Keyifli okumalar dilerim.
Efnan'dan
"Zehir koymam için zehire ihtiyacım var ve ben geldiğimden beri bir kez bile kapıdan dışarıya adım atmadım ama eğer inanmıyorsan ilk ben içebilirim." Dediğimde bana baktı. Gerçekleri tartıyordu içinde "Haklısın o zaman içebilirim" dedi ve elimdeki kupayı alıp içti. Bana güvenmişti başta olan tereddütü sıfıra düşmüş ve içmişti "Teşekkür ederim" dediğinde mutlulukla gülümsedim. "Rica ederim" dediğimde konuşmadı konuşmadım. Travması vardı konuşmuyordu biri sanki onun konuşma yetkisini almıştı. Çok gerekmedikçe bakmıyor ve konuşmuyordu. Uzun süren sessizliği ben bozdum.
"Şey... Nasılsın?" Dedim sadece korkuyordum ve ben korkarken konuşamazdım. Titrememek için zor duruyordum "iyiyim sen" dedi "iyiyim" dediğimde yine sessizliğe gömüldük.
Bu sefer konuşan taraf Alperen olmuştu. "Neden geldin sadece bunun için değil dimi?" Dedi eliyle kupayı gösterirken. "Şey... Ben" dedim lafı ağzımda geveleyip durdum. "İlk önce bir sakin ol sana zarar vermem ben korkma." Dediğinde başımı öne eğdim korktuğumu anlamıştı. Ve konuşmaya devam etti. "Bana bak efnan" dediğinde kafamı yavaşça kaldırıp ona baktım. "Neden benden korkuyorsun?" Dediğinde biraz düşündüm. "İlk geldigimden beri ilk defa benle konuşuyorsun gerildim sadece korkmadım" dedim ona bir cevabım yoktu ne diyecektim ki zaten o evde gece gündüz şiddet görürken tecavüze uğrarken ne diyecektim.
"Hadi anlat bana ne yaşadın o evde neden bu kadar çok korkuyorsun benden kime benzetiyorsun beni?" Dediğinde kala kaldım. Kimseye benzetmemiştim ki ben onu ne biliyordu benim hakkımda. "Kimseye benzetiyorum ve ben anlattım o evde ne yaşadığımı ve ben korkmuyorum" dedim bir hışımla. "Sakin ol bana yalan söyleme efnan dün abimle konuşmanızı duydum." Dediğinde kal geldi resmen ne duymuştu ne kadarını duymuştu. "Bir soru soracam sana ve bana doğruyu söyle efnan tek bir soru." Dediğinde başımı salladım.
"Sen o evde.... Şiddet mi gördün?" Dedi zorlukla sesini yumuşak tutmaya çalışıyordu. Cevap vermedim başımı eydim. Sustu sadece sustu.
Sarılmak istedim Alperene sarılıp ağlamak istedim. Hüngür hüngür ağlamak her şeyi anlatmak istedim yoruldum demek istedim...
Sadece başımı eğmiş göz yaşlarım akıyordu. "Ne zamandır?" Dedi zorlukla. Ne dicektim ben kaç yaşındaydım ki... "S-sekiz y-yaşım-da" dedim kekeleyerek. Azından şaşkınlık nidaları çıktı.
"Tamam bana bak efnan" dediğinde kafamı kaldırdım gözlerine baktım "ne yapmak istersen burda yapabilirsin istersen bağırarak ağla ister hiç konuşma kimse duymaz buradaki sesleri ben burdayım efnan istediğini yapabilirsin." Dediğinde gözümden bir yaş daha aktı. "gerçekten mi?" Dedim ihtiyacım vardı.
Bağırmaya birine sarılmaya herşeyi anlatmaya çok ihtiyacım vardı.
"Gerçekten efnan bu odada olan hiç birşey dışarıda duyulmaz görülmez istediğini yapabilirsin. Korkma burda efnan burda kimse sana zarar vermez kimse sana vurmaz." Dediğinde "sarılabilir miyim?" Dediğimde kollarını açtı hızla sarılıp ağlamaya başladım.
Alperen ise saçımı okşayıp öpüyordu. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum benim ağlamam iç çekişlere dönmüştü. "Anlatmak istermisin efnan?" Dediğinde başımı hayır anlamında salladım. "peki bana yaralarını gösterir misin abime izin verdiğin gibi banada izin verir misin yaralarını sarmam için?" Dediğinde durdum ona baktım.
"Görmek istediğine emin misin?" Diye sordum ve devam ettim. "Gördüklerin mideni bulandırabilir." Dediğimde bana baktı. "Eminim efnan ve emin ol midemi bulandırmaz." Dedi bende başımı salladım ve arkamı döndüm kafamı tekrar Alperene çevirdim yüzüne baktım. Emin misin dercesine oda başını sallayıp onayladı. Tekrar önüme döndüm ve hafifçe sırtımı açtım beş saniye sonra geri kapatıp arkamı döndüm. Alperen gördüğü şeyleri idrak etmeye çalışıyordu. Başımı önüme eğip bekledim ne diyebilirdim ki.
"Bu... Bunlar" dedi ama devam etmedi edemedi. Bir süre sonra soruları sıraladı peşpeşe "bunlar ne zaman oldu? kim yaptı? Neden yaptı?" Dediğinde ona baktım göz yaşları akıyordu.
Ne demem gerekiyordu ki sırf bebek istedim diye dövdüler mi diyeyim yoksa pencereden baktım diye mi hangi birini diyeyim ki. Sırf eve geç geldim diye dövüp işkence görmem mi yoksa abimin bana tecavüz etmesi mi? Hangisini söyleyeyim.
"Ben..." Dedim ve durdum ne anlatacaktım ki. "Özür dilerim" dedi gözünden bir damla daha yaş akarken "daha önce gelmediğim için özür dilerim seni kurtaramadığım için çok özür dilerim" dediğinde tekrar ona sarıldım.
"Senin suçun değildi kimse bilmiyordu. Anlatamam üzgünüm ama anlatamam zarar verirler size yapamam" fatih dediğini yapardı. Kimse durduramazdı onu. Tanıyordum onu.
"Kimse birşey yapamaz efnan biz koruruz kimse dokunamaz." Desede başımı hayır anlamında salladım. "Peki sen... Sen ne yaşadın da bu kadar soğuk bakıyor gözlerin?" Dediğimde duraksadı.
Bir süre sonra anlatmaya başladı. "Sen ilk doğduğunda çok sevinmiştik sonra eve geldiniz o kadar tatlıydı ki yağmur koyduk adını çok güzeldi su gibiydi. Sonra yıllar geçti Yiğit Efe doğdu değişti sanki bir bana iyi davranırdı. Bana yakındı. Sonra bir gün arkadaşlarıma gittik oda geldi benle orda oldu ne olduysa iftira attı arkadaşıma ona da gidip benim hakkımda iftiralar atmış o gün çok büyük bir kavga çıktı hem arkadaşlarımla aram bozuldu hemde iftiraya maruz kaldım. Sonrada bir daha kimseyle konuşmadım güvenmedim. Ve şimdi sen geldin benden korksan da geldin bana adım attın. Başta evet senide o kıza benzettim ama sana yansıtmamak için elimden geleni yaptım kimseye önyargılı yaklaşmam. Biz böyle büyüdük 'kimse kimseyle bir değildi' der annem. Sana yansıtmamak için çıktım evden ve gözlemledim ilk geldiğinden beri ilk abimle karşılaştığınızdan beri birşey sakladığını anladım. Sonra dün akşam gelecektin yanına geldim de..." Dediğinde ona baktım gelmiş miydi peki neden girmedi odaya?
"Abim vardı yanında konuştuklarınızı duydum yaralarından bahsetti. Ne yaşadın efnan he ne yaşattılar sana be güzelim. Neden bu kadar yaralısın?"
Sustum sadece sustum ne anlatacaktım ki nasıl anlatacaktım inanır mıydı anlattıklarıma?
"Şimdi olmaz kendim bile kabul edemiyorken sana, size anlatamam zaman ver bana lütfen" dediğimde başını salladı. "Peki güzelim nasıl istersen." Dediğinde ona baktım. "Ben gideyim o zaman iyi geceler" dedim ve kapıya yöneldim. "Efnan" Alperen'in sesiyle ona döndüm. " Şey... Benimle uyur musun?" Dediğinde ona baktım. Yanına yaklaştım "olur" dedim ve kenara kaydı bende yanına yattım. "İyi uykular güzelim" dediğinde " iyi geceler abi" dedim ve gözlerimi kapattım. Abi dediğimde bedeni anlık kasılmış sonra rahatlamıştı.
Bu aile bana iyi geliyordu. İlk geldigim günden beri mutluydum canım yanmıyordu kimse bana elini kaldırmıyor yada beni azarlamıyordu. Mutluydum hayatım boyunca belki ilk defa bu kadar mutlu ve huzurluydum.
Alışmıştım onlara. Onlarda bana alışmıştım. Ama bir sorun vardı ben hastaydım ve bu hastalığın bir tedavisi yoktu anlık bir şoka girmem beni öldürebilecek boyuttaydı kendime ne kadar dikkat etsemde o aile yüzünden hastalığım sınıra yaklaşmış ve çok az bir zamanım kalmıştı bu aileden nasıl ayrılacaktım ki?Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFNAN
ChickLit15 yaşında bir kız bir o kadar cesur bir o kadar korkak bir kız... Bu kız tüm zorluklara rağmen hiç yıkılmayan kız bir anda tüm hayatı altüst olursa? peki bu kız herşeye dayanamazsa? gelin hep beraber izleyelim kızımızın hayatını...