14

7.9K 659 661
                                    

Normalde Minho yanımda uyursa rahatsız olur diye yanından giderdim. Ama bu sefer kalkarsam rahatsız olacaktı.
Bu yüzden kımıldamadan kafamı onun kafasının üstüne yasladım.

(...)

"Jisungie~ hadi kalk okula geç kalıcaksın."

Gözlerimi bu sesle açtım. Minho yanımda oturup bana sesleniyodu. Uyuduğum pozisyondaydım.

"Günaydın Jisung."

"Günaydın Minho."

Gülümsedi. Ona karşılık olarak gülümsedim.

(...)

"Minho çıkıyorum ben. Çıkışta kafede oturursak gelir misin?"

"Gelirim. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Minho'suz son günümdü. Bu yüzden mutluydum.
Kulaklıklarımı takıp yürümeye başladım.

(...)

Sınıfa geldiğim de bir tek Jeongin vardı.

"Günaydın Jeongin diğerleri nerede?"

"Bilmem görmedim onları. Keki beğendiniz mi?"

Ah, bir de kek vardı.

"Biz odaya geldiğimiz gibi uyuduk unuttum senin keki kusura bakma."

"Nolucak ya. Minho iyi değil gibiydi dün. Şimdi nasıl?"

"İyi ya, en azından iyi olmaya çalışıyor."

Zil çaldı. Seungmin ve Yongbok sınıfa girdi.

"Neredeydiniz?"

"Chrislerin sınıfındaydık."

"Iy piç Yeonjun'da oradadır."

"Oradaydı. Yüzümüze bakamıyor."

"Bir zahmet."

(...)

Çıkış zili çaldığında kapı da buluştuk.

"Gidiyor muyuz kafeye?"

"Olur gidelim. Jisung geliyor musun?"

"Minho'yu arayacağım. Gelir muhtemelen."

"Sen de geliyosun yani."

"Aynen Yongbok."

"Gidelim o zaman."

Yürürken bir yandan da telefondan Minho'yu aradım. İki üç defa çaldıktan sonra açtı.

"Efendim Jisung?"

"Kafeye geçiyoruz gelirsin dimi?"

"Gelirim. Çıkıyorum odadan."

"Tamam."

Telefonu kapatıp cebime koydum.

"Geliyor mu senin ki?"

"Geliyor da senin ki derken?"

"Öylesine." Yongbok'a side eye atıp önüme döndüm. Senin ki demesi hoştu aslında. Şimdiden sahiplenmiştim Minho'yu.

(...)

Kafeye gelip oturduk. İçeri Jeongin ve Changbin girdi. Bizi görünce yanımıza geldiler. Beraber oturuyorduk. Minho'nun geleceğini bilmesem yedinci olacağım için üzülürdüm.

Sonunda Minho gelmişti. Tıpkı sabah kalktığım da gördüğüm gibiydi. Yanımda onun için ayırdığım sandalyeye oturdu.
Chan dayanamayıp sordu.

"Lan ne oldu sana?"

"Ne olmuş bana?"

"Kimle kavga ettin?"

467/minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin