9. BÖLÜM

69 9 102
                                    

-2 gün sonra

İki gündür Arel benimle çok muhatap olmadı. Atakan Bey'i kurtarmaya çalıştığım için kırılmıştı. Ya da bilmiyorum. Artık ne hissedip düşündüyse sadece temel şeyleri konuşuyordu o kadar.

Akşam yemeğine pide söylemiştik. Ayberk, hepimizden onay alıp sipariş etmişti. Sofraya oturunca hepimiz kutularımızı açtık. Bugün akşam yemeğinde Miray da vardı. Miray ile yavaş yavaş iyi anlaşmaya başlamıştık. Onunla herhangi bir sorunum yoktu zaten o yüzden ayak uyduruyordum.

Buğra, kıymalı, Ayberk ve Miray yumurtalı, ben ve Arel de kıymalı pide söylemiştik. Ben ve Arel dışında diğer üçü kola içerken biz ikimiz ayran içiyorduk. Arel ile uyumlu olmamız beni hafif şaşırtmıştı.

Pidemden bir dilim aldığımda önümdeki tabağa Arel kendi pidesinin uç kısımlarını koydu. Ağzımda pideyle ona döndüm şaşkınlıkla.

Ayberk," Bana verseydin ya oğlum!" diye yükseldi.

Arel, çok sakin bir şekilde "Uç kısmını seviyor." deyince sevinçten çığlık atasım geldi yemin ederim!

Dostum hiç kızma bana! Tamam kızıyorum, üzülüyorum ama bir yerde de beni mutlu ettiğini kabul etmeliyiz bence..

Pidenin orta kısmına göre uç kısımlarını daha çok sevdiğimi bile hatırlıyordu demek. Etkileyici.

Yemeklerimizi yedikten Ayberk'in ısrarları üzerine televizyonu açarak karaoke gecesi yapmaya başladık.

Zaten Ayberk olmasa kös kös otururduk biz! Gülme!

Buğra, Miray ve Arel üçlüsü cenazedelermiş gibi oturuyorlardı. Tövbe estağfurullah! Ayberk, Hande Yener yerine bugün Bengü'den söyleyecekmiş. Eminim ki gece yarısına doğru söyleyecekti.

Eline mikrofonu alıp söylemeye başladı. Bende onunla birlikte ayaktaydım.

Bengü- Kuzum

"Yaralı bir kuş konmuş kapıma
Kolu kanadı kırılmış, üşümüş biraz
Eriyor kalbim inadına
Bir de naz, bir de naz
Nasıl tatlı utanmaz"

Gözüne de güneş gözlüğünü takmış gerçekten eğleniyordu. Ah bu çocuk var ya!:)

"Ah, kuzum kıyamam ben sana
Ah, huysuzum, gel biraz sarıl bana
Aşk biliyor sevenin adresini
Gel benden yak ateşini, bana bırak gerisini"

Ayberk'in sesi de oldukça güzeldi. Ona ayak uyduruyordum. Beni etrafımda döndürüp durduğu için kendimi hem rezil olmuşum gibi hissediyordum hem de başım dönmüştü.

Şu bize bayık gözlerle izleyen üç kişinin üzerine atlayıp saçlarını çekmek istiyordum. Biraz enerji yahu!

"Senin o gelmelerini, gitmelerini
Ölmelerini, bitmelerini
Öpmelerini, küsmelerini
Severim, severim"

Şarkısına eşlik etmeye başladım. Deli gibi eğleniyorduk.

"Senin o gelmelerini, gitmelerini
Ölmelerini, bitmelerini
Bal damlayan dillerini
Yerim, yerim
Yerim, yerim"

Şarkı bittiğinde Ayberk hangi şarkıyı söylemek istediğini sordu. Ayberk, Bengü'den söylemişti. Bende listeye bakarken gözüme Bengü'nün bir şarkısı çarptı. Sözlerini hatırlayınca Arel geldi aklıma. Ayberk'e söylemeden üzerine dokundum şarkının.

Bengü-Sahici

"Doğdu içime ayrılacağın
Selamını aldım yalnızlığın
Bak da gözüme söyle yüzüme
Yakıştı mı bu haksızlığın?
Kırsam, döksem ne işe yarıyor?"

BENİM DENİZİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin