Oy vermeyi unutmayın.
Keyifli okumalar. 🤍
𝒮
"Evet... "
Asi'nin dudaklarından çıkan evet kelimesini neredeyse yarım dakikadir tepkisiz bir şekilde aklımda algılamaya çalışıyordum. Beni sinirlendirmek için böyle yaptığını düşündüm. Bu yüzden onun vermemi istediği tepkiyi vermeyecektim tabi ki de.
Dudaklarımı hafif araladım. "Benim için sorun yok. " dedim karşısında durduğumuz kapının kolunu cilveli bir şekilde yavaşça tutup aşağıya indirirken. Asi'nin tek kelime etmesine izin vermeden kapıyı açıp içeri girdim. Asi de arkamdan gelip kapıyı kapattı.
Bakışlarımı etrafta gezdirdim. O an olduğum yerde dona kaldım. Ben odada iki tane yatak olmasını bekliyordum ama odada tek bir tane yatak vardı. Gözlerim büyüdü. Biraz önce Asi'nin yüzüne baka baka dediğimi geri almak istiyordum.
Hızla arkamda duran Asi'ye döndüm. Kaşlarımı çattım, "burada tek bir tane yatak var? " dedim tok bir sesle. Asi önce bana baktı ardından arkamda duran yatağa.
"Çift odası çünkü. " dedi sırıtarak. Yatağa ilerleyip kendini yatağa sırtüstü bıraktı ve ellerini başının altında birleştirdi. Nasıl bu kadar rahat olabiliyor? Aklım almıyordu.
"Çift odası mı? " diye bağırdım sinirle. Başını çevirmeden gözlerini bana değdirdi. "Biz bir çift bile değiliz. " diye dişlerimin arasından tekrar bağırdım.
"Biliyorum." dedi. Biliyorsan bu odada ikimizin ne işi var?
"O zaman ne diye bir çift odasındayız? " derken sesimi biraz daha yükselttim.
Kaşlarını çatarak, "çok bağırıyorsun. " dedi.
Kollarımı göğsümde birleştirdim. "Beni buraya neden getirdin? " diye sordum.
Derin nefes alıp verdi. "Seni o koskoca evde tek başına mı bıraksaydım? " dediğinde hırsla yatağa doğru yürüyüp işaret parmağımla onu işaret ederek, "Bak, ben seni..." diyecektim ki dengemi kaybettim ve attığım çığlıkla boylu boyunca Asi'nin üzerine düştüm. Ya da üzerine düştüğümü sandım. Çünkü çevik bir hareketle bedenine çarpmama izin vermeden vücudumu döndürüp sırtımın yatağa değmesini sağlamıştı.
Üzerimde duran Asi, avuçiçlerini başımın iki yanından yastığa yasladı. Altın gibi parlayan bakışları gözlerimle buluştu. Burunlarımızın ucu neredeyse birbirine değecekti.
"Bu kadar hızlı olduğunu bilmiyordum. " diye mırıldandığına dudaklarından yayılan ılık nefes suratımda gezindi.
Kaşlarımı çattım. "Ne hızlısı be? " derken sesimin titremesine engel olamadım. Gözlerimi kapatmamak için kendimi zor tuttum. Yutkundum. "Ayrıca gördüğün gibi ayağım takıldı. " dedim.
"Hı-hım." diye onayladı beni. Ancak üzerimden doğrulmadı. "Evet, seni dinliyorum. Ben seni... "
Daha fazla dayanamadım ve gözlerimi kapatıp açtım. "Üzerimden kalkar mısın? " diye sordum.
"Bence böyle gayet iyiyiz. "dedi ses tonu oldukça alçak seviyedeydi. "En son ne söylüyordun? Devam et, Ezgi. "
Soluğuma karışan kokusu beni baştan çıkarıyordu, sanki. "Adım Ezgi değil, Asya. " diye düzelttim onu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yasak ev
Teen FictionPolislerden kaçarken kendini ormanda bulan genç kız, yaralandığı için daha fazla koşamayacağını anladığından ormanın içinde karşısına çıkan ilk eve girip evin sahibinden yardım almayı düşünür. Fakat hiçbir şey istediği gibi ilerlemez...