7|

38 3 11
                                    

...

Sarayın bahçesinde oturuyordum ama aklım hala Afrodit'in, Dafni ile olan konuşmasındaydı.

Bu gece carlosu kandırarak yatağına girmeyi planlıyordu. Acaba nasıl yapacaktı? Tanrı bilir ne tür bir şeytanlık yapacaktı.

Carlos yatmıştı, normalde birlikte uyumuştuk ama sonradan ben kalkmıştım. Dafni planı uygularken onu basmak istiyordum.

Beni savaşarak yıkamazlardı, bunu onlarda biliyordu. İşte tamda bu yüzden Carlos'un üzerinden oynuyorlardı. Afrodit daha ne kadar ileri gidecekti merak ediyordum doğrusu.

Güçlü bir kadındı ama benim yanımda onun gücü hiç bir şey ifade etmiyordu. Kurnazca hareket ediyor, tüm piyonlarını düşünerek onatıyordu. Zekiydi kabul, ama beni küçümsüyordu. Düşmanını küçümsersen, kaybeden sen olursun. Bunu bilmeden hareket etmesi tamamiyle onun aptallığıydı.

Düşünmeyi bırakarak ayağı kalktım. Saraya girerek ilerlemeye başladım. Bizim odanın önüne geldiğimde Dafni'nin sesini duydum.

"Ben seni her zaman sevdim, hemde çok sevdim. Sen ise o kadını seçtin. Beni değil o kadını. Ne kusurum vardı ki benim? Ondan ne eksiğim vardı?"

Carlos'un nefesi düzensizdi, büyük bir ihtimalle bedenini kısa süreli felç etmişlerdi.

Biraz oyun oynamaktan zarar gelmezdi. Carlos çok kırılacaktı ama mecburdum. Derin bir nefes alarak, içeri girdim.

Gözlerimi şokla açarak, elimi ağzıma götürdüm ve ufak bir çığlık attım.

Carlos yatakta çıplak bir şekilde sırt üstü yatıyordu. Dafni ise yine aynı çıplaklıkla onun üzerine uzanmıştı.

"Carlos.. Se-sen bunu bana nasıl yapabilirsin?" Diye konuştum ağlamaklı bir sesle.

Carlos'un gözleri bendeydi. Yapmadım dercesine bakıyordu bana.

Gözlerimi öfkeyle Dafniye çevirdim hızla ona ilerleyerek saçlarından tuttuğum gibi yere fırlattım.

"İlla Noria gel beni öldür diyorsun yani, eh banada senin bu güzel isteğini yerine getirmek düşer." Diyerek zorla önümde diz çöktürdüm.

"Ben senin emir kulun değilim Noria, sana hiç bir zaman itaat etmeyeceğim." Bu sözlerine sadece sırıtmakla yetindim.

"İtaatsizliğin kuralını ben koymadım, ama ben uygularım. Bunu da o kalın kafana sok." Diye fısıldayarak yüzüne sert bir tekme attım.

Carlos'a bakmadan sinirle kapıya ilerleyerek dışarı çıktım.

Dağı taşı sikti gözü Carlos'a dikti gerizekalı. Yok, bana o yılanı öldürmeden rahat nefes almak yok.

Sert adımlarla bahçeye çıktım. Hızla dış kapıya ilerledim.

"Kapıyı açın!" Asker kafasını korkuyla iki yana salladı.

"Açamayız lunam. Lord Carlos'un emri var." Demesiyle üzerine yürüdüm.

"Başlatma lorduna da, Carlosuna da. Aç lan kapıyı!" Diye kükrememle kapıyı açarak geri çekildi.

Zıplayarak havada kurda dönüştüm ardından hızla koşmaya başladım. Herşey üst üste geliyordu ve ben bu olaylardan oldukça sıkılmıştım. Bir çözüm bulmam gerekiyordu.

Önceliğim şuan Dafniydi, Onu kendi kazdığı kuyuda boğacaktım. Carlos'a kötü davranmam, hatta kalbini kırmam gerekiyordu.

Koşarken ilerideki uçurum çarptı gözüme. Hızlanarak ucunda durdum, insan formuna girerek kaya'ya oturdum.

CANAVARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin