3. BÖLÜM

581 40 0
                                    

Keyifli okumalar dilerim.

Kurtulmaya çalıştım ama çok sıkı bağlamıştı hareket bile edemiyordum...

Sonunda ellerimi çözdü ve çıkıp gitti çok canım yanıyordu. Zorla yerden kalkmaya çalıştım ayaklarım uyuşmuştu artık sürünerek odama gittim. Hızla kendimi banyoya attım. Tüm vücudumu kaynar suyla yıkadım kirli bir teni temizlemek için daha berbat hale getirmiştim.

Kaç dakikadır burdayım bilmiyorum kanamayan tek bir yerim bile kalmamıştı zorla banyodan çıktım bornozu giyip odama geçtim ve kendimi yatağa attım. Yorgundum gözlerimi kapattım.

Annemin sesiyle uyandım. Başımda söylenip duruyordu. "Kalktım anne" dedim ve yataktan kalkıp banyoya girdim elimi yüzümü yıkadım üstümü değiştirip yaraları kapattım.

Aşağıya indiğimde babam konuştu "okula gitmiyorsun hastaneye gideceğiz sonuçlar çıkmış" dediğinde başımı salladım. Kahvaltı faslından sonra hazırlanıp evden çıktık hastaneye geldiğimizde geçen ki doktorun odasına girdik. "Hoşgeldiniz" dedi ve babamla tokalaştılar. Karşı aile de geldiğinde sonuçları açıklamaya başladı.

"DNA testinin sonucuna göre Yağmur Aksoy %99,99 Fatih Koç'un kızı. Efnan koç %99,99 Alper Aksoy'un kızıdır karışıklık için tekrardan hastanemiz adına özür dileriz." Dedi ve doktor odadan çıktı. Babamla yani eski babamla biyolojik baba konuşmaya başladı. "Efnan bizimle gelecek onun yeri öz ailesinin yanıdır" dedi net sesle Alper bey. "Yağmur burda bizimle kalacak kendi kızımı istiyorum" dedi Fatihde.

Yağmur konuşmaya başladı "ben burda öz ailemle yaşamak istiyorum" dedi ve fatihe sarıldı. Herkesin gözü bendeydi. "Bana farketmez ama siz nerde yaşıyorsunuz?" Dediğimde biyolojik baba konuşmaya başladı. "Mersin de kızım üç gün sonra dönüyoruz hazırlan yağmur da toplansın üç günün sonunda kızlar öz ailelerinin yanına geçer" dediğinde fatih onayladı üç gün sonra Alper bey yağmuru getirecek ve beni alıp gidecekti.

Eve gittiğimizde babam konuşmaya başladı. "Okul kaydın an itibariyle silindi okula gidemezsin. Madem bu evden si**** olup gideceksin bizi unutmaman lazım öyle değil mi? " dedi ve üstüme yürüdü.

Saçından tutup peşinde sürükledi. Borduma götürdü ve şiddet tekrardan başladı.

İki gün sonra

Hâlâ bodrumdaydım iki gündür burdan çıkmamış ve sürekli dayak yemiştim. Yarın burdan kurtulacaktım ama korku vardı içimde ya daha beter bir aileyse o zaman ne olacaktı?

Kapının açılmasıyla kapıya baktım yarı baygın gözlerimle. Gelen sinandı. "Evet sevgili kardeşim yarın senden kurtuluyoruz" dedi ve tekme atmaya başladı. Bir süre sonra kan kusmaya başladım. Durunca ellerimi ayaklarımı çözdü. Şimdi si**** git Banu ablana" dedi ve gülüp gitti.

Biraz bekleyip ayağa kalkmaya çalıştım ama olmadı gücüm yoktu ama burdan çıkmam gerekiyordu zorladım kendimi ve sonunda çıkabilirim. Odama girdim telefonu alıp yağız abiye mesaj attım.

E: abi yardım et
*Konum

Yazıp konum attım. Kısa bir süre sonra

Y:beş dakikaya ordayım dayan güzelim.

Telefonu kapatıp cebime koydum. Yavaş hareket ediyordum dış kapıya ulaşıp açtım karşımda yağız abi vardı. "dev" dedim ve bayıldım.

Gözümü açtığımda hastanedeydim. Başımda yağız abi vardı. "Abi" dediğimde bana baktı "iyimisin ağrın var mı ne oldu sana neden bu haldesin?" Peş peşe soruları sıralamıştı. "İyiyim abi senin sayende" dudağında buruk bir gülümseme vardı.

Gücümü toplayıp doğruldum. "Merak etme iyiyim ağrım yok teşekkür ederim" dedim. "Rica ederim bücür sen iyiysen sorun yok. Bu arada bücür ben bu gece dönüyorum kendine dikkat et ne zaman ihtiyaç duyarsan ara gelirim tamam mı?" Dediğinde üzülsemde tebessüm ettim. "Tamam abi sende dikkat et kendine ben Banu ablaya bakayım bı" dediğimde başını salladı yavaşça ayağa kalkıp yağız abiye sarıldım. "iyiki tanışmışım seni herşey için teşekkür ederim dev" dediğimde saçımı öpüp "bende bücür bende" dedi ve ayrıldık.

Odadan çıkıp Banu ablanın yanına gittim olanları anlattım yeni ailemi anlattım ve vedalaştım. Geri eve geldiğimde odama çıkıp tüm eşyalarımı topladım. Son kez bu evde uyuyacaktım yorgun bedenimi yatağa bıraktım ve uykuya daldım.

Sabah ezanla uyandım banyo yapıp abdest aldım üstümü giyip namazımı kıldım yaralarıma pansuman yapıp son kalan eşyaları topladım tamamen hazırdım artık bir kaç saat sonra buradan kurtulacaktım.

Ve sonunda vakit gelmişti. Hem herşey bitmişti hemde herşey yeni başlıyordu. Burası izmir'di benim çocukluğumu mahveden şehir benim için lanetli şehir şimdi yeni bir şehirde yeni bir ailede yaşayacaktım.

Evden ayrılmadan önce fatih ve Sinan ayrı ayrı tehdit etmişti "eğer burda yaşadıklarını anlatırsan seni bulurum ve emin ol doğduğuna pişman ederim ölmek için yalvarırsın" demişti Fatih başımla onaylayıp evden ayrıldım.

Başka bir aile düşüncesi. Bu beni korkutuyordu. Nasıl bir aileydi ki tanımıyordum sadece isimlerini biliyordum Alper bey ve Emel hanım başka kardeşim varmıydı veya ablam, abim varmıydı varsa nasıl birileri bilmiyordum.

Ve şimdi İzmir'den tamamen çıkmıştık yolu izlemiştim ve uzun uzun düşünmüştüm. Nasıl davranmalıydım. Veya bana nasıl davranacaklardı. Şiddet devam edecek miydi yoksa şiddet tamamen bitmişmiydi. Peki ya eğer bir abim varsa nasıl biriydi ya o da Sinan gibiyse oda bana dokunmak isterse ne yapacaktım.

Düşüncelerimin arasında emel hanımın sesini duydum. "Kızım biraz uyu istersen yolumuz uzun" dediğinde kafamı salladım ve gözlerimi kapattım. Kısa süre içinde uykuya dalmıştım.

...

Birinin beni kucağına almasıyla uyandım. Alper bey'di. Uyandığımı görünce yere indirdi. "Günaydın kızım" dediğinde olduğumuz yere baktım güzel iki katlı bir evin önündeydik. "Hadi gidelim artık" dedi Emel hanım başımı salladım valizimi almak için bagaja gidiyordum ki Alper bey durdurdu. "Ben alırım valizini sen geç içeriye." Dediğinde kafamı salladım ve Emel hanımın peşinden gittim.

Eve girip salona geçtik iki erkek vardı. Emel hanım konuşmaya başladı. "Bak kızım bu küçük abin Alperen bu da küçük kardeşin yiğit efe bir abin daha var adı yağız akşam yemeğinde tanışırsın onunla. Çocuklar efnanla tanışın"

"Evine hoşgeldin abla" dedi yiğit efe ama Alperen hiç birşey demeden salondan çıktı. "sen aldırma biraz agresif" dediğinde başımı salladım.

Yiğit Efe yanıma geldi. Yanına eğildiğimde "sende yağmur ablam gibi misin?" Dediğinde "yağmur ablan nasıl biri ki?" Dedim. "Kötü çok kötü" dedi ve göz yaşları akmaya başladı.

"Ağlama" deyip göz yaşını sildim. "Ben yağmur ablan gibi değilim tamam mı" dediğimde gülümsedi "gerçekten mi" dediğinde başımla onayladım ve gülümsedim. Çocukları çok severdim.

"Hadi yiğit ablana odasını göster akşama kadar dinlensin" dediğinde yiğit efe elimden tutup sürüklemeye başladı. Bir odanın önüne gelince durdu. "Burası senin odan" sağ taraftaki odayı gösteri "burası benim odam" onun yanında ki "burası Alperen abimin odası"en sol taraftaki odayı göstererek "burası da yağız abimin odası" dedi. Başımı salladım.

"Yemekte görüşürüz abla" dedi ve odasına girdi. Yavaşça kapıyı açıp odaya girdim. Açık tonlu bir odaydı. Ve en güzeli balkonu vardı. Balkona çıktığımda ortak balkondu herkes bir bir bölümünü dizayn etmişti bir tek benim odamın balkonu boştu.

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.

EFNANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin