2. Bölüm

86 14 33
                                    

İyi okumalar.

✰✰✰

Başımı yasladığım sıradan kaldırıp yerimde doğruldum. Avucumun içinde tuttuğum küçük, kağıttan yıldızları sıranın üzerine bıraktım. Bunları kimin, hangi amaçla neden her gün sırama bıraktığını bilmiyordum ama hoşuma gidiyorlardı.

Okulda son haftalara yaklaştığımız için pek ders işlemiyorduk şuan da olduğu gibi. Sınıf serbestti ve gerçekten çok fazla ses vardı. Rahatsız edici.

Gözlerim insanların üzerinde dolaşmaya başladığında kimisiyle göz göze geliyor, kimisiyle de kısa bakışmalar yaşıyordum. Oldum olası insanlardan hep kendimi uzaklaştırmış, soyutlamıştım. Sevmezdim dışarıda pek konuşmayı.

Gözlerimi onlardan çektim. Sıranın altına koyduğum telefonumu alıp dün gece saatlerinde bana tuhaf bir şekilde yazan kişinin sohbetine girdim. Kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Açıkçası merakta ediyordum ama yeni insanlara açık bir kişiliğim yoktu. Beni itici bulurdu çoğu kişi, bununla birlikte onlar da benden uzak dururlardı.

Mesajların her birini teker teker dolaştı gözlerim. Güzel konuşmuştu, bu bir yandan hoşuma giderken diğer yandan rahatsız etmişti. Söylediği sözler her ne kadar güzel ve etkileyici olsa da bir erkeğin bana karşı böyle konuşması hiç beklediğim bir şey değildi.

Ben dakikalarca öyle mesajlara bakmaya devam ederken çevrimiçi yazmasıyla hızla telefonu kapatıp sıranın altına koydum. Kalbim hızını arttırmış, gözlerim kocaman açılmıştı. Verdiğim tepki bir süre sonra saçma gelince kaşlarımı çatıp telefonu tekrardan elime aldım.

Üç yeni mesaj.

Tedirgince mesajın üzerine tıkladım.

05*** : Biraz geç oldu ama gelebildim. (11.28)

05*** : Özlediğimi de itiraf etmem gerekiyor sanırım. ^^

05*** : Canın sıkkın gibi görünüyor?

Son mesajını okuyunca tedirginliğim kat kat artmıştı. Beni görüyor olabilir miydi? Ellerim hafiften titremeye başlayınca başımı yavaşça kaldırıp sınıfı kontrol ettim. Herkes kendi halinde gibi görünüyordu. Dikkati bende olan kimse yoktu.

05*** : Ups. Seni korkuttum gibi hissettim. Umarım öyle değildir.

05*** : Bak, her ne kadar tanımıyor olsan da, böyle birinden bu sözü duymak ironi gibi olacak ama benden korkmana gerek yok Irmak. Sana zarar verecek birisi değilim. Asla da olmam.

Siz : Kim bilebilir bunu? Kimse.

Siz : Her böyle diyene güvenecek olsaydım ben de ruh denen bir şey kalmazdı. Güven denen şey de bir nebze varsa bile yok olurdu.

05*** : Haklısın...

Gözüm yıldızlara takıldı, acaba o veriyor olabilir miydi?

Siz : Şu kağıttan yıldızları her gün sırama bırakan sen misin?

05***: Fark edebilmen ne güzel. :')

Siz : Teşekkür ederim, çok güzeller.

05*** : Rica ederim Elfida'm. Sende çok güzelsin.

~görüldü.

Düz ifademle kurduğu cümleye bakmayı sonlandırıp telefonu kapattım ve cebime koydum. Yeterliydi bu kadar. Tanımadığım birisinden alacağım iltifatın bu şekilde garip hissettirmesi sinir bozucuydu.

Kimdi bu gerçekten? Cümlelerinde samimi miydi?

Çalan zille anında dağılan sınıfı umursamadım. Yıldızları avucumda toplayıp yine başımı kollarımın arasına alarak sırama gelişigüzel yayıldım.

Sanırım onu düşünecek zamanda değildim. Uykum vardı.

✰✰✰

05*** : Soruma cevap alamamıştım. (19.59)

Yatağımda hiçbir şey yapmadan uzanırken bildirim sesi yükselen telefonumla ortamda ki bozulan sessizliğe lanet ettim. Kendi halimdeyken rahatsız edilmekten hoşlanmazdım.

05*** : Canın sıkkın gibi görünüyordu, neyin var Elfida'm?

Telefonu açıp gelen bildirime baktım. Yine oydu. Bana neden Elfida'm diye hitap ediyordu ki? Onun dışında, bana ne için yazıyordu?

Siz : Amacın ne senin?

Siz : Bana neden yazıyorsun?

05*** : Sana daha ne kadar açık olabilirim ki Irmak?

05*** : Zaten tüm gerçeğimle gözlerinin önünde değil miyim?

05*** : Sana yazıyorum, çünkü gün geçtikçe seni daha çok seviyorum. Evet seni seviyorum. Açıkça anlaman için illaki sürekli söylemem gerekiyorsa söylerim. Seni seviyorum Irmak.

05*** : Ve bunun minik bir hoşlantıdan ibaret olduğunu düşünmüyorum, düşünemiyorum.

05*** : Geçici bir duygu olduğunu da sanmıyorum. Biliyorum, alışık değilsin etrafında insanlar olmasına, hoşlanmıyorsun da. Ama en azından küçükte olsa bana bir şans vermeyi deneyemez misin?

05*** : Seni asla zorlamıyorum, yanlış anlama. Sadece hayatımda küçük bir şansa yer verilmesini istiyorum.

05*** : Şansım olmanı istiyorum. Kalbimin küçük şans yıldızı olmanı istiyorum. Çok fazla şey istemiyorum.

05*** : Öyle hemen reddetme. Düşün, beklerim ben. Lütfen, olumsuz bir cevap verme. Eğer vereceksen de seninle konuşmama izin verme. Uzak tut beni kendinden.

✰✰✰

20.01.2024 ~

(00.20)

Güzelim, Elfida'm. Belki bugün sana biraz yüklendim, özür dilerim. Muhtemelen çok ani oldu söylediklerim. Ama artık içimde tutamıyorum, dışa vuramamak, sana hissettirememek zor geliyor. Lütfen en kısa zaman da sen de beni, benim seni kalbimin en güzel köşesinde hissettiğim gibi hisset. İhtiyacım var sana. Bir tek sana.

Son yazdım mesajda dediğim gibi; lütfen bana olumsuz bir cevap verme, lütfen. Ben tüm engellerimi, aşamayacaklarımı bir kenara bırakıp sana nasıl zorla yazdıysam, senin de bir benim kadar zorlanacağını biliyorum. Senden sadece düşünerek bana bir cevap vermeni istiyorum.

Her ne pahasına olursa olsun, kendimi sana kabullendireceğim Yıldızım. En acısız, en hasarsız ve en güvenilir şekilde hem de. O minik ve kusursuz kalbinin içinde yer edinmeyi, sana zarar vermeden gerçekleştireceğim.

İyi geceler. Rüyaların huzurla geçsin. Benimle kal, mutlu kal ve burada kal. Seni seviyorum. ;')

✰✰✰

Düşüncelerinizi bekliyorum.

Yıldızlı geceler. Benimle kalın, burada kalın.

Temasın Esiri \ Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin