Keyifli okumalar dilerim
Yağız dan
Efnanla konuştuktan sonra odama geçtim. Yatağa oturup düşünmeye başladım.
Efnan doğasıya kadar her şey çok güzeldi sonra yağmurla karıştı yağmur yiğit efe doğasıya kadar çok iyiydi sonra kıskandı herşeyi kıskanmaya başladı şımardı. Yalanlar iftiralar herkesi birbirine düşüren bir kıza dönüştü. Taki hastane arayıp çocukların karışma ihtimali var dediklerinde inanmadık. Konduramadık. Bunca yıl nasıl fark edilmezdi. Herşeyi ayarlayıp bir haftalığına İzmir'e gittik bense stajımı Banu hocanın yanımda devam ettim. Bu sırada geldi efnan hayatıma. Onu ilk gördüğümde baygın yüzü gözü kan içindeydi.
O kadar kırılgan duruyordu ki kimse kıyamazdı ama ailesinden şiddet görüyordu çok kötü hissetmiştim daha tanımıyordum onu içimden bir yerlerde bişiler olmuştu. Sonra kendime geldi. Banu hoca odadan çıkınca konuştuk biraz numaramı verdim. Şikayet edelim dedim ama istemedi dediklerinden sonra bende zorlamadım. Sonra gitti. Bir kaç gün sonra tekrar hastaneye geldi hastaydı SCLS hastasıydı hastalığı duymuştum. Kapiler kaçış sendromu...
Ama hiç araştırmamıştım. O günden sonra gece gündüz her fırsatta hastalığı araştırdım. Tedavisi yoktu. Ve efnan sınırdaydı bir atak sadece bir atak onun ölümüne sebep olurdu.
Gitmeme son bir gün kalmıştı. İki gündür efnan'dan haber alamıyordum. Araştırma yaparken efnan'dan mesaj geldi yardım istiyordu korkuyla çıktım evden.
İki gündür haber alamadığım kız benden yardım istiyordu. Hızla attığı konuma geldim kapıyı tam çalacakken kapı açıldı.Efnan... Yüzü gözü kan içinde ve kucağıma bayıldı. Hızla kucağıma alıp hastaneye götürdüm. Banu hocaya haber verdim gelip kontrolleri yapıp odasına geçti. Bir süre sonra efnan uyandı. Gülümsemişti bana o kadar güzel gülüyordu ki bir yandan hep onunla kalmak istiyordum ama bu gün sondu...
Ve ona söyledim gideceğimi üzülmüştü gözlerinde görmüştüm onu vedalaşıp odadan çıktı Banu hocanın yanına gideceğim deyip gitmişti. Bende eve gectim annemin yanına gittim "oğlum" dediğinde yanına gittim. "annem neden üzgünsün noldu" dediğimde. "Korkuyorum oğlum kız çok masum duruyor bence masum da ama Alperen ne diyecek nasıl davranacak bilemiyorum. Peki yiğit efe nasıl karşılayacaklar ya kırarlarsa kızımı. Ya istemezse bizle yaşamak ne yapacağım ben" dedi ağlarken. "Korkma anneciğim ben yanındayım ben konuşurum onlarla sen merak etme siz kardeşimi alıp geçin Mersin'e bende buradaki son işleri halledip gelicem yarın akşam yemekte tanışırım kardeşimle" dedim gülümseyerek annemin alnını öptüm. İyi geceler dileyip odama geçtim.
Düşündüm çok düşündüm nasıl bir kız diye çok düşündüm nasıl bir tepki verecegim bilmiyordum. Düşüncelerim arasında uyuyakaldım. Sabah kalktığımda annem kahvaltıyı hazırlamıştı. Yağmurla vedalaşıp evden çıktım yağmurla aramiz yiğit doğduğundan beri hiç iyi olmamıştı.
Ama kardeşimdi sonuçta. Evden çıkıp hastaneye gittim Alpereni arayıp ona önyargılı yaklaşmamasını söylemiştim. Sakin kalmasını istemistim. O da beni onaylamıştı. Telefonu kapatıp son kalan işlerimi halledip yola çıktım akşam yemeğine anca yetişmiştim. Sofraya oturduktan sonra bir ses duydum.
Onun sesiydi. Bücürün sesiydi. Efnanın sesiydi bu ama nasıl? Sesin geldiği tarafa döndüğümde oydu buradaydı. Aklıma dolan anlarla kalbim sıkıştı.
Efnan benim kardeşimdi ve efnan şiddet görmüştü benim canımın canını yakmışlardı. Ben yağmura bile bir kere el kaldırmamıştım ama onlar benim kardeşime neler yapmışlardı.
Yemekte konuşmuş sonra salona geçmiştik. Herkes odalarına dağılınca ben efnanin odasına gittim. Biraz konuştuktan sonra beraber uyuduk.
Rahatlamıştım kardeşimin efnan olması içimi rahatlamıştı. Hem o bir daha şiddet görmeyecek hemde kardeşim konusunda endişe duymayacaktım.
Ama bir sorun vardı.
Efnan ölüyordu...
Onun yaşaması için bir tedavi yolu arıyordum ama yoktu sebebi bilinmeyen bir hastalığın tedavisi yoktur. Onun atak geçirmesini önlemem gerekiyordu.
Bugün herşey çok güzel geçmişti. Alperenle araları iyiydi beraber uyumuşlardı. Bugün piknikte çok mutluydu sonra lunaparkta ilk defa görmüştü ve İlk defa gelmişti. Elinden tutup sürükledim o kadar çok eğlenmiştik ki belkide ilk defa bu kadar çok gülmüş bu kadar çok eğlenmiştim.
Eve geldiğimizde herkes odalarına dağıldı üzerimi değiştirip Efnanın yanına gittim yaralarına pansuman yaptım o ise hayatını anlattı.
Benim küçük kardeşim tecavüze uğramıştı.
Benim küçük kardeşim şiddet görmüştü.
Benim küçük kardeşim çocuk olamamıştı.
Benim küçük kardeşim kendini korumak zorunda kalmıştı.
O küçücük bedeniyle hayata karşı savaşmış ve başarmıştı. Benim tek damla göz yaşına kıyamayacağım kardeşime efnanıma kıymışlardı.
Ve ben hiç birinde engel olamamıştım.
O kadar ağırdı ki yaşadıkları taş olsa çatlardı. Ama benim küçüğüm o kadar güçlüydü ki yenilmedi.
Şimdi sıra bizde onu herşeyden koruyacaktım kendi gölgesinden bile.
Araştırmama kaldığım yerden devam ettim. Ama gene hiç bir şey bulamıyordum hastanelerdeki tüm ilgili alanları talan etmiştim ama gene hiç bir şey yoktu elimizde.
Saatlerin sonunda uykuya bıraktım kendimi...
Sabah gözlerimi efnanin sesiyle açtım. "Günaydın bücür" dediğimde oda gülümseyerek "günaydın dev hadi kahvaltıya" dediğinde yataktan kalkıp Efnanı öptüm "tamam efolim sen in ben hazırlanıp gekiyorum." Dediğimde gülümseyip odadan çıktı.
Banyoya gidip hazırlandım. Aşağıya indiğimde herkes sofradaydı. Herkese günaydın deyip yerime oturdum.
Sakin geçmişti kahvaltı. İşe gitmek için evden ayrıldım. Tüm profesörlerle konuşmuştum hastalığın ilgilendiği tüm alanlarla ama yoktu bulamıyordu kimse bir şey bulmam gerekiyordu kardeşim için onu yaşatmak için elimden gelen herşeyi yapacaktım. O ölmeyecek ve beraber uzun yıllar geçirecektik.
Günün sonunda eve gittim. Efnan mutluydu burda bizimle iyiydi. Efnan yattıktan sonra annemgille konuşmam gerekiyordu en ufak bir atak bile efnanin canına mal olabilirdi.
Biraz oturduktan sonra efnan uyumak için odasına çıkmıştı hastalık yoruyordu onu tedavisi olmayan bir hastalıktı sonuçta yoruyordu onu.
"Sizinle konuşmam gereken önemli bir konu" var dediğimde hepsi bana döndü. "Konu efnan" dediğimde herkesin gözünü endişe bürüdü.
"Biliyorsunuz efnan SCLS hastası. Ve hastalığı ileri derece en ufak bir krizde hayatı tehlike..." Sözümü yiğit efe kesti "abi anlamıyorum ne krizi nasıl bir kriz" dediğinde ona hitaben konuştum. "Efnan heyecan endişe korku uzak durması gereken üç duygu. Kriz geçirirse komaya girebilir beyin ölümü gerçekleşebilir bir daha yürüyemebilir ve daha bir çok kompleks oluşabilir. Çok dikkat etmemiz gerekiyor.
Araştırıyorum bir tedavi yolu bulmaya çalışıyorum tek başıma değil tüp baş hekimlerle profesörlerle herkes uğraşıyor ama maalesef kesin bir tedavi yöntemi yok.
Onu yaşatmak için her yolu deniyeceğim ama tek yapamam yardım etmeniz gerekiyor. Onu tüm kötü olaylardan uzak tutacağız gerekirse evden fazla çıkmayacak okulu eve getireceğiz." Dediğimde annem konuştu.
"Peki efnan biliyor mu durumunu?" Dediğinde konuştum "hastalığının ileri seviye olduğunu biliyor ama sonlarda olduğunu bilmiyor dikkat etmeliyiz hepimiz ona iyi geleceğiz ve o iyileşecek. Elimden geleni yapacağım söz veriyorum..."
Bu bölüm biraz kısa oldu farkındayım ve diğer bölüm final olacak
Vee bugün benim doğum günüm 🎉
Burda kutlayan herkese teşekkür ederim. En kısa sürede finali de yazıp yayınlayacağım.
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFNAN
ChickLit15 yaşında bir kız bir o kadar cesur bir o kadar korkak bir kız... Bu kız tüm zorluklara rağmen hiç yıkılmayan kız bir anda tüm hayatı altüst olursa? peki bu kız herşeye dayanamazsa? gelin hep beraber izleyelim kızımızın hayatını...