3. Bölüm

63 10 37
                                    

Selammm.

Bugün nasılsınız? Her ne kadar cevap vermiyor olsanız da yine de sormayı seviyorum...

Bu bölümü gelmemeyegitmwsyazar 'a ithaf ediyorum, benim kadar onun da bu kitapta emeği çokça geçiyor. Teşekkür ediyorum kendisine. :'))

İyi okumalar.

✰✰✰

Düşünüyordum. Neden düşünüyordum bilmiyordum ama istemsizce düşünüyordum. Saçma bir şekilde ondan aldığım etki beni buna itiyordu. İtmemesi gerektiğini biliyordum ama kendime engel de olamıyordum ki.

Her ne kadar inkar etsem de içimde bir yerlerde birşeylerin birisine ihtiyaç duyduğunun farkındaydım. Benim birisine ihtiyacım vardı. Ama birilerinden herhangi birşey umut etmeyi bırakalı uzun zaman olmuştu. Umut bana çoğu kişiyi kaybettirmişti.

Benden imkansızı istiyordu.

Kafamı kurcalayan düşüncelerden silkelenerek kalktım ayağa. Duş alsam iyi olacaktı.

Dolabımdan birkaç parça kıyafet alarak banyoya geçtim. Kıyafetleri askıya asarken gözüm aynadan yansıyan bedenime kaydı.

Çelimsizdi. Çok zayıftım, yaşıma göre. On sekizime yeni girmiş sayılırdım.

Aklıma düşen eskilerimle daha fazla kendimle yüzleşmemek için sertçe çevirdim başımı aynadan.

Ailem yoktu. Yalnızdım evet, bir nebze. Yanına sığındığım bir dayım vardı, onunla yaşıyordum. Evliydi ve yengem bir anne gibi sarmalamıştı beni çocuklarından ayırmadan. Severdim hepsini, ama içli dışlı değildim. İstesem de olamıyordum.

Anne ve babam bir yangında hayatlarını kaybetmişlerdi. Bu dünyadan izlerini sileli çok olmuyordu. Bir yılları dolacaktı. Çok etkilenmiştim gidişlerinden, ama bir zaman sonra bunu dışarı yansıtmayı bırakmış, içimde yaşamaya başlamıştım. Öyle gerekmişti.

Gözümden yanağıma usulca kayan yaşı burnumu çekerek sildim. Özlemiştim onları.

Bazen diyorum keşke o yangında ben de onlarla beraber gitseydim. Fakat ölmediğim için dua ettiğim bazı zamanlar oluyordu. Nedeni ise bilinmez.

Ara sıra isyan ettiğim günler de olurdu, kaldıramıyorum diye. Sonra diyordum kendi kendime; çok büyük acılar yaşayanlar da var, üstesinden geliyorlar ama bir şekilde, belki o acının verdiği yük hiçbir zaman azalmıyor ama isyan etmiyorlar senin gibi, diyorum. Sakinleştiriyorum kendimi şu anda olduğu gibi.

Hiç beklemediğim anda aklıma geliyor anne ve babam bazen işte.

Burukça gülümseyip üzerimdekileri sıyırdım. Duşa kabinin içine girdiğimde ısısını ayarladığım suya bütün düşüncelerimden arınır gibi bıraktım kendimi.

Kısa sürede biten duşumun ardından odama geçtim. Başımda ki, nemli saçlarıma sardığım havluyu çekip dizlerime serdim. Yavaş yavaş saçlarımı taramaya başlarken aklıma yine o geldi.

Hayatında bir şansa yer verilmesini istediğinden bahsetmişti. Ben şanslara inanmazdım, benim aksime o inanıyordu. Şansını ise ben de buluyordu.

Gülünç. Ben şansı olacak kişi değildim ne yazık ki.

Peki ya, o benim şansım olabilir mi?

Zihnimden geçen ihtimal içimi burktu. Histerikçe kıvrıldı dudaklarım. Tabii ki de olamazdı. Böyle bir şey söz konusu bile olamazdı. Şans denen şey asla bana uğramaz, mahrum bırakırdı beni kendinden.

Temasın Esiri \ Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin