467/minsung

1

Kafede Yongbok ile oturuyorduk. İlk defa denediğim garip şerbetli tatlının son parçasını da ağzıma attım.
Ağzım dolu bir şekilde Yongbok'a sordum.

"Ya o okulun yurdunda ikimiz beraber olamazsak?"

Çok rahat bir şekilde cevap verdi

"Brom sakinleş aynı oda da olamasak da aynı okuldayız."

"Of Yongbok anlamıyorsun! 2 senedir aynı oda da aynı sınıftayız. Şimdi başka birisine nasıl alışıcaz?"

"Takma Jisung alışmak kolay dua et de homofobik olmasın AHAHAHAHAH"

"Ay tövbe de ya! Al işte bir de bunu kafama takıcam."

"Sus ve şunun da tadına bak."

Yongbok'un verdiği ne olduğunu bilmediğim ama tadını güzel bulduğum şeyi yerken düşünüyordum.

(...)

İşte o gün geldi 11. Sınıfın ilk günü ve şansıma bak Yongbok ile aynı oda da değiliz. Yeni oda arkadaşım olucak. En azından aynı sınıfta olarak kendimi avutuyorum.

Yongbok ve ben elimizde çantalarımızla odalarımızı bulmaya çalışıyorduk.

"465,466,467 heh evet bak Jisung senin odan burası"

467... Büyük bir ihtimalle 2 senemi seninle geçiricem 467. Umarım uğurlu gelirsin.

"Ben biliyorum zaten odamı sen gir hadi brom akşam yemeğinde görüşürüz."

Kafamı salladım. Oda anahtarımla girdim odaya. İçeride kimse yoktu. Ama daha önce birisinin geldiği belliydi. Benden önce üst ranzayı kapmış bile. Mecbur alt yatağa geçtim. Eşyalarımı yerleştirdim ve yorgunluğumu atmak için yatağıma uzandım. Yatmamla kapının açılması bir oldu. Merakla kapıya baktım. İçeri giren kişi soluk turuncu saçlı benden biraz daha uzun ve belli ki tarzı güzel biriydi. Bana baktı.

"Selam orange" dedim. Gözlerini kısıp bana bakmaya devam etti. "Demek oda arkadaşım sensin umarım iyi anlaşırız" dedim. Kafasını sallayıp gözlerini çekti. Sonra da odadan çıktı.
Neydi şimdi bu?

_____________

Ehehehehhe nice