MAFYANIN KÜÇÜK AŞKI (ARA VERİLDİ)

14.Bölüm-Eren Efe

Merhaba, yeni bölüm erken geldi. 1000 okumaya hızla yaklaşıyoruz. Destek olanlar için çok teşekkürr ederim. İyi okumalar🖤💜❤

Zil çaldıktan sonra sınıfa girdik. Hemen gidip yerime oturdum. Sıramı bile özlemişim gerçekten.
Hocada geldikten sonra başladık.

Biraz geçtikten sonra kapı çaldı.
İçeri müdür yardımcısıyla bir çocuk girmişti. Siyah saçları, kahverengi gözleri ile oldukça şık ve yakışıklıydı. Fakat Kaya daha
yakışıklıydı.

Leyla hoca konuşmaya başladı:
"Çocuklar, bu Eren. Antalyadan yeni geldi. Sizin sınıf arkadaşınız olacak. Ona okulu gezdirin, ve kuralları öğretin. İyi dersler hocam."

"Sizede hocam." dedikten sonra hoca Erene döndü, "hoş geldin çocuğum. Boş bir yere geç otur."
"Hoş bulduk hocam. Tamam," dedi ve yürümeye başladı. Geldiinden beri gözü bendeydi.
Kaya bunu öğrense, hiç iyi olmayacak.

"Görüyormusun Nil, nasılda bakıyor-"
Demeden haraketlilik hissettim.
Kafamı çevirdiğimde Eren'i gördüm.
"Benim yanımda Nil oturuyord-"
"Burdayım kanka, tam arkanda!"
"Beni sattınmı?"
"Ne alakası var?"
"Tamam, anladım ben! Sen ve sevgilim savaşında, sevgilim sana bin basar demek istiyorsun sen!"
"Hay, ne alakası var Gece!?"

"Adın Gecemi?"
Bir anda Eren sorunca yüzüne baka kaldım.
"Evet, Gece Yıldırım. Sen?"
"Eren Efe. Memnun oldum. Bir defa bir isim duymuştum. Gece Yıldıraz, soyadlarınız benziyor."

Paniklemiştim. Nasıl bile bilirdi?
Hiç kimse bilmiyordu! Bunda bir iş var! Neyse.
"Ola bilir, Gece adı bir tek bende yok sonuçta."
Gülümseyip, "haklısın" dedi.
Daha sonra derse döndük.........

KAYA'DAN DEVAM:
Şirkette çalışıyordum. Telefonum çalmaya başlayınca ekrama baktım. Rıfkı arıyordu. Hemen açtım. Zaten sevgilimi o üniversitye göndermek istemiyordum. Fakat onu kıtmak isteçediğim için gitmesine izin verdim. Tek yanlışında alacaktım onu.

"Efendim Rıfkı?"
"Abi!"
"Ne oldu Rıfkı?"
"Abi, yengenin sınıfına yeni bir öğrenci geldi"
"Eee, ne var bunda?"
"Abi ama çocuk erkek,"
"Olsun yaa, Gece konuşmaz onla."

"Abi yengenin yanına oturdu!"
"Nasıl ya! Onun yanında Nil oturmuyordumu?"
"Abi, Nil hanım Karan diye bir çocuğun yanına, yengenin arkasına geçmiş."
"Vay seni şerefsiz!"

"Abi, yenge konuşmak için zorlamıyor, ama bu çocuk hiç susmuyor. Motor takmışlar sanki"
"Demek öyle! Söyle o müdüre, söylesin o sınıf hocasına, söylesin Nil'e yerine geçsin! Nilde yeni gelen çocuk bozuntusuna arkaya geçmesini söylesin! Benden de selam söyleyin!"
"Abi, tamam!"

"Dur bur saniye! Adı neymiş bu çocuğun?"
"Abi, şeydi ımmm, heh Eren Efe!"
"Tamam, kapat. Dediklerimi yapmayı unutmayın."
"Abi, emredersin!"
Telefonu kapattıktan sonra Güney diye bir arkadaşımı aradım. İlk çalışta açtı.
"Merhaba abi, nasılsın?"
"İyiyim koçum, sen nasılsın?"
"Bende iyiyim abi, sağ olasın."
"Senden bir şey isteyecektim ben"
"Buyur abi."
"Sana, bir isim versem, onu araştıra bilirmisin?"
"Bir tanede foto olmasa neden olmasın?"
"Tamam Güney, atıyorum şimdi!"
"Peki abi."

Güneyi kapatıp Rıfkıya mesaj attım:
Ben:
Çocuğun bir tane fotoğrafını çek ve bana at Rıfkı.

Rıfkı:
Abi, tamam!

Rıfkı:
Foto

Hemen fotonu Güneye attım. 10 dakika sonra kapı çaldı ve içeri Güney girdi.
"Bilgileri getimiştim abi"
"Eyvallah kardeşim"
"Ne demek" dedi ve çıktı.