3.Bölüm-Sapıklar

440 24 20
                                    

Geceden:
Sonunda tüm derslerim bitmişti. Nil teyzesine gideceği için yalnız gidecektim. Çantamı topladım ve okuldan çıktım. Kulaklıklarımı kulağıma taktım ve yürümeye başladım. Fakat takip edildiğimi hissediyordum.

Dönüp arkama baktım ve 2 erkeğin peşimde olduğunu gördüm. Adımlarımı hızlandırdım ve ara sokağa girdim. Girmez olaydım. Gitmeye yer kalmamıştı. Köşeye sıkışmıştım. Allah kahretsin! Napacaktım ben şimdi. Erkekler bana sırıtarak yaklaşıyordu. Bir tanesi:
"Noldu güzelim, kaçacak yerin kalmadı mı? Kıyamam ya, nasıl da korkmuş."
"Hadi güzelim, bize geçe-" derken, lafını bitiremeden iki tane adam ikisinide aldı. Bana bakmadan:
"Siz gidebilirsiniz yen- hanım efendim" dediler ve gittiler. Ben ise hala şok olmuş şekilde arkalarından bakıyordum. Paytakt adımlarla olsada eve varmıştlm. Hala şoktaydım. Allah o adamlardan razı olsun. Banyoya girip sıcak bir duş aldım. Banyodan çıktıktan sonra yemek yedim ve ders çalışmaya başladım.....

3 saat sonra:
Akşam olmuştu. Yemeğimi yiyip, mutfağı topladıktan sonra kendime çay aldım ve salona gittim. Televizyonda Tom Ve Jerry gidiyordu. Çocukluktan beri çok seviyorum bu çizgi filmi. Bittikten sonra odama çıktım ve yatağa girdim. Sonra bu günkü konuşmanı hatırladım.

Acaba birden bire nasıl olduda fikirleri değişti? Ama eğer giymezsek notlarımız etkilenecekmiş. Tabiki notlarımım etkilenmesini istemediğim için kurallara uyacaktım. Düşüne düşüne uykuya dalmıştım....

Sabah gözlerimi alarmın sesiyle açmadım. Kendim uyanmıştım. OHA! BU BİR MUCİZE! Çok fazla oyalanmayıp banyoya girip çıktım ve kombin yaptım.

 OHA! BU BİR MUCİZE! Çok fazla oyalanmayıp banyoya girip çıktım ve kombin yaptım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Çanta yok)
Giyindim ve odadan çıktım. Aşağı inip kendime sandiviç hazırladım ve yanına çay koydum. Kahvaltımı bitirdikten sonra çıktım. Vaktim olduğu için otobüsle değil, yürüyerek gitmeye karar verdim.

Okula varınca kantine gittim. Ve yine ne gördüm dersiniz? Evet Nil'i! Fakat bu defa karamla değil, Karanla aşk yaşıyordu. Ne! Bir dakika! Karan ne alaka? Bunlar bir birinden nefret ederdi ama?

Daha fazla düşünmeden yanlarına gittim.

"Pardon! Siz ne alaka! Zıt kutuplar bir birini çeker meselinimi uyguluyorsunuz şu an?"
Beni gören Nil:
"Sakin ol, Gece kaptan. Sadece konuşuyoruz."
"Evet, bacım baş bi şey anlamayasın inşAllah"
Diyen Karana gülmek istedim. İstanbuldan olmadığı için başka şehrin diliyle konuşuyordu. Ama sevimli çıkıyordu yalan yok.

"Yok Karan gardaş, anlamadım yanlış falan. Hiç merak etmeyesin" diyip taklit etdim.
"Tamam o zaman, siz konuşun ben sınıftayım." Diyip sınıfa çıktım. İlk ders matematikti. 10 dakika sonra zil çaldı ve hoca geldi. Nil de koştur koştur sınıfa girdi ve hocanı görmeden:
"Good morning hocam. Sorry late kaldım"(geç kaldım)

Tüm sınıf gülerken Nil ilk önce bakış attı sonraya kafasını hocaya döndürdü "Ay, hocam, kusura bakmayın ya. Günleri karıştırdım. İngilizce sandım."
Hoca ise:" Geç Nil geç, alıştık artık senin bu hallerine"
Nil sırıtıp yanıma geldi. Hiç bir şey demedim.
"Ah, hadi ama Gece! Bana trip atıyor olamazsın!"
Elimde kalem oynatmaya devam ettim.
"Konuşmayacakmısın Gece? Ehh, öyleyse bende sana hiç anlatmayayım. Meşgul etmeyeyim seni!"
"Bana bak, seni öyle bir döverimki aklın şaşar. Niye bana demiyorsun yaa? Biz arkadaş değilmiyiz? Yoksa değilizde benmi bilmiyorum?"
"Yok ya, tövbe de! Sen benim her şeyimsin. Sadece daha aramızda hiç bir şey yoktu diye söylemek istemedim."

"Nilciğim, sen ondan nefret edersin yaa, seni giydiğin kıyafetle erkek sandığı için, senin kafandan aşşağı pekmez boşalttığı için. Hatta sana şükran diyince sen sandınki senin adını dedi ve onun suratına tükürmüştün. Unuttunmu?
Şu an bana ağzı açık garip bir ifadeyle bakıyordu.
"Ben bunları taş devrindemi yaşamışım arkadaş? Benim hafızamda çıt yok, bir de seninkine bak. Ben bunları nasıl unuttum?"
"Arkadaşlar bu günler içindir canı-" lafımı bitiremeden Nil yine "kaplumbağa deden" demişti ve kahkaha atmaya başlamıştı. Yine ve yine Damlaya.

Her kes gülerken, Damla Nile kötü kötü bakıyordu. Hoca Nile" Nil, arkadaşınla dalga geçme. Madem eğleniyorsun, hadi tahtaya çıkta, marifetini görelim." dedi ve Nile tahtayı gösterdi. Bu sefer gülme sırası Damladaydı. Nil fısıldayarak "hay senin ebeni ..." demişti. Tahtaya çıktı ve tahtayla bakışmaya başladı. Hoca: "arkadaşlar, yanında kırmızı mum olan varmı?"
Gülcan "Ne için istediniz hocam?"
"Nil tahtayla bakışmaya doyamadıda, ortamı daha romantik hale getirmek için istedim."

Yine her kes gülüyordu. Nil oflayarak: "Ama hocam ya bu nasıl soru. Yani otomobilin köye kadar tükettiği benzinin, Ekremin kaç aylık maaşı olduğunu hesaplamak bana ne verecek acaba?"
"Çok konuşuyorsun Nil"
"Hocam, ben zaten sizi hep sevmişimdir, ben yerime geçeyim bakın Valla söz konuşmayacam."
"Bu defalık öyle olsun bakalım, bir daha olmasın, affetmem!"
"Tabiki, hocaların en güzeli."

Nil yerine geçmiştiki kapı çaldı ve içeri inanmayacaksınız ama Karan girdi.
"Gününüz hayırlu olsun hocam, ben artık bu sınıfta okuyucum."
"Aaa, niye Karancum?"
"Değişukluk olsen istedum hocam, o yüzden, yani başka bir maqsadim yoktur"
"Tamam o zaman istediğin yere geç bakalım."
Gele gele gelip Nilin arkasına oturdu. Hatta gelirken Nile göz kırptı. Bir bu eksikti! Takmayıp dersi dinlemeye başladım.....

MAFYANIN KÜÇÜK AŞKI (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin