MELEK

5. BÖLÜM: GARİP İŞLER

ELİF

Ortalığı güzelce toplamıştık.

"Oh be. Bitti," dedi kendini koltuğa atarken. Ardından bende koltuğa oturdum.

"Bugün kızlar gecesi yapalım mı?"

"Bugün fazla yorulmadık mı?"

"Ay tamam, kızları arıyorum." Telefonunda bir kaç tuş bastı. Avuç içimi alnıma vurdum.

"Tamam aşkım. Bekliyorum. Gelirken cips, içecek ne bulursanız alın."

"Onlar kim?"

"Ece ve Buse."

"Tanımıyorum."

"Bizim fakülteden."

"Ee ne filmi geleceğiz?"

"Ölü gelin."

"Ölü gelin mi?"

"Evet!" Koltukta yuvarlandı ve yere düştü. Kahkaha atmaya başladı. Psikopat olduğunu düşünmeye başladım.

Bir kaç dakika sonra zil çaldı. Kıvılcım kapıyı açtı. İçeriye Kıvılcım yaşlarında iki kız girdi. Biri türbanlıydı, üzerinde turkuaz rengi şalı ve elbisesi, elinde ise krem rengi bir çanta vardı. Diğer kız ise çok farklıydı. Baştan aşağıya siyah giyinmiş, saçları boyun hizasındaydı. Burnunda ve kulaklarında piercingler vardı. Üzerinde bol sweatshirt altında da bol kot pantolon vardı.

Kıvılcım böyle arkadaşları olabiliyor muydu?

"Bak tanıştırayım," dedi ve türbanlı kızı gösterdi. "Bu Ece." Yanındaki kızı gösterdi. "Bu da Buse." Ayağa kalktım. "Merhaba, hoş geldiniz. Bende Elif." Elimi onlara uzattım. "Aleyküm selam," diye elimi tuttu. Ardından Buse'nin elini tuttum. "Merhaba, tanıştığıma memnun oldum."

"Bende."

Kıvılcım mutfağa gidince arkasından gittim. "Ne oldu?"

"Ne zamandan beri tür arkadaşlar yapıyorsun?"

"İnsanları dış görünüşlerine göre yargılamaya başladığından beri."

"Saçmalama!"

"Saçmalamıyorum." Kaselere cipsleri boşaltı.

"Peki," dedim ve salona geri döndüm. Arkamda da Kıvılcım geldi.

Bir kaç saat sonra filmi izledik ve kızlar gitti. Kıvılcım şimdi özüne dönüşmüştü. Bana ters ters bakıyordu. Onun bakışlarında suçu olmayan bile suçlu olurdu. Odasına gitti, geldi. Elimdeki gecelikleri yüzümü fırlattı. "İyi geceler," diye mırıldanıp gitti.

Banyoya üzerime değiştirmeye gittim.
Altımdaki şorttan kurtulurken Kıvılcım'ın biriyle konuştuğunu duydum. Normalde dinlemem ama merak... Merak insana her şeyi yaptıra biliyor.

"Bıktım," dedi. "Ve sizle uğraşmaktan yoruldum." Ne? Ne diyor bu kız?! "Artık arama ve..." Durdu ya da sözünü kesti. "Vay tehdit ediyorsun." Kıkırdadı. "Ama ben bunları yemem." Ses kesildi. Telefonu kapattı galiba.

"Üstümü mü değiştiriyorsun?" Kapının oradan gelen sesle irkildim.

"Evet?" Ona döndüm. Kollarını karnında bağlamış bana bakıyordu. Bakışları insan öldürebilecek dereceydi. Abartmıyorum!

"Hm, bende tuvalete gelmiştim. Sen çıkınca girerim." Kapıyı kapattı. Derin bir nefes verdim. Nefesimi tuttuğumu bile bilmiyorum. Üzerimi hızla değiştirdim. Banyodan çıktım. Kapının kenarında bekliyordu. Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken içeriye girip, kapıyı hızla kapattı.