4.Bölüm

7.9K 421 448
                                    

Oy vermeyi unutmayın. <3

Keyifli okumalar. 🤍

𝒮

Günlerdir görüp de sinirimi bozduğu yetmiyormuş gibi şimdi de rüyalarıma girip uyumamı engelliyordu. Kafamı yasladığım yastık gittikçe rahatsız edici bir hal alıyordu, sanki. Boğazım kurumuştu. Mutfağa gidip bir bardak şu içsem iyi olacaktı. Uzandığım yataktan kalktım ve bulunduğum odadan çıktım.

Etrafa bi' göz gezdirip karanlıkta merdivenleri indikten sonra çelik dış kapıyla göz göze geldim. Kapıya ilerleyip ellerimle kolunu yokladım. Kilitli olmamasını dileyerek kolu indirdiğimde ufak bir klik sesiyle kapı açıldı. Bu kadar kolay mıydı?

İçimdeki ses:Bu fırsatı kaçırma Asya! Arkana bile bakmadan kaç. Diyordu.

Serin rüzgar anında tenimi yokladı. Tamamen dışarı çıktım. Kapıyı da arkamdan kapattım. Tam zamanı. Kenarları çimenle çevrili yolda ilerledim. Başımı arkaya atıp gökyüzüne baktım. Derin nefesler alıp vererek biraz öyle bekledim. Ardından burdan gitmem gerektiğini hatırladım.

Bakışlarımı gökten indirip tekrar yola çevirdiğimde yolun sol tarafındaki çimenliklerde uzanan bir erkek bedeni gördüm. İrkildim, anlık bir duraksama yaşadım. Adımlarımı durdurdum. Gözlerimi kıstım. Ellerini başının altında birleştirmiş bir halde gökyüzünü izleyen o kişinin kim olduğunu çözmeye çalıştım. O kişinin Asi olduğunu anlamam pek gecikmedi ve bu tekrardan gerilmeme sebep oldu. Acaba beni görmüş müydü?

Peki o, şu an burada ne yapıyordu? Tek başına uzanıp göğü izlemesi oldukça ilginç geldi. Daha fazla burada kalıp beni fark etmesini kuvvetli bir ihtimale dönüştürmemek için ağır ağır yürümeye devam ettim.

"Bir yerlere mi gidiyorsun? "

İşittiğim tok ses ayaklarımın olduğu yerde durmasına sebep oldu. Beni nasıl fark etmişti?

Başımı ona çevirdiğimde hala gökyüzüne baktığını gördüm. Duymamış gibi yaparak bir adım daha attım.

"Sana diyorum. Katil. "

Katil kelimesi buradaki tek katil olduğum gerçeğiyle yüzüme çarptı. Yeniden ona baktığımda artık gökyüzünü seyretmiyordu, gözlerini bana dikmişti.

Ela harelerine baktım. Karanlıkta bile parlıyordu, maşallah. Kaşlarımı çattım. "Nasıl fark ettin sen beni? Çıt bile çıkarmamıştım oysa ki. "

Gülümsedi, iç çekti. Ardından, "kokun, "dedi. Gülümseyişi durağanlaştı. "Fark edilmeyecek gibi değil. "

Aniden gelen tuhaf iltifatıyla kalbim yerinden çıkacak gibi oldu. Seni bu tarz iltifatlarla kandırmasına izin verme, Asya!

İfademi değiştirmeden derin bi' nefes aldım. Hafiften boğazımı temizledim. Açıklama yapma gereği hissettim. "Hava almak istedim. O yüzden dışarı çıktım. " dedim. Sağa sola bakıp, "Ben içeri geçsem iyi olacak. " dedim.

Başını olumsuz anlamda salladı. Uzandığı yerden doğrulup oturdu. "Gelsene."

Kaşlarımı çattım. "Neden? "

"Yemicem seni merak etme. Gel otur. "

İlk dakikada ağına takılmıştım. Derince soluklandım. Aralık kalan dudaklarımı kapatıp tamamen ona döndüm. Yanına ilerleyip dediğini yaparak soluna oturdum.

yasak evHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin