülümsemesiyle sevdirmiş adamın bakışları, neden yüzümü bulmuyordu?
Oysaki ben sadece onun dönüp gülümsemesini isterdim.Ben kumsal soyadını asla kabul etmeyen adından bile bir zamanlar nefret eden kumsal.
Bugün bu sahnede vücuduna kuklacının ipleri dolanmış o kuklayım.
Oyunu rollere göre değil iplere göre oynamak zorunda kalan Kumsal Ersoylu.
☆☆☆☆☆☆
Kitabı beğendiyseniz beni takip etmeyi ve kitabı kütüphaneye eklemeyi unutmayın .
Yakında yeni bölümlerle sizlerle olacağım.Sevgilerle♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖNMÜŞ YILDIZLAR
General FictionKafamdaki sesler sesler uğuldamaya başladı. Onun sesi doldu kulaklarıma. "Lanetlisin sen, açma ellerini Tanrı'ya, kirli senin ellerin kabul olmaz istediklerin." Tüm bu uğultunun içinde bir tek onun sesi netti. Hayır duymak istemiyordum.