Hatırlatma olması için isterseniz 4. Bölümden okumaya başlayabilirsiniz. İyi okumalar.
:'))
✰✰✰
Anonim'den.
Ayağımın altındaki taşları sertçe tekmeledim. İçimdeki sıkıntıyı atacak bir şeyler arıyordum ama bulamıyordum.
Irmak'la son konuşmamın üstünden iki gün geçmişti. İki gündür evden çıkmamış ve kimseyle görüşmemiştim. Artık evin içinde duvarların üzerime üzerime gelmesinden dolayı dışarı, sahile atmıştım kendimi. Saat dokuz civarıydı.
Derin soluklarıma içime çektiğim zehirli dumanla hüküm sürmeye devam ettim. Dumanı havaya üsflerken tek gözümü kısmış gökyüzünü seyrediyordum. Gözüme sürekli yıldızlar çarpıyordu, her ne kadar onlardan kaçırsam da, nereye bakarsam bakayım onlarla karşılaşıyordum.
Elimi arkamda yere koyup kendime destek vererek geriye yaslandım. Yıldızları görmeye daha fazla tahammül edemediğim için başımı geri indirmiştim önüme. Bir kere daha sigaradan derin bir nefes çektim. Dumanı özgür bıraktım gökyüzüne. Havada süzülüşünü izlerken bakışlarım dalgınlaştı.
Acaba şuan onun aklımdan çıkmayışı gibi ben de onun aklındamıyımdır?
"Ne sanıyorsun ki a*ına koyayım, kızın iki günde sana alışıp kabulleneceğini mi? Nah beklersin! Tabii ki de değilsin onun aklında falan."
Kendi kendime olan sesli sitemimden sonra kaşlarım derince çatılmıştı. Dengemi bozmayı çok iyi biliyordu.
Sigaranın izmaritini tuttuğum elimi sertçe taşlara vurup sigarayı kenara fırlattım. Hışımla ayağa kalkıp arkamı döndüğümde karşımda bana doğru gelen Eymen'i gördüm. Kaşlarım çatılabilirmiş gibi daha da çatıldı. Nereden çıkmıştı ki şimdi?
Yanıma vardığında kollarını iki yana açarak yüz ifadesinden belli olan kızgınlığı dışa vurmaya başladı. "Oğlum neredesin sen? Ne evine gelince seni görebiliyoruz ne de telefonla ulaşabiliyoruz!"
Beni gördüğü gibi söylediği şeylerle göz devirip yüzüne bakmaya devam ettim. Sessiz kaldığımı görünce derin bir nefes aldı. Alışmıştı o da artık Irmak sayesinde hep böyle olmama. "Yine mi Umut? Yine mi o kız? Yetmedi mi a*ına koyayım şu güne kadar seni görmeyen, bilmeyen bir kız için kendini bitirmen?"
Sinirlenmek istedim ona, içimdeki hüznü bu denli akıtmak istedim. Üzüntüm öfkeye dönüşsün, daha fazla çaresiz kalmayayım istedim. Ama yapmadım.
Elfida korkardı, ve ben alışırsam ona ne kadar zarar vermeyecek dahi olsam bırakamazdım. Derin bir nefes alıp bakışlarımı Eymen'e çevirdim, endişeliydi.
"Sevda nedir bilir misin sen Eymen? Aylardır kendimi paralıyorum. Bu bir sorun mu sence benim için? Hayır değil, onun gülümsemesi için bile canımı veririm. Gelme lan üstüme, seviyorum işte görmesin ya da bilmesin, sevdada bahaneler geçersizdir."
Yüzü kasıldı önce yavaş yavaş, anlasın istedim. Eymen, zaten beni hep anlardı. Susardım, anlardı.
Konuşurdum, anlardı. En olmadık anlarda bile anlardı. "Sevdada bir yere kadar be oğlum, gözlerimin önünde mahvoluşunu izliyorum ben senin, bu ne kadar berbat haberin var mı?"Diyecek bir şey bulamadım, tekrar bir sigara yakmak istedim. İhtiram ellerim yavaşça pakete uzandı, adımlarımı az önce oturduğum yere götürüp oturdum. Eymen ise bir süre baktı, ardından o da yanıma oturdu.
"Gidip kızla konuşmayı dene, iki gündür geberecektim lan aklımı aldın."
Gözlerimi devirdim tekrardan, fazla abartıyordu bazı şeyleri. Sigaranın ucunu ateşe verip yanışını izledim, daha sonra rüzgarın bu ateşi söndürüşünü. Gülümsedim aklıma gelenle; ben ateştim, o benim ateşimi söndürecek rüzgarımdı. Ben yakıcı derecede zararlıydım, o benim zararlarımı yok edecek panzehirimdi. Her şey bir ateş ve rüzgardan iptilaydı, ellere ve kollara bağlanan ipler belki de geleceğin yıldızlarıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Temasın Esiri \ Yarı Texting
ChickLit_____ 05*** : Şimdi en sevdiğim yerine geliyorum güzelim, seni bana hatırlatan sözlere... Şımartılmamış aşkın sessizliğe yakın. 05*** : Kim bilir kaç yüzyıldır sarılmamış kolların. 05*** : Sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu. 05*** : Yorulmuşs...