the beginning of love

98 11 11
                                    

Biz mutlu bir şekilde konuşurken Danielle geldi aklıma.Acaba şuan nerdedir?Ne yapıyordur?Aç mıdır susuz mudur bilmiyorum.Her mutlu olduğumda güldüğümde o geliyordu aklıma.

So Hee elini elimin üzerine koydu."Do Hee?İyi misin?"Sadece başımı sallayarak onayladım.So Hee iyi olmadığımın farkına vardı."Bardağın dolu tarafından bak Do Hee.En azından kardeşinin intihar etmediğini ve yaşadığını biliyoruz.Nereyw götürüldüğünü de biliyoruz."dedi.Seo Jun"Neden bardakların dolu tarafına bu kadar takıntılısın So Hee?"So Hee önündeki kahve bardağına gözlerini dikip"Benim bardağım 20 yaşına kadar hep boştu.Hiç bardağın dolu tarafına bakma şansım olmadı.Şansı olanların bunun farkında olmaması beni üzüyor sadece."dedi.Onun da geçmişi kirli ve lekeliydi.Oda hüzünlüydü,onunda hatırlamak istemediği berbat anıları vardı belkide.Belki de hiç bir gece rahat uyuyamıyordu.Onu benden iyi kimse anlayamazdı.

Dolmuş gözlerimi kırpıştırarak ortama döndüm."Neyse bu berbat atmosferi kapayalım.Asıl konuya geçelim.O kulübeye her halükarda gireceğim.Ne denli iyi korunduğu umrumda bile değil.Gerekirse kardeşim gibi hasta rolü yapar hatta intihar eder ama o kulübeye girerim.Gelip gelmemek size kalmış.Eğer benimle gelecekseniz bir plan oluşturalım."

Hepsi baş sallayarak bana onay verdi.Geleceklerinin anlamıydı bu.

"Yarın...Tıp öğrencileri hastaneyi ziyarete gelecekler.3.Sınıflar.Onların arasına karışırsanız arka bahçeye rahatlıkla girebilirsiniz.Plan şöyle olsu-"

"Girebilirsiniz derken?Sen gelmiyor musun doktor?"dedi Gu Won.

"Tabiki de geliyorum savcı.Ama benim oraya girişim epey kolay olacak.İki üç gündür onların suyuna gidiyorum.Dedikleri şeylere karşı çıkmaktansa emirlerine uyuyorum.Azap gibi ama mecburum.Dün akşam bana bütün planlarını anlattılar.Herseyı anlatmak için buraya topladım aslında sizi."dedi.

"Hastane askeriyeye bağlı.Şu berbat deneylerin nerede yapıldığını söylemediler fakat zaten nerede yapıldığını biliyorduk.İnsanları alıyorlar ve onlara serumlar uyguluyorlar.Birde dağın başında buldukları garip bir canlı var.O canlıyı insanın vücuduna ağız yoluyla enjekte ediyorlar.Canlının ismi Najin.Najin mideden insan beynine gidiyor ve oraya hükmetmeye başlıyor.Sonra insanın nefretinden ve arzularından bir canavar ortaya çıkıyor.Bu küçücük çok zehirli bir böcek bile olabilir.Devasa ama hiç bir işlevi olmayan bir yaratıkta olabilir.Şu zamana kadar sadece bir deneyde başarılı olmuşlar.Ama o deney başarılı olduğu gün kendini öldürmüş."

Najin.

"Yarın ki üniversite gezisi için onların arasına karışın."

"Üçümüz aynı anda karışırsak dikkat çekeriz.Birimiz başka bir şekilde girmeli."

Seo Jun uzun bir saniye düşündü ve karar verdi."Biriniz benim asistanım olsun.Doktorlardan biri sorarsa kendi asistanım diye geçiştirebiliriz."

Seo Jun sen der gibi bana bakıyordu.Mantıklıydı."Do Hee olmaz.Hastanedekilerin hepsi neredeyse onu tanıyor.Sizin haberiniz yok ama herkes sizi çıkıyor sanıyor.Do Hee'nin avukat olduğundan hepsi haberdar.En iyisi So Hee olsun."dedi So Hee'ye sırıtarak Gu Won.

So Hee ters bakışlarını Gu Won'a bir saniyeliğine gösterdi ve bize döndü."Kattiyen olmaz.Ben mi?Sanmıyorum.Hem oyunculuğu beceremem"dedi So Hee."Ben mi olayım yani So Hee.Hem sen küçükken oyunculuk ile ilgili eğitim almamışmıydın?Küçükken oyuncu olmak istiyordum demiştin?"So Her masa altından bacağını Gu Won'un bacağına vurdu."Gu Won ayaklarıma kapansa onu bir saniyeliğine bile asistanım yapmam.Çare yok siz geliyorsunuz küçük fare."dedi Seo Jun.

Küçük fare.

Komik

So Hee kendisine takılan lakap karşısında bu sefer Seo Jun'un ayağına yapıştırdı tekmesini.Seo Jun acıyla inledi.

Yarın tıp öğrencilerinin arasına karışmak için saat 12.00'da hastane önünde buluşmak için Gu Won ile sözleştik.So Hee erkenden Seo Jun ile olacaktı zaten.

Ertesi gün bir üniversiteli gibi gorukebilmek için çok büyük çaba sarf ettim.Neyi düğü belirsiz bir kot pantolon,beyaz bir crop ve beyaz bir spor ayakkabı geçirdim ayağıma.Saçlarımı salıp kafama bir şapka geçirdim.Bana göre ağır ama gençlere göre hafif kalan bir makyaj ile çıktım.

Arabamı hastane otoparkına parkettim.Hastane önüne gittiğimde Gu Won orada bekliyordu.

"Gelmeseydin Do Hee."

"Saat 12.06 geçiyor.6 dakika beklemek çok mu yordu yani?"

"Beklemekten nefret ederim"dedi.

Seo Jun oluşturduğumuz gruba mesaj attı."İkiniz de didişmeyi kesin.Tıp öğrencileri geliyor.Aralarına karışın bir şekilde."dedi.Didiştigimizi nerden gördü ki bu? Etrafıma baktığımda onu goremedim.Tıp öğrencileri gözüme çarptı.En az 150 kişilerdi.Bunların arasında hayatta farkedilmezdik.Aralarına bir şekilde karıştık.

Önce bahçeden başlamaları bizim için avantaj olmuştu.Aklımda bir fikir vardı.

Arka bahçeye,yani kulübenin olduğu yere bizi götürdüklerinde planımı uygulama vakti gelmişti.Bileğimde çok parlamayan,gümüş bir zincir vardı.Tırnağım ile çengelini açtım ve yere düşmesini sağladım.Başkası da çok farketmesin diye biraz ayağımla bastım.Toprağın altına girmişti.

Yaklaşık bir saat sonra hastanenin ikinci katında MR odasını inceliyorduk.Doktorlar nasıl kullanıldığını gösteriyordu bizlere.MR odasından çıktığımızda planım başlıyordu.Birden"Dior bilekliğim yok!"diye bağırdım.Herkesin yüzü ben ve Gu Won'a döndü.Gu Won ne yapıyorsun diye arkamdan fısıldıyordu.Durması ve susması için ayağına bastım.Hemen bizimle birlikte gezen profesöre gittim."Efendim çok pahalı bilekliğim düşmüş olmalı.Ona milyarlar verdim ben.Bulman gerekiyor.Önceden gezdigimiz yerlere Gu Won ile bir göz atabilir miyim? Benim gözlerim uzağı tam olarak görmüyorda.O da benimle gelsin"dedim.Gu Won şaşkın bir şekilde bize bakıyordu.Profesor bizi eliyle gidin diye gönderdi.

Profesörler o kadar hayattan bıkmıştı ki hiç bir öğrencilerini tanımazlardı.Bunu kendi öğrencilik yıllarımdan hatırlıyordum.

Şapkamı daha da yüzüme indirdim.Etraftaki insanların beni tanımaması gerekiyordu.Gu Won hızlı adımlar ile yanıma ilişti."Daha mantıklı bir plan bulamadın mı?"dedi."Emin ol şımarık ve zenginliği ile övünen bir kız kimsenin umrunda değildir."dedim ve susması için ona dümdüz baktım.

Arka bahçeye kimseye görünmeden girdik.Kulubeye doğru yönelirken arkadan bir ses işittim."Hey siz!Ne işiniz var burda?"arkamı döndüğümde bir güvenlikçi ile karşılaştım."Aaa...Milyarlar baydığım bilekliğim düşmüş.Heryere baktık ama yok.Bir buraya da bakalım dedik de.Bulursak çıkacağız."dedim.Adam Gu Won'a baktı."O niye burada?"diye sordu Gu Won'u işaret ederek."O mu?"gözlerimi bahane edemezdim çünkü eğer gözlerimin uzağı göremediğini söylersem adam da bizle arıyabilirdi.

"O mu?O benim erkek arkadaşım.Ben nereye gidersem benimle gelir.Biraz belalı biri.Benden ayrılmıyor.O yüzden."Gu Won gözlerini bir bana bir adama sürüyordu.Ne diyorsun sen gibi bir bakışı vardı bana.

Adam"İşinizi hemen halledin ve burdan çıkın."dedi ve gitti.

Adam gittiği gibi gömdüğüm yerden bilekliği aldım ve Gu Won'a döndüm.Hemen kulübeye gittik ve kapıyı açtık.

Artık o kulübeye girmiştik.

_______________________________________________________

İyi okumalar!
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın!
Takip etmeyi unutmayın!
ig: byeongmanyagi

Strange Hospital•Fic sequel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin